İki dönem belediye meclis üyeliği...

 

Yetti mi?

 

Hayır. 

 

Bir de Belediye Başkanlığı...

 

Alışmışken bir dönem daha...

 

Bir dönem daha...

 

Yetti mi?

 

Hayır.

 

Alıştık bir kere, artık otomatiğe bağladık derken.

 

Birileri çıktı bu oyunu bozdu.

 

Kimi dedi "beceriksiz", kimi dedi "başarısız".

 

Kimi Pensilvanya'dan söz etti, kimi Amerika’dan.

 

Oyunu bozan biliyordu neden bozduğunu.

 

"Hele sen bir dinlen çok yoruldun, sesini çıkarma otur" dedi.

 

Emir büyük yerden! Karşılık vermek ne haddine.

 

Yetti mi?

 

Hayır.

 

Günler ayları, aylar yılları kovaladı.

 

Derken, gür sesi duyuldu: "Ben bir köşede oturacak biri değilim arkadaş. Bana otur bekle dinlen dediniz. Oturup beklemekten ahaa canım çıktı. Ben fizikten, matematikten ve kimyadan çok iyi anlarım. Oniki yılda çok büyük projelere imza attım. Daha birçok yapamadığım projeler var. Biz bir dava insanıyız. Bir düşünce insanıyız. Merkezi hükümetin imkânlarını yerel yönetimin emrine sunmak için var gücümle çalışacağım. Yerel yönetimde ki arkadaşlarla birlikte çalışırsak neler yaparız neler.Geçmişte Belediye Meclis üyeliği ve yıllarca Başkanlık yaptım. Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Ben hiç bir işimi yarım bırakmadım. Dahaaa çokkkkkk yapacaklarım var. Benim diğer vekil adaylarından neyim eksik, hem bana sözünüz de var, sözünüzü tutun bende bu milletin vekili olarak aday adaylığımı açıklıyorum..."

 

Demez mi?

 

Önünde takla atana mı bakarsın.

 

"Oldu da bitti maşallah" diyene mi.

 

Kamuoyunun ağzı torba değil ki büzesiniz; kimi diyor "Şah söz vermiş", kimi diyor "Padişaha çok yakınmış."

 

Bilmez mi ki ne “şah” kaldı bu dünyada, ne  de “padişah”

 

"İki rekât namazla geldim" dedi.

 

Kırk vakit namaz kılıyor gitmemek için.

 

Hadi şah kandı.

 

Padişah seni anlamadı.

 

Ya Allah'a karşı yaptığın yanlışlar.

 

Ya yetim hakkı.

 

Ya adrese teslim ihaleler.

 

Ya imar rantı.

 

Bunlar unutuldu mu zannediyorsun?

 

Bunların hesabını nasıl vereceksin.

 

Yetti artık, yetti gayrı; bu halka çektirdiğin onca zulüm ve çile.

 

Düş artık bu halkın yakasından.

 

Bundan sonra sen bu milleti temsil etme.

 

Yıllardır bu milleti temsil edenler ne yaptı ki; Meclis'te kös kös oturmaktan ve el kaldırmaktan başka...

 

Yine de "oldu da bitti, maşallah"a getirme!