MERHUM Demirel’e bir gün sorarlar:
 

Kamer Genç mecliste şöyle dedi, böyle dedi… Ne düşünüyorsunuz?
 

Merhum, ders olacak şu sözü söyler:
 

''Doğruları söyleyen en yanlış adam...''
 

*
 

Şimdi bakıyorum da:
 

Bizim cenahtan bazı aveneler önsen köprücü olmuş…
 

Önsen köprüsü şöyle güzelmiş, önsen köprüsü böyle güzelmiş…
 

Hizmetin daniskasıymış…
 

Gibi methiyeler düzmek bir yana…
 

Hayrettin Beye şirin gözükmek adına yaptığımız habere vurgu yapmak için:
 

''Vay haber nasıl öyle yapılırmış…''
 

Önsen köprüsü, ‘’Köprünün yapımında kullanılacak servis yoluymuş…’’
 

''Küstahça araya klip çekiyor gibi efektler konuluyormuş…''
 

Falan filan…
 

*
 

Şimdi bana bu aveneler şöyle yazdı, böyle yazdı… Ne düşünüyorsun? Deseler…
 

Yener Atlı’nın ''Fiskeci’nin fıskiyesinden su değil, yağ damlıyor'' yazısından bir paragraf alıp azıcık değiştirip öyle yazmak istiyorum:
 

Bre ayarsız aveneler, daha dün odadan kovulmuştunuz, koşar adım yazılar yazıyordunuz, önsen köprüsünden geçerken yol toz içinde Büyükşehirrrr diyordunuz, şimdi ne oldu da yağ yakmaya başladınız?
 

Demem odur ki:
 

Bizim cenahta her şeyi dibine yakan bu aralar, yağcılar türemiş…
 

* * *
 

BENCE O EV MÜZE YAPILMALI

FARKINDA mısınız?
 

Hayrettin Başkan’ın sosyal medya sayfasından her paylaşımına tatlı yorumlar geliyor…
 

Mesela Pazar günkü paylaşımında diyor ki:
 

''Başdervişli’de çocukken yaşadığım ev, oyunlar oynadığım meydan, bertizin meşhur kışlık hazırlıkları, samsası, sucuğu, hapısası, kabarcık ve mahrabaşı üzümleri, cevizleri...''
 

  
 

Resmin altına Sevgili dostum Akif Diş yorum yazmış:
 

''Divanlı da, Kayabaşı da, Ekmekçi de, Kurtuluş ta, Kuyucak ta, Sarayaltı da hatıralarınız da var mı sayın başkanım...''
 

Pala dayı isimli bir vatandaşta bir başka yorum yazmış:
 

''Başkanım biz susuz ölüyok, sen sucukla bastıkla uğraşma Kertmen Mah. tilkiler sokak’’
 

*
 

Vallahi ben onu bunu bilmemde:
 

''Hatıralar canlandı gözümde'' diyor Başkan…
 

*
 

Bende diyorum ki:
 

Yahu bırakın hatıralarını yaşasın Başkanımız…
 

Hiç rahat vermiyorsunuz…
 

Kırk yılın başında Bertiz Başdervişli’de ki yaşadığı eve gitmiş…
 

Oyun oynadığı meydanı görmüş…
 

Bence o ev müze yapılmalı…
 

Başkanın anıları o evde sergilenmeli…
 

Özellikle yazdığı kitaplar...