FIRAT Görgel dendiğinde akla…
 

Bu şehrin çocuğu olduğu gelir…
 

Dürüstlüğü gelir…
 

Çalışkanlığı gelir…
 

Bu şehrin umut bağladığı bir siyasetçi gelir…
 

Ve AK Parti’nin gençlik kollarından başlayan siyaset sahnesindeki konumunu, İl Başkanlığı ile taçlandırması gelir…
 

*
 

Peki, Fırat Görgel herkesin ortak adayı mıydı?
 

Tabi ki hayır…
 

Hakan Dereli, Mücahit Kara ve Ender Pabuççu arasından sıyrılıp çıkması, duyduğumuz kadarıyla; Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelindiğinde teşkilat Başkanı Erkan Kandemir’in ‘’İstanbul gençlik kollarından bu yana Fırat Görgel’i tanırım. Kendisi teşkilatçıdır. Mesleği Avukattır’’ demesi sonucunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘’Erkan İl başkanı belli, hayırlı olsun’’ sözü ile noktalanmıştır…
 

*
 

Ve 7 Kasım 2020 Cumartesi günü AK Parti’nin 7. Olağan Kongresinde İl Başkanlığı koltuğuna oturmuştur…
 

Rakamlar ne tesadüf değil mi?
 

7 Kasım, 7’nci Olağan Kongre ve bildiğim kadarıyla 7’nci İl Başkanı…
 

*
 

Fırat Görgel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ''il Başkanı belli hayırlı olsun'' sözü üzerine kongreden önce yazdığı yönetim listesinden bazı isimlerin üstünün silinmesi, bana göre kalesinde ilk goldü…
 

Oysaki dik durması, kendisinin geleceği açısından çok önemliydi…
 

*
 

Ve bugün itibariyle üç aşağı beş yukarı 5’nci Ayı’nı doldurmuş bulunuyor…
 

*
 

Bu şehirde bir beyaz sayfa açması gerekiyor muydu?
 

Gerekiyordu…
 

Ama açamadı…
 

*
 

Yönetim listesinde bulunan isimleri birkaç kişi hariç kimse tanımıyordu…
 

Tanıtamadı…
 

*
 

Mesela medyadan sorumlu İl Başkan Yardımcısı Hakan Kiraz’ın basın ile kontak kurması gerekiyordu…
 

Kuramadı veya kurduramadı…
 

*
 

Geçen dönemin her yerde görünen yüzü Hakan Dereli, sessizliğe büründü…
 

*
 

Medyada komisyon, komisyon diye tutturanlar, ben artık yokum deyip ortalıktan çekildi…
 

*
 

Yönetim listesindeki bazı isimler evlatlarını belli konumlara getirmek için uğraş vermeye başladı…
 

*
 

Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün icraatları sonucunda halk ile parti arasında bir bağ kopmasına neden oldu… Medyayı saymıyorum bile…
 

*
 

Ve herkes şikâyetlerini Fırat Görgel’e iletmeye başladı…
 

*
 

Fırat Başkan partide şikâyetleri dinlemekten yoruldu desem yeridir… (Şikayet konusunu yardımcılarına devretmeli ve onlardan rapor almalı…)
 

*
 

Yazımın baş tarafında da belirttiğim gibi:
 

Fırat Görgel; Bu şehrin umut bağladığı bir isim…
 

''Umut'' ismi, benim için çok önemlidir…
 

Çünkü kaybettiğim evladımın adıdır…
 

*
 

Demem odur ki:
 

Bu şehrin umudusun Fırat Görgel…
 

Ve bu umudu yaşatmalısın…
 

Her ne olursa olsun bu şehirde bir beyaz sayfa açmak zorundasın…
 

Aksi takdirde hem sen kaybedersin, hem bu şehir…
 

Sen bu şehrin Recep Tayyip Erdoğan’ısın…
 

Masaya artık yumruğunu vurmak zorundasın…
 

Nokta…