Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi Yazarı bugünkü yazısında ''Kahramanmaraş’ta adaylara seçim kazanma tüyosu versem sözüm tutulur mu?'' diye yazdı.


SİYASİ partiler, her ne kadar tam tarihi belirlenmiş olmasa da telaffuz edildiği kadarıyla 14 Mayıs’ta yapılacak diye genel seçim stardı verilmişken, destekleyeceği parti konusunda seçimini hâlâ yapamamış olan “kararsız seçmen” kitlesini yanına çekebilmek için ince eleyip sık dokuyacakları ortaya çıktı…
 

Halk tarafından sevilen, halk ile iç içe olan kişileri bulup, listelere yazmak, halkın teveccühlerine nail olmak için ince eleyip sık dokumak adına hummalı çalışmalar başladı.
 

Aksi takdirde, lider sevdasına bakılmadan karşı cenaha oyların gideceği çok sesli olarak konuşuluyor…
 


 

Bu seçim öyle bir seçim olacak ki:
 

Ya ‘’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’’ devam edecek…
 

Ya da ‘’Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemine’’ geri dönüş olacak…
 


 

Bu doğrultuda;
 

AK Parti’yi şöyle bir ele alacak olursak…
 

Kalesi konumundaki Kahramanmaraş’ta listelerde bir yanlışlık yapmazsa en çok Milletvekili çıkaracak parti olarak gözüküyor…
 

Ancak…
 

Kamuoyunda o kadar belirsizlikler var ki…
 

Doluya koyulsa almıyor boşa koyulsa dolmuyor…
 


 

Seçmen şunu konuşuyor:
 

AK Parti de bu sefer liste nasıl olacak?
 

Mahir Ünal yer alacak mı?
 

Ahmet Özdemir, Cihat Sezal, Celalettin Güvenç ve Habibe Öçal yerlerini koruyacak mı?


Gördüğüm kadarıyla;
 

Kamuoyunda bir tek Habibe Öçal’a tepki var…
 

Onun listede yer almaması, hatta ve hatta kadın milletvekili kontenjanının bu sefer Kahramanmaraş’ta olmasın diyen çoğunlukta…
 

Çünkü…
 

AK Parti’ye yıllarını vermiş kadın yöneticilerin, Ankara’dan emrivaki bir isim gönderilerek listeye yazılması sonucunda küsmesi ve küstürülmesi nedeniyle, eski gücünden çok ama çok uzakta...
 


 

Soru şu:
 

Şu andaki İl Kadın Kolları başkanının Ankara’da ki toplantılardan başka yüzünü gören var mı?
 

Hani nerde o kapı kapı dolaşan, cansiperane evini, çocuklarını, ihmal edip dava diyerek hiçbir menfaat gözetmeden çalışan ak kadınlar?
 


 

Şu unutulmamalıdır ki:
 

Bu zamana kadar kadın adayların seçildikten sonra Kahramanmaraş’a bir şey vermedikleri, bilakis etrafını kalkındırmak adına vekil görevini sürdürdükleri açık seçik belli olmuş durumdayken, ‘’ya kadın kontenjanından vazgeçilmeli ya da partiye yıllarca hizmet etmiş, sevilen bir isim yazılmalıdır’’ diyen çoğunluk, azımsanmayacak kadar çok olduğu bilinmelidir…
 


 

İddiam odur ki:
 

Kadın Kollarında hangi parti güçlüyse, o parti; Seçimlerde 1-0 önde başlar…
 


 

Mesela Mahir Ünal bu şehirde  olmazsa olmaz olmalıdır…
 

Kesinlikle listeye yazılmalıdır…
 

Aksi takdirde büyük bir boşluk doğacaktır…
 

Bu şehirde hizipçilik ancak o listede olduğu müddetçe yer almaz…
 

Aksi takdirde piranacılar AK Partiyi ele geçirir…
 

Kongre gecesi İl Başkanının görevden alınması unutulmamalıdır...
 


 

CHP’yi ele alacak olursak;
 

Son seçimden bu yana Ali Öztunç rüzgârı gün geçtikçe çoğalıyor…
 

CHP’nin anketlerde Kahramanmaraş’ta yüzde 10 oy yüzdesi gözüküyorsa da Ali Öztunç’un tek başına yüzde 8 ilave oy ile CHP’yi sırtlayacağını düşünüyorum…
 

Her ikisini toplayacak olursak bugün seçim yapılsa yüzde 18 CHP’nin anketlerde çıkan oy’a ulaşacağı görünen bir gerçek...
 


 

Bir başka önemli not:
 

HDP’nin bu şehirde yaklaşık 30 bin civarında bir oyu var…
 

Olası bir liste çıkarmaması durumunda, bu oyların CHP’ye akacağı bilinmelidir…
 

O zaman CHP İki vekil çıkarır mı bilemem ama Deva Partisi ile Saadet Partisi’nin de CHP ile birlikte ortak bir liste çıkarması durumunda, ‘’iki vekil çıkarırsa sürpriz olmamalı’’ diyen kamuoyunun fikrine katılmamak elde değil diyenlerdenim…
 

Örnek verecek olursam:
 

Birinci sıra, CHP’den Ali Öztunç…
 

İkinci sıra, Deva Partisinden bir adayın…
 

Ve üçüncü sıra, Saadet Partisinden bir adayın yazılması sonrası bütün dengelerin değişeceği varsayılmalıdır…
 


 

İYİ Parti’yi ele alacak olursak;
 

AK Parti’nin Kahramanmaraş’ta en büyük rakibi konumuna gelmiş durumda…
 

Eski İl Başkanı Av. Ahmet Çabukel, Dr. Faruk Atlı, Kuzeyden Abdullah Paksoy ve Adem Yıldız İYİ Partide listeye en üst basamaktan yazılacak en güçlü aday isimlerden bir kaçı…
 

Bu isimlere, halkın büyük teveccühü açık seçik gözüküyor…
 

Bu isimlerin dışında Genel Merkez ‘’benim dediğim isimler listeye yazılacak’’ diye diretirse, yandı gülüm keten helva…
 

İşte o zaman İYİ Parti, kazandım derken kaybedenlerden olur… 
 


 

Sözün özü şu:
 

Bu seçimde seçmenlere yönelik ‘’Çantada keklik’’, ‘’Nasıl olsa elleri mahkûm’’ gibi cümleleri, hiçbir parti dememelidir…
 


 

Demem odur ki:
 

Erdoğan’a güvenip bu şehirde en çok vekil çıkaracak olan AK Parti, aday listesini halkın gönlünden geçen isimlerle doldurmazsa…
 

İYİ Parti, kendi içerisinde hizipleşmeye gidecek olursa…
 

Kendi kendilerine harakiri yapmış olurlar…
 

En rahat parti CHP…
 

MHP de ses seda pek duyulmuyor ama onlarda da liste şekillendiğinde patırtı kütürdü olur diye düşünüyorum…
 

Vekil çıkarır mı?
 

Biraz zor…
 


 

Velhasıl Milletvekili aday listesine yazılacak isimlere şu tüyoları söyleyebilirim;
 

Seçmenlerin kalbini madde madde sıralayacağınız siyasi görüşlerinizle kazanamazsınız…
 

Onlara kendinizi anlatacak bir öykünüz olsun…
 

Sempatik olun…
 

Kararsız ya da rakip parti seçmenlerini kazanmak için enerjik bir kampanya yürütün…
 

Kimseyi küstürmeyin…
 

Tabanınızı ihmal etmeyin…
 

Hoşumuza gitsin veya gitmesin, seçmen en deneyimli olan ya da sorunlara en akılcı çözümleri üreten siyasetçiler yerine, kendine en yakın gördüğü adayın partisine gidip oyunu vereceğini unutmayın...
 

İnsanların elini sıkın, ailenizi ve arkadaşlarınızı seferber edin…
 

Bir gönüllüler ordusu meydana getirin…
 

Siz ve “ağzı laf yapan” gönüllü yardımcılarınız kapı kapı gezin, kalabalık yerlerde, meydanlarda konuşup anlatın…
 

En önemlisi seçmeninizi sandığa götürün…
 

Bir oy, bir oy’dur…
 

O bir oyla seçimi kazanacağınızı unutmayın…
 

Bu kadar tüyo verdim, yeter mi?
 

Yetmez diyorsanız, Kanal Maraş ekranlarına çıkıp seçmenlere hayalinizi, yapmak istediklerinizi ve kendinizi daha iyi tanıtın…
 

E hadi…
 

Daha ne Söyleyim ki…