HANİ hepimiz defalarca o filmi izlemişizdir…

Hem de bıkmadan usanmadan…

Hangi film mi diyorsunuz?

Rahmetli Kemal Sunal’ın ‘’Tosun Paşa’’ filmini…

*

Senaryo da yeşil vadi için birbirlerine giren iki aile vardır…

Tellioğulları ile Seferoğulları…

O dönem için Mısır topraklarında söz sahibi olan Tosun Paşa'dan herkes korkmaktadır ve onun sözü herkes için bağlayıcıdır.

Şener Şen (Lütfü) kurnazlıkla Kemal Sunal’ı sahte Tosun Paşa kılığına sokar, amacı hem Yeşil Vadi’yi hem de güzeller güzeli Leyla’yı (Müjde Ar) elde edip her ikisini almaktır.

*

Ve olaylar gelişir…

*

Sahte Tosun Paşa (Kemal Sunal) ile Seferoğluları’ndan Suphi’nin er meydanındaki sahnesini hatırlarsınız…

*

Yağlı güreş şöleni tertip edilir…

Cazgır’ın tanıtımıyla güreş başlar… Başlar ama…

Sahte Tosun Paşa Kemal Sunal (yalancı pehlivan) ha bire peşrev çeker, bir türlü güreşe başlamaz…

Suphi, Tosun Paşa’yı evirip çevirip yenecekken…

Suphi’nin babası tam o anda gelir ve Suphi’ye ‘’yenil ulan yenil, yoksa kellemiz gidecek’’ der ve Sahte Tosun Paşa (Kemal Sunal) Suphi’yi yener…

*

Bu filmi niye anlattım…

Şunun için:

Bizim de bu şehirde sahte bir Tosun Paşa’mız var…

Ha bire boy boy fotoğraflar astırıyor billboardlara…

Çıkıyor toplantılarda süslü süslü projelerden bahsediyor…

*

Sonuç:

Sıfır…

*

Yahu Allah aşkına 3 sene oldu koltuğa oturalı…

Bir tane proje tamamla da duvara çöp sokayım…

*

Artık insanlar inanmıyor sana…

Kendi çevrendekiler bile inanmıyor…

İllallah gelmişler…

Şu günler geçse de kurtulsak diyorlar…

*

Sahi bizim Sahte Tosun Paşa ne yapıyor?

Bir bakıyorsunuz halkın cebinden her ay binlerce TL verdiği TV’ye çıkıp, ‘’Tekkeye bu sene hatırı sayılır konut yapacağım’’ diyor…

Bir bakıyorsunuz aynı TV’de esip gürleyip, ‘’Özel idare binasını yıkıp Millet Meydanı yapacağım’’ diyor…

Saçaklızade’deki konutlar bitti, teslim etmeye başlayacağız derken, tapuda şerh olduğunu unutuyor…

Önsen Köprüsü ihalesini verdik, yılsonu üzerinden araçlar geçecek diyor… Ancak ihalede düşük fiyat veren firmaya vermiyor, o da gidip mahkeme kararıyla ihaleyi almaya hak kazanıyor… Yandı gülüm keten helva misali Önsen Köprüsü üzerinden araç geçmesinin bir başka bahara kaldığını sağır sultan duyuyor…

*

Yahu canım kardeşim…

Bırakın şu sahte Tosun Paşalığı…

Bırakın laf cambazlığı…

Gönüllere girmeyi bilmiyorsanız…

Bari gönülleri kırmayı terk edin…

*

Buradan Sahte Tosun Paşa’ya sesleniyorum:

Etrafında el pençe divan duracak ve yenilecek Suphi’leri bulabilirsin…

Biz o Suphi’ler den olmadık, olmayız da…

Biz nasıl seni alkışlarız biliyor musun?

Mütevazı olduğun zaman…

İnsanlara tepeden bakmadığın zaman…

Gönüllere girdiğin zaman…

*

Bak bir büyüğün olarak ikaz ediyorum:

Etrafında dalkavuklar türemiş…

Paşamsın, ağamsın, diyenleri yanından uzaklaştır…

Seni eleştirenlere kulak ver…

Çünkü onlar bu şehrin gelişmesi için her tür badireye göğüs gerenlerdir…

Duyduğum kadarıyla kimsenin sözünü dinlemiyor muşsun?

Dediğim dedik çaldığım düdük diyormuşsun…

Gel bu sefer bir büyük sözü dinle…

Gidişatın iyi değil…

Bak 3 sene oldu…

Halkın gönlünden iyice düşmüşsün…

Getirdiklerinde bir bir seni bırakıp gidiyorlar…

*

Ben yıllar önce ne demiştim?

Kadroyu alan kaçar demiştim…

Tosun Paşa…

Gel etme eyleme…

Yalancı pehlivanlar gibi durmadan peşrev çekmeyi bırak…

Bu şehir, sahte Tosun Paşaları kabullenmez…

Hemen bilirler…

Bu şehrin insanlarının gönlüne giremedin kabullen artık…

Ben nerde yanlış yaptım diye kendi kendine özeleştiri yap…

Belki de hatalarını biliyorsundur…

‘’Şıh uçmaz mürit uçurur’’ derler ya…

Ama seni, her ay para verdiğin müritlerin bile uçuramıyor…

Hata kimde?

Sende…

Gel bu sahte Tosun paşalıktan vazgeç…

Yalancılıktan peşrev çekmeyi bırak…

Senin laf dinlemez, kendini beğenen, kibir abidesi ve egosu yüksek biri olduğunu ben değil, tüm şehir söylüyor…

Bir kulak ver sahte Tosun Paşa...