Sabah Gazetesinden Sırrıberk Arslan “Kahramanmaraş’ta ar damarı çatlayanlar” başlıklı son yazısında:

“…Yıllardır yapıldığı ancak son 1 yılda artış gösteren ve çete üyelerinden birinin rüşvet paylaşımı konusundaki anlaşmazlık sonucu yaptığı bir işlem hatasıyla ortaya çıktığı söylenen Kahramanmaraş Sosyal Güvenlik Kurumu'nda ar damarı çatlayanların yaptıkları vurgunun 110 milyon civarında olduğu söylenmekte…” olduğunu yazmış…

İnanılmaz bir rakam…

SGK ‘da 110 milyon TL vurgun…

Kim almış?

Nasıl almış?

Sanırsınız Ali Babanın çiftliği burası?

Ve devam etmiş:

“…SGK'dan gelen müfettişlerin binlerce evrak içerisindeki vurgunun belgelerini tek tek ortaya çıkarmaya çalıştığını öğrendim. Aralarında kadın üyelerin de bulunduğu çetenin, 'Bir usul hatası veyahut iş yoğunluğundan gözden kaçırılmış' gibi bahane ve çarşaflama ile bu işten kendilerini sıyırmak için bazı siyasileri kapılarını çalmak için yola çıktıklarını da…”

Hangi siyasetçilerin kapıları çalınacak?

Kim bunlara arka çıkacak?

İnanın bende merak ediyorum…

***

Vallahi ben onu bunu bilmem de…

Benim bildiğim…

SGK kurumuna aylar-yıllar öncesinden verdiğim şikâyet dilekçem ile bir vakfa bağlı okullarda öğretmenlerin SGK primlerinin asgari ücret gösterilerek yatırıldığını, Devletimden vergi ve SGK primi kaçırıldığını belirttikten sonra nedense bu şikâyetim bir an önce sonuçlandırılmıyor…

Hele Sırrıberk Arslan’ın yazısını da okuyunca; Acaba benim şikâyet dosyamda Sümen altı edilir mi? Kılıfına uydurulur mu? Diye düşünmeden de geçemiyorum…

Edindiğim bilgi: Daha önce asgari ücret üzerinden yatırılan öğretmenlerin SGK primlerinde inanılmaz artışlar yapılarak yeni bildirgelerin düzenlendiğini ve SGK’ya verildiğini öğrenmiş bulunuyorum…

Buda kamu yararı gözeten bir yazar-gazeteci olarak doğru bir yolda olduğumun göstergesidir…

Ki, mahkemede bu öğretmenler aldıkları maaşları itiraf ederek SGK primlerinin düşük gösterildiğini bir nevi kendi kendilerini ortaya çıkarmış bulunuyorlar…

Yani SGK denetmeni olan görevli umarım dosyayı bir an önce sonuçlandırır…

Belli mi olur bazı siyasiler arabuluculuk görevlerine soyunmuşlar ya, SGK’ya giderek bu dosyanın sümen altı edilmesini isteyebilirler…

Ama şunu bilsinler ki, ben sağ olduğum müddetçe bu dosyayı kimse kapatamaz…

***

Yani demem odur ki;

Yazımın baş tarafına dönecek olursam…

Sırrıberk Arslan’ın yazısında belirttiği iddialar vahim ve düşündürücüdür…

Ki bilgi-belge olmazsa yazmayacak kadar tecrübeli bir kalem…

“Ar damarı çatlayanların kimler olduğu” umarım ortaya çıkar…

Bu konuda tek temennim, arabulucu siyasilerin olmaması…

Son günlerde “Arabulucu” kelimesi çokça kullanılmaya başlandı…

Ve o arabulucu siyasilere diyorum ki;

Az kaldı…