YAHU bu belediye başkanı göreve gelmeden önce atıp tutuyordu…
 

''Belediyecilik halkın taleplerini karşılama sanatıdır'' diyordu…
 

''3 ay içinde Tekke’ye gireceğiz'' diyordu…
 

''Şehrimizi rekabete hazırlamak için evrensel olan ilkelerden biri ulaşımdır'' diyordu…
 

''Ulaşım nedir? İşte raylı sistem'' diyordu…
 

''Tramvay projemiz var'' diyordu…
 

''Havayolu'' diyordu…
 

''Buraya insanları çekmek için bu yöntemlerin uygun olması gerekiyor'' diyordu…
 

''Yeni stadyum yapıldıktan sonra şehir merkezindeki stadyumun yerine kongre merkezi kuracağız'' diyordu…
 

Yani anlayacağınız bol keseden atıp tutuyordu…
 

*
 

Sanki muhalefet partisinden Büyükşehir Belediye Başkanlığını alacak gibi…
 

''Bugün geldiğimiz noktada Kahramanmaraş’a daha fazla hizmet yapılmalıydı, yapılabilirdi. Bunu söyleyebilirim ama tüm bunları ortaya koyarak bir eleştiri yapmamız lazım. Şehrin gelişmesinde alt-üst yapı standardı önemli. Kanalizasyon, taşkın koruma, park, konut, ulaşım, çevre ve atık gibi konuların hepsi şehrin kalitesini gösterir'' diyordu…
 

''Cumhurbaşkanımız hızlı tren müjdesini vermişti, hızlı tren gelecek. Bizim havalimanımızın standardı gün geçtikçe artıyor, yeni terminal binamız açıldı. Yeter mi, yetmez. Uluslararası uçuş ve gümrüklü olması noktasında Cumhurbaşkanımız onun da müjdesini verdi. Pist uzunluğuyla ve uçak saatleriyle ilgili bir sorun vardı. İnşallah önümüzdeki süreçte bunları sonuçlandıracağız'' diyordu…
 

Diyordu da diyordu…
 

*
 

Sonra ne oldu?
 

Ne olmadı ki…
 

Seçildikten sonra ''Süllümden indim sözümden döndüm'' söz misali…
 

Verilen vaatler unutuldu…
 

Varsa yoksa kadrolaşma adı altında Kahramanmaraş’ın evlatlarını bir bir yerinden aldı…
 

Yerlerine bu şehri tanımayan insanları getirdi…
 

Getirdi getirmesine ama…
 

Getirdiklerinin bazıları 3 ay 5 ay dayanabildi…
 

Oysa ikisine teşekkür plaketi bile vermişti…
 

Bu şehirden kaçar gibi gittiler…
 

*
 

Ben hiçbir şey yapmayacak, hiçbir vaat vermeyecek belediye başkanı isterim diyeceğim de…
 

*
 

Rahmetli Bekir Coşkun bir yazısında benim yerime yazmış:
 

Ben "hiçbir şey yapmayacak bir belediye başkanı" isterim:

"Beyefendi kentimiz için ne yapacaksınız?.."

"Hiçbir şey..."

"Tesis-mesis?.."

"Asla..."

"Spor salonu, kapalı alan, üstgeçit, altgeçit, toptancı hali, perakendeci çarşı, kültür merkezi, oyun sahası, piknik yeri, toplu konut, çağdaş mahalle?.."

"Bir teki yok..."

"Eğlence merkezi, çevre yolu, vatandaşın huzur içinde hafta sonunu geçireceği mangal yerleri..."

"Aha elimi şuradan şuraya sürersem..."

"Sayın halkımız için oto pazarı, aziz milletimiz için mesirelik, şu-bu?.."

"Yapan puşttur..."

"Peki ne yapacaksınız?.."

"Hiçbir şey..."

"Niye seçileceksiniz?.."

"Bir şey yapmamak için..."

"Ya yaparsanız?.."

"Adam değilim....."
 

*
 

Yapacağım, edeceğim diyenlere artık güvenmiyorum…
 

*
 

Hele hele ben bu işin kitabını yazdım diyenlere hiç güvenmiyorum…
 

*
 

Bu şehir bir 5 yılını daha kaybetmiştir…
 

*
 

Yaparım ederim diye geldiler…
 

Muhtar Arif Demir'in söylediği gibi; Bu şehre bırakın hizmeti, yapılanları tamir etme yoluna bile gitmediler…
 

*
 

Bir sonraki seçimde:
 

Yapacağım, edeceğim bu şehri değiştireceğim diyen başkan adaylarına…
 

Öncelikle ilk başta soracağım; ''Yapmazsan ……?'' diyeceğim…
 

*
 

Hiçbir şey yapmam diyen belediye başkan adayına da…
 

Seçildikten sonra ''Ya bir şey yaparsan?'' diye sorduğumda…
 

"Yapanın....." demezse?
 

Onu da ''kezib''* ilan edeceğim…
 

***
 

*Kezib (Yalancı)