FATİH Mehmet Erkoç’un Başkanlığının giderayak partinin ve belediyedeki üst düzey tanınan ailelerin çocuklarını alel acele belediyeye işe alması…

Ve son yılında daha erken denilen ve şu an için yapılmaması gerektiği söylenen kuzey çevre yolu projesine, kimlerin dolduruşu ile kalkıştığı ve belediye bütçesinden takriben 110 milyon TL aktarmasının ve Belediyeyi bir borç külfetinin içinde bırakmasının yol açtığı tepkilere baktığımızda, şunu gayet net bir şekilde anlayabiliyoruz: “Vatandaşların sosyal medyadaki” paylaşımlarından...

-  MHP’lisi rahatsız.

-  BBP’lisi rahatsız.

-  CHP’lisi rahatsız.

-  AK Parti’ye gönül vermiş insanlar, hatta Erkoç yanlıları bile rahatsız.

Üstelik daha önce Parti içerisinde kapalı kapılar ardında dile getirilen bu rahatsızlıklar, artık gayet açık bir şekilde dile getiriliyor.

Hem de “lamı cimi yok” gibi keskin ifadelerle...

*

Bazıları işte tam da bu noktaya bakıp şunu söylüyorlar:

- İşte bakın! Adam kayırmalar nasıl yapılıyor? Yangından mal kaçırır gibi tanınan ailelerin çocukları nasıl işe alınıyor? Bundan sonra o aileler AK Parti’nin yükünü çeksinler. Biz bu partinin hamalı mıyız? Bundan sonra yağma yok, teşkilattakilerin oğlu-kızı- belediyelere yerleştirilecekse, teşkilat içerisindekiler ve yakınları meclis üyesi yapılacaksa, onlar davulu çalsın, hem çalsın hem oynasın, biz artık bu oyunda yokuz diyorlar.

Bazıları ise:

Doğrudan temin ile verilen ihalelerin, Fen ve İmar Daire başkanlıklarında inanılmaz boyutta olduğuna vurgu yaparak…

Belediye kaynaklarının hoyratça harcandığını…

Kuzey çevre yolunda günler öncesinden mülkiyetlerin el değiştirdiğini…

Çıkar amaçlı bazı yandaşlara rant sağlandığını…

Oysaki bu projenin şu an için elzem olmadığını, zamansız olduğunu ve harcanan bedel kadar şimdi de heyelan tehlikesi olmaması için perde betonlarla bir yatırım yapılması gerektiğini…

Dolayısıyla belediyenin çok büyük bir maddi külfetin altına itildiğini…

Hatta ve hatta büyükşehir belediyesi personelinin maaşlarını ödeyememe durumuna getirildiğini…

Falan filan…

*

Vatandaşlar her şeyin farkında…

- Bir önceki Belediye Başkanı Poyraz’ın takdire şayan borçsuz belediye bırakması yanında…

- Başkan Erkoç’un belediyeyi 1,5 katrilyonluk borç batağında bırakması, hele hele 110 milyon TL’yi bir çırpıda 4 defa yol güzergâhı ve projeleri değiştirilen kuzey çevre yoluna harcaması, en çok eleştiri alan konuların başında geliyor…

*

Oysaki oraya harcanan parayla bu şehrin; Karşıyaka dediğimiz güneyine bir köprünün yapılması, yedi kuyular yolunun tamamlanması, tüm kavşaklara üst geçit - alt geçit yapılarak hem yaya hem de şehrin trafiğinin rahatlatılması, tekke mahallesinin kentsel dönüşümü gibi projelere harcansaydı, belki de Başkanlığı devam ederdi diyen çoğunlukta…

*

Dediğim dedik, çaldığım düdük misali kendinden başka hiçbir kimseyi dinlemeyen, bu şehirde tek benim dediğim olur zihniyetinde bir siyasi geçmişi olan, telefonlara bile bakma zahmetinde bulunmayan Başka Erkoç’un yine de tek başına sorumlu olduğunu düşünmüyorum…

*

Ama yine de sormak istiyorum:

“Sahi sorumlu tek başına Erkoç mudur?”

*

Mesela…

Genel sekreter Züver Çetinkaya ne iş yapar?

*

Mesela…

Önce danışman, sonra özel kalem müdürlüğü statüsü verilen, daha sonra genel sekreter yardımcılığı görevine getirilen ve imar daire başkanlığına bakan “Fatih Bülbül” bu sorumluluğun neresindedir?

*

Mesela…

Trabzon Bulvarı dediğimiz caddeyi tek yönlü trafiğe mahkûm eden ve şehrin dokusunun kaybolmasına ve Belediye bütçesinden iddia edildiği üzere 11 milyon TL harcanmasına sebep olan o değil midir?

*

Mesela…

Tekke mahallesinin kentsel dönüşümü için bir arpa boyu yol kat edilmemesinin sorumlusu kimdir?

*

Mesela…

Eski fen işleri daire başkanı şu an müdürlük konumuna oturtulan “Onur Erdi” bu sorumluluğun neresindedir?

*

“Başkan emretti biz yaptık” lügatlarına kimse sığınmasın.

“Padişahım sen çok yaşa” diyerek olup bitenlerin tek sorumlusu olarak “Erkoç”u göstermek...

Topu taca atmaktır.

*

Çünkü...

“Koltuk uğruna sessiz kalmak ihanetin en büyüğüdür”.

*

Çünkü…

“Koltuk uğruna bu şehre ve çalıştığı Belediyeye ihanet etmek kuklalığın bir başka ismidir”. 

*

İşte tam da bu nedenlerle...

Olup bitenlerin sorumlusu olarak “Erkoç”u adres göstermek, arkasından kara çalmak, bir sonucu olmayacak spekülasyonlarla vakit kaybetmekten başka bir işe yaramaz.

Onu bütün sevapları ve günahları ile baş başa bırakarak, Devletin Mülkiye müfettişlerinin yazacağı raporlar doğrultusunda, "yanlışları-doğruları" elbet ortaya çıkacaktır.

*

Bizlerin dünde kalmaması gerekir…

Çünkü…

Kahramanmaraş hizmet beklemektedir…

Kahramanmaraş çağdaş medeniyetlerdeki şehirlerin geldiği seviyeye gelmek istemektedir.

*

Bundan sonra ne yapılmalıdır?

İşte esas mesele budur.

*

Başkan Güngör, göreve geldiği günden bu yana Belediye teşkilatını yapılandırmaya çalışıyor.

Çünkü…

İçerdeki kadronun meziyetlerini, artı-eksilerini, yani futbol terimi misali; "kimin hangi mevkide oynayacağını bilmiyor”.

Günler ise bir bir geçiyor.

Kimden veya kimlerden bilgi alıyor bilemiyorum ama…

Bildiğim bir şey varsa “At sahibine göre kişner” demiş atalarımız…

Belediye Başkanlığını kazanacağı günler öncesinden belli olan Güngör’ün, tasarruf yönünden attığı adımlara ek olarak teşkilat yapılanmasında da bir an önce masaya yumruğunu vurmalıdır…

Hem de hiç zaman kaybetmeden…

Büyükşehir Belediyesinde bulunan başta; Genel sekreter, genel sekreter yardımcıları ve tüm Daire Başkanları hele hele en başta İmar dairesi olmak üzere değiştirilmelidir.

Ve bu değişim 3 gün sürdürülmemelidir.

Çünkü…

Bu ekip, başarısız bir ekiptir…

Çünkü…

Bu ekip, Erkoç ile birlikte miadını doldurmuştur.

*

Demem odur ki:

Belediye içerisinde homurdanmalar…

Personelin çalışmaması gibi…

İsteksiz, keyifsiz, bir hal kaplamış durumdadır…

Ve bu gidiş hayra alamet değildir…

Ve bu gidiş siyaseti Belediyeye bulaştırmam diyen Güngör’ün aleyhine işlemektedir.

*

Daha dur bakalım cim karnında bir nokta diyebilirsiniz…

Ali Veli kırk dokuz elli, hatta iki ayı doldurmadığını söyleyebilirsiniz…

Ama şunu unutmamanız gerekir:

Siyasette…

“Yum gözünü aç gözünü, 5 yıl çok kısa bir zaman içerisinde geçiverir”.

*

Sözün özü şu:

“Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar” demiş rahmetli Erbakan hoca…

Kamuoyunda büyük beklentilere haiz olan Başkan Güngör’ün, bir çiçek misali Kahramanmaraş’a bahar getireceğine inanılıyor…

Ve ben de herkes gibi; “bu inancı taşıyanlardanım”.

"Umarım başarırsın Sevgili Başkan".