HANİ Halk dilinde söylenir ya!
 

"Her boyayı boyadık, bir fıstığı yeşil kaldı"
 

Şimdi bu anlatacağım olay da tıpkı halk dilinde söylenen söz misali birebir örtüşüyor…
 

*
 

Olay şudur:
 

Bizim Büyükşehir Belediyemiz her işi bitirdi, ahşap yel değirmeni yaptırıyor…
 

İhale kayıt numaramız: 2020/270331...
 

İhale tarihi: 30/06/2020…
 

İhale adı: Ahşap yel değirmeni (Montaj dâhil)
 

İhaleyi yapan idare: Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığı…
 

İşin yapılacağı yer: Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluluğunda bulunan kılavuzlu parkı ve mesire alanına montaj yaparak teslim edecektir.
 


 

Ne var bunda kardeşim…
 

Büyükşehir ihalede yapar, yel değirmeni de yapar…
 

Sana mı soracak?
 

Senden izin mi alacak?
 

Feryadı figan yaptığınızı duyar gibiyim…
 

Yahu durun…
 

Okumaya devam edin…
 

Bir âlemsiniz var ya!
 

Amma sabırsızsınız…
 

Ben ihale yapamaz demiyorum…
 

Ben yel değirmeni yaptıramaz demiyorum…
 

Ancak bu ihaleyi adrese teslim yaparsanız…
 

İşte bu olmaz diyorum…
 

Nasıl mı?
 

İşte böyle:
 

İhale şartnamesinin 7.6. maddesinde aynen şöyle yazıyor: Benzer iş olarak kabul edilecek işler aşağıda belirtilmiştir.
 

''En az 20 metre yüksekliğinde yel değirmeni yapmış olmak benzer iş olarak kabul edilecektir.''
 


 

Şartnameye böyle bir yazı eklemek, adrese teslim ihale anlamı taşır…
 

Çünkü…
 

Bu şartnameye uyan Türkiye’de sadece bir firma var kanısındayım…
 

*
 

Bu şu demektir:
 

İhaleye girecek firmanın…
 

İstediği fiyata bu ihaleyi alacak demektir…
 

Başka bir firma bu ihaleye giremez demektir…
 

Hani tüyü bitmemiş yetim hakkı koruyacaktık?
 

Hani belediyemiz tasarruf yapacaktı?
 

Her iş bitti de, yel değirmenimiz mi kaldı?
 

Sen TEKKE’yi yapma…
 

Sen SARAYALTI’nı yapma…
 

Sen ÖNSEN KÖPRÜSÜNÜ yapma…
 

Göreve geldiğin günden beri kırdığın pot’ların üzerine bir de yel değirmeni yaptıracağım de…
 

Ve onu da sanki adrese teslim ihale yapar gibi yap…
 

*
 

Olmadı Hayrettin Bey…
 

Bu iş cidden olmadı…
 

Yokkkk…
 

Ben bunu yaptıracağım…
 

Kimse karışamaz…
 

Kılavuzlu parkında yel değirmeni eksik… (Daha önce vardı. Rüzgar mı uçurdu?)
 

Diyorsanız…
 

Nacizane bir fikirde ben vermek istiyorum…
 

Tutmazsınız sözümü ama ben yine de söyleyeyim:
 

Yaptıracağınız yel değirmeni karşısına da kesinlikle ''Ahşaptan at üzerinde elinde mızrak bir Don Kişot'' figürü yaptırmalısınız…
 

Hiç olmazsa tarihte yaşanmış Don Kişot yel değirmenine karşı öyküden romana geçmiş eserin tanıtımı tam yapılmış olur…
 

Ha ne dersiniz?
 

***
 

DİP NOT: Bizim kültürümüz yel değirmeni götürmez… Bizim acı poyrazımız eserse yel değirmenini uçurur… Ki uçurmuştur… Yel değirmeni kuzey Avrupa kültürüdür… Biz çocukluğumuzda yel değirmeni görmedik… Ancak su değirmeni gördük… Bence sen yel değirmeni yerine kılavuzlu parkına su değirmeni yaptır. Hiç olmazsa tarihimizle örtüşür…