Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi Kanal Maraş Köşe Yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''Ekrem İmamoğlu - Hayrettin Güngör - Mobese'' diye yazdı.

TÜRKİYE, günlerdir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yemeğini konuşuyor…

Sosyal medyada tepkiler, ilk gün çığ gibi büyüdü…

İmamoğlu ile Büyükelçi’nin restoranda gizli çekilmiş fotoğrafları basına sızdırılıp, paylaşım üstüne paylaşım yapıldı…

AK Parti cenahında, İmamoğlu’nu bu sefer yakaladık nidaları yükselmeye başladı…

Vurun abalıya misali…

İmamoğlu, bu kar yağışında nasıl yemeğe gider?

Vatandaşlar evlerine gidemezken, araçlar yolda bırakılırken, çoluk çocuk yolda perişan olmuşken, yemeğe gitme zamanı mı?

Gibi suçlamalarla çullanıldı da çullanıldı…

*

Sağduyulu insanların...

''Ne yemekmiş yahu…

Gitse ne olur gitmese ne olur…

Eline kürek alıp İmamoğlu yolları açacak değil ya…''

Gibi konuşmalarda az değildi…

*

Birden ortaya, Ekrem İmamoğlu’nun restorana giderken kayıt altına alınan MOBESE görüntüleri çıktı…

İşte burda, ibre birden İmamoğlu’na döndü…

İmamoğlu’nun takip edildiği ortaya çıktı…

*

Ve eski Adalet Bakanı Abdulhamit Gül bir açıklama yaptı…

Dedi ki:

''Geçmişte FETÖ'nün istihbarat ve veri madenciliğine verdiği özel önemi hepimiz biliyoruz. Ve bu çerçevede delil üreterek, tezgâhlarla, oluşturulan kumpaslarla nasıl insanların kişisel haklarını ihlal ettikleri, nasıl mahremiyet haklarını ihlal ettiklerini hepimiz gördük, yaşadık. Usulsüz dinlemeler, kişilerin mahrem görüntüleri, özel bilgilerin ifşa edilmesi, verilerin hukuk dışı yollarla ele geçirilmesi gibi tüm hukuk dışı bu fiilleri hep beraber yaşadık. Hukuk devletinde esas itibarıyla haysiyet cellatlığı olmaz, itibar suikastı olmaz. Hukuk buna asla izin vermez, veremez, vermemelidir. Dijital kumpaslarla insanların hayatını tarumar eden, insanlara kumpas kuran, bu FETÖ'cü zihniyetin de asla ama asla unutulmaması gereken bir mücadele alanı olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Bu FETÖ'vari anlayışın uygulamaları da hiçbir zaman hiçbir suretle ve hiçbir kimse tarafından gerçekleşmemesi yönünde teyakkuzu ve bu konuda da hukukun gerekli tedbirleri alması en esaslı görevlerden biridir. Kişilerin kurumlarla paylaştığı bilgiler korunmalıdır. Bütün kurumlar ve başta da idare, bu sorumluluğu bihakkın yerine getirmesi lazım. Vatandaşın güvenerek verdiği bu bilgileri yarın başka yerlerde, medyada, sağda solda ifşa edilecek bir hale gelmediğinden emin olması lazım."

*

Gül'ün, FETÖ'ye atıf yaparak verdiği mesajların Cumhurbaşkanlığı ve MHP'de rahatsızlık yarattığı, AK Parti içinde de eleştirilere neden olduğu öne sürüldü. Ve gece Bakanlık koltuğundan oldu…

*

Abdulhamit Gül’ün açıklaması ise kamuoyunda büyük yankı buldu…

Halk, kar yağışında yolların açılmaması ve yemek konusunda eleştirdiği İmamoğlu’na sahip çıkmaya başladı…

*

En çok şu konular sorgulanıyor desem abartmış olmam:

''Devlet, Ekrem İmamoğlu’nu neden takip eder?

Cumhurbaşkanı aday olmaması ve halkın gözünden düşmesi için mi gizli takip ediliyor?

Hani İstanbul Büyükşehir Belediyesinde terör örgütü üyeleri işe alınıyor iddiası yapılıyordu, İmamoğlu’nu takip edeceklerine terör örgütü üyelerini takip etsinler ve ortaya çıkarsınlar…''

Gibi konuşmaların yapılmaya başlandığını belirtmek isterim…

*

Yani İmamoğlu’nun bir yemeği, İçişleri bakanlığına bağlı Emniyetin MOBESE görüntülerini servis ettiği iddiası ve eski Adalet Bakanı Gül’ün devlet kurumlarının kişisel verilere karşı sorumluluğunu hatırlatmak istemesi, koltuğu kaybetmesine ve AK Parti içerisindeki savaşı da bir nevi su yüzüne çıkarmasına neden oldu…

*

Ekrem İmamoğlu, dünya kadar para harcasa kar yağışından ve yollarda çekilen çilelerden dolayı vatandaşı kendi yanına çekmesi imkânsızdı…

Ancak bir MOBESE görüntüsünün servis edilmesi…

Kamuoyunun kendi lehine dönmesine sebep oldu…

Hani ‘’Sen neymişsin be abi’’ diye bir şarkı var ya…

‘’Sen neymişsin be MOBESE’’ demek içimden geldi…

*

O bu değil de:

Bir başka zaman olur ya, İmamoğlu’nun görüntüleri gibi bir başka MOBESE görüntüleri ortaya çıksa?

Mesela Erdoğan veya bir başka Devletin üst düzey kişilerinin görüntüleri sosyal medyada paylaşılsa…

Şu an ‘’Öncelikle MOBESE görüntüsü olup olmadığı tespit edilmeli’’ diyenler, o zaman ne diyecekler acaba?

Görevlerinden affını mı isteyecekler, yoksa ivedilikle görevden mi alınacaklar?

*

Hani atalarımız söylemiş ya:

Olmaz olmaz demeyin olmaz olmaz…

*

Bende diyorum ki:

Ya olursa?

***

HAYRETTİN GÜNGÖR YEDİKUYULAR VE MOBESE

DÜN sosyal medya fenomeni Zeki Atak, kendi sosyal medya sayfasından Hayrettin Güngör’ün yedikuyularda çoçuklar gibi kayak kaymasının yer aldığı bir fotoğrafını paylaşmış…

Ve yazmış:

‘’Otogar Binası'nı bitiremedi… Önsen Köprüsünü açamadı… 3 yıldır görevde Şehir'de, bir çok binayı yıktı, yerine bir şey yapamadı… Bir tane alkışlanacak hizmeti yok…  Esnaf Perişan… Halk perişan… Halk Ekmek Kulübeleri var...  Koca Ekmek fabrikası var… Sabah saat 7 den sonra Ekmek yok… Çözüm yok…

Memleketin 5 yılı heba oldu…

İmamoğlu bırakın Maraş'a gelin Maraş’a…

Memlekette tüm bu sorunları çözememişken, Bu adam Yedikuyularda beleş tatil yapıp irişkit reklamı yapıyor…

Mutlu musunuz? Bu adama Belediyeciliğin kitabını yazdı diyen Akp'liler…’’
 

2022-01-30_10-43-07


Bu paylaşım altına onlarca yorum yazılmış…

İşte o yorumlar:
 

 2022-01-30_10-44-00

2022-01-30_10-44-26


Ben bir şey demiyorum…

Halk söyleyeceğini söylemiş…

*

Mehmet Bagrıaçık abimizin bir sözü var:

‘’Bazı insanlar, çocukluğunu yaşayamadıkları için o günleri büyüyünce yaşamak isterler’’ demişti…

Bence de, koltuğa oturan birisi hele hele bu kişi Büyükşehir Başkanıysa etrafa şirin görünmek adına yaptığı çoçuksu davranışları fotograf çektirip paylaşıyorsa, çoçukluğunu yaşamadığının ve çoçuksu davranışlar olduğunun delili...

Ne kadar şirin gözükmeye çalışırsa çalışsın Bay Hayrettin'in, bu şehrin insanlarının büyük çoğunluğunun yüreğinde yer etmediğini söyleyebilirim... 

Uymadı...

Bay Hayrettin, bu şehrin insanlarının çoğunluğu tarafından bir türlü kabullenip sevilmedi...

Bunun da kusurunu kendinde görmüyor... Görmek istemiyor... İşte bütün mesele bu...

*

Sahi; Bay Hayrettin, Yedikuyulara kayak kaymaya giderken MOBESE yok muydu?

Kaç araçla gitti?

Kimleri götürdü?

Orada kimlerle buluştu?

*

Sen çok yaşa emi Zeki Atak kardeşim…

''İmamoğlu'nu bırakın, Maraş'a gelin Maraş'a'' diyerek Kahramanmaraş'ın onca sorunu varken Bay hayrettin'in kayak yapmaya gitmesini cesurca yazıp paylaştığın için sana teşekkür ediyorum...

*

Ve diyorum ki:

Kahramanmaraş'ın yiğit insanları artık konuşuyor, hem de korkmadan...