Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi Kanal Maraş Köşe Yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''AK Parti Kahramanmaraş’ta kaybeder mi?'' diye yazdı.
DİLE kolay…
Tam tamına 20 yıl, bir siyasi partinin kalesi olmak kolay değil…
*
Ama son yıllarda gördüğüm kadarıyla, o kaleden kaçan kaçana…
Kimi sessizce, kimi aleni bir şekilde…
*
Bunun sebebi araştırılmıyor, hatta umursanmıyor bile…
*
Oysaki doku uyuşmazlığı olduğunda…
Kangrene çevirir…
Ya bu kangren olan uzvu, kesip atarsın…
Ya da vücut, tamamen iflas eder…
Yok olur…
*
AK Parti’de son 3 yılda, Kahramanmaraş’ta doku uyuşmazlığı yaşıyor…
*
Neden bahsettiğimi anladınız sanırım…
*
AK Parti’nin 2019 yerel seçimlerinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkan adayını belirlemede yaptığı doku uyuşmazlığından ve hatadan bahsediyorum…
*
Aradan geçen 3 yılsonunda…
Halkın bezginliği…
Umudunu kaybetmesi…
Hizmetlerin bir türlü yapılmaması…
Halkla araya mesafe konması…
Partiden kopuşu hızlandırdığı kanısındayım…
*
Neydi hata?
Çokbilmişlik…
Kibirli olmak…
Her şeyi ben bilirim tafrası…
Hazır kadroyu dağıtması…
Getirdiklerinin bu şehir insanları ile bağ kuramaması…
Bu kötü gidişin üzerine dökülen tuz biber oldu…
*
24 Haziran genel seçimleri bitmiş, AK Parti Mecliste büyük çoğunluğu yakalayamamıştı…
MHP’nin desteği şarttı…
*
Ne diyordu üstat Abdurrahman Dilipak, 30 Haziran 2018 yılındaki bir yazısında:
‘’…Geçmiş olsun. Zor bir sınav verildi. Allah’a şükürler olsun ki halkın korktuğu olmadı. Bıçak sırtı bir kazanç söz konusu. Kim bilir belki de böyle olması iyi oldu. Artık bazı gerçekler bütün çıplaklığı ile görünür oldu. Ve en üst seviyede “yalnız adam”ın ifade ettiği gibi “Mesaj alınmış” olmalı.
Bu sonucu görmek zor değildi. Ama birileri görmek istemedi. Ya da birileri gerçekleri maskeledi. Çünkü işlerine gelmiyordu. Har vurup harman savurdular. Hatta “belki bundan sonra bu mevkilerde olmayız” diye kendi adamlarını sisteme sokmaya çalıştılar, hapur hupur yerken de üstlerine başlarına döktüler. Zaten bir süredir de, “kimse bize hesap soramaz” havalarında aleni hale gelmişti bu işler.
Konuşmak isteyenlerin sesi kısıldı. Korkutuldu, fitne çıkartmakla suçlandı, “yoksa sen de mi..” uyarıları yapıldı. Birileri kendilerini “la yüs’el sanıyordu”. Eğer bunlar sistemden atılıp, hesap sorulmazsa, söylüyorum, “içimizdeki bu beyinsizler yüzünden” yerel seçimlerde durum daha da kötü olur. Dahasını da söyleyeyim, devam eden süreçte AK Parti ANAP gibi dağılır gider. O zaman, bugün söz dinlemeyen, ayağı yerden kesilmiş, para ve makam hırsı gözlerini bürümüş birileri gizlenecek yer ararlar. Allah yardım etti de yola devam ediyoruz...
Dostlarınızı dışlar, düşmanlarınızı kazanalım derken, hem dostlarınızı kaybedip, hem de düşmanlarınızın elinde kalabilirsiniz. Taşıma su ile değirmen dönmez. Reklam ajansları kamuoyu şirketleri, maaşlı propagandistlerle “bizim” siyaset çarkı dönmez. O bizi bizden uzaklaştırır...
Gideceği yeri bilmeyen bir kaptana hiçbir rüzgâr fayda sağlamaz. Benden söylemesi...’’
Biz kardeşiz. Aramızdaki işlerimiz istişare ve şura ile olmalı.. Kardeşlik hukuku diye bir şey var. Vefa diye bir şey var.. Edep diye bir şey var. Yeni yetme zenginlerin peşinde koşarken ayağına bastığınız bu davanın cefasını çekmiş insanlar var etrafınızda. Bu partinin kuruluş günlerinde de Erdoğan’la beraber koşmuş, şimdi daha sessiz ve sakin bir hayat yaşayan biri, bu seçimleri önemli görüp, kalkmış, ilçe başkanlığına gitmiş. Ben şu kişiyim, “Bizim de yapacağımız bir şey var mı” diye. “Dışarıdan kimselerle çalışmıyoruz” demişler. Zaten kapıdakiler “Nereden geliyorsunuz, kimsiniz, niye geldiniz, kimle görüşmek istiyorsunuz, randevunuz” diye soruyor. Erdoğan siyasete başladığında orada işler böyle değildi…''
*
Üstadın bu uyarısı bile, bir kulaktan girdi diğerinden çıktı…
Sonu AK Parti açısından hüsranla biten 2019 yerel seçiminde:
İstanbul, Ankara, Mersin, Adana, Hatay, Antalya ve birçok il Büyükşehir Belediyeleri kaybedildi…
Üstadın ikazı dinlenmedi ve söylediği çıktı…
Bir hezimet yaşandı…
*
Maalesef ki aynı tavırlar, 2019 yılından bu güne kadar artarak devam etmekte…
*
Kendilerine gelme dururken, hala kibir abidesi misali AK Parti siyasetçileri maharet kendilerindeymiş gibi halka tepeden bakmaya devam ediyorlar…
*
Toplum bu şehirde, ‘’Osman Okumuş, Hanefi Mahçiçek’’ gibi birkaç ilçe belediye Başkanları hariç, tamamen AK Partili isimlerden ümidini kesmiş durumda…
*
İlk defa Kahramanmaraş halkının, yıllardır oy verdiği partiden uzaklaştığını gözlemliyorum…
*
Ve bunu açık açık dile getirenleri gördükçe gidişatın hezimete doğru gittiğini görmemek için kör olmak gerek…
*
Umutlar, umutsuzluğa dönmüş…
Kurulan hayaller yıkılmış ve yıkılmaya devam ediyor…
Bu şehrin insanlarının vekil olarak bir ‘’Ahmet Özdemir’i ve bir Ali Öztunç’u’’ ayrı tuttukları sağır sultanın bile kulağına gitmiş…
Halkın; yazdığım isimlere toz kondurmamasını bile diğer AK Partililer kıskanmakta ve ulu orta dedikodu çenelerini konuşturmaktan geri durmuyorlar…
Bilmiyorlar ki, dedikodu yaptıkları isimler halkın gönlünde yer etmiş isimler…
*
Büyükşehir Belediye Başkanı neden sevilmiyor bu şehirde?
İşte yazımın başında da dediğim gibi, doku uyuşmazlığından sevilmiyor…
Kibirli oluşundan sevilmiyor…
Halk’a tepeden baktığı için sevilmiyor…
Verdiği sözleri tutamadığı için sevilmiyor…
Yapmaya değil yıkmaya gelen Başkan denilerek sevilmiyor…
Ankara istediği kadar bu sevilmeyen siyasetçinin arkasında dursun…
Hatta yerel seçimlerde tekrardan aday olacağını konuşsun…
‘’Dayım var Ankara’da’’ naraları atılsa da…
Gidişat iyi değil beyler…
*
Üstat Dilipak’ın sakalı var ve yıllar önce söylediği sözler dinlenmedi, yazdıkları okunmadı veya okundu burun kıvrılıp kulak arkası edildi…
Benim sakalım yok, söylediğim zaten tutulmaz…
*
Ama şu unutulmamalıdır ki…
Olası bir genel seçimde, aday belirlemede dikkat edilmezse AK Parti Kahramanmaraş’ta hezimeti yaşar…
3 Milletvekilini hadi bilemedim, 4 Milletvekilini ancak alır…
Ve çok uzun bir süredir kaybetmedikleri Belediyeler var ya!
Büyükşehir ve ilçe belediyeleri…
Genel seçim sonrası yapılacak yerel seçimde üstüne basa basa belirtiyorum ki; Sevilen insanları değilde, sevilmeyen insanları tekrar aday yaparlarsa…
Şimdiden söylüyorum:
Veleddalin âmin…
K-A-Y-B-E-D-E-R-L-E-R…
NOKTA.
