YSK nihayet İstanbul seçimleri konusunda bir karara varabildi. İşin bu kadar uzaması hayra alamet değildi. Bu nedenle herkes diken üstündeydi ve sonucu merakla bekliyordu. YSK kararını verdi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini iptal etti. Bu karara halkımızın her zamanki doğal tepkisi oldu. Bir taraf büyük bir alkışla desteklerken, öbür taraf protesto etti. Halkın bu şekilde tepki vermesi bir ölçüde kabul edilir bir durum ancak bu karara kendisini aydın zanneden okuryazar takımı ve halkın üst tabakasından olduğunu iddia edenlerin halk ile aynı tepkiyi vermesi anlaşılmaz bir durum. Bu nasıl bir iştir ve hukuk kural ve kaideleri açıklanan gerekçeli karara göre yorumlanması gerekmiyor mu? Biz her zamanki gibi duygularımızla yorumluyoruz.

Ülke duygusal ve ülkenin başına da ne gelirse bu duygusallıktan gelecektir. Duygusallık onları çıkarlarına göre hareket etme mecburiyetinde bırakıyor. Duygularının değişimine göre de bu insanların kararları değişiyor. Bu nedenle ülkemde daha önceki alkışladığını yuhalayan ve daha önce yuhaladığını alkışlayan kitleler var. Bunlar da azımsanmayacak kadar çok.

Öncelikle olayları hukuk ve kurallar çerçevesinde yorumlamamız gerektiğini vurgulamak istiyorum, yoksa sonuç ortada. Önce siyah dediğine şimdi beyaz diyenler, beyaz dediğine ise siyah diyenler ortalıkta kol geziyor. Bu nedenle ülkenin en büyük sorununun duruş sergilemek olduğunu düşünüyorum. Memleket zamanın adamıyla dolmuş haberimiz yok. Yağmur nerede ise tarla oraya anlayışı hayat tarzımız haline gelmiş. Rabbim bizi bu anlayıştan korusun.

Yaşanan bir olay eşliğinde bu durumu izah etmem gerekirse; seçimlerden iki gün önce sosyal medyada bir paylaşımım oldu. Paylaşımda, ülkemizdeki seçimlerin en adil ve kontrollü seçimler olduğunu ve seçimlerde hile yapmamın çok zor hatta imkânsız olduğunu söylemiştim. Bu paylaşıma gelen tepkiler ne oldu dersiniz? Hükümet taraftarları evet çok doğru derken, muhalefet taraftarları kesinlikle hileli ve şaibeli demişti. Hatta muhaliflerden bazıları ‘senin gibi bir demokrata bu açıklama yakışıyor mu?’ diye sitem etmişti. Ne yazık ki seçimin ertesi günü bu yorumlar taraf değiştirdi ve hile yok diyenler hile var, hile var diyenler ise hile yok demeğe başladı. Demem o ki insanlar bir kararda durmuyor. Olayları işine göre yorumluyor. Halk için bu tabi bir durum ama aydınlar kendini aydın hissedenler için böyle düşünmek kendisiyle çelişmek ve kendisini inkâr etmektir. Ülkemdeki sıkıntıların çoğu bundan kaynaklanmıyor mu?

Gelelim asıl konuya yani YSK’nın seçim iptaline. YSK bu seçimde bir türlü işi toparlayamadı. Yukarı tükürsem bıyık aşağı tükürsem sakal misali ne diyeceğini bilemez halde bir karar verdi. Bu sonucu yorumlamak için gerekçeli karara bakmak gerekiyor. Gerekçeli kararda; Sandık kurulunun usule uygun seçilmemesi ve bu kişilerin seçimi yürütmesi nedeniyle İstanbul B.B. seçimleri iptal edilmiştir. Neden Sandık kurulunun ehliyetsiz veya yetersiz kişilerce oluşturulması. İlk önce bu kurulu oluşturan görevliler hakkında soruşturma açılmalı ve onlara gereken ceza verilmeli. Bu YSK’nın sorumluluğundadır ve ülke ve kendi çıkarına olan da budur. Saniyen bu seçimde oylar bir sandıkta kullanıldı. Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, meclis üyeleri ve muhtarlıkla birlikte dört oy kullanılmıştır. Eğer bir sandıkta dört oy kullanılmış ise bunlardan birinin iptal edilip diğerlerinin geçerli sayılması hangi kitapta veya kanunda var. Bir sandıkta kullanılan oyların tamamının şaibe altında olması gerekmiyor mu? Geçersiz kurulun yaptığı seçim de geçersizdir kuralı işletilir.

YSK itiraz edilmeksizin bu hata nedeniyle bütün İstanbul seçimlerini iptal kararı vermeliydi. Şimdi bu karar ile kendisini şaibe altına sokmuş ve bizi dünyaya rezil etmiştir. Kural açık seçimlerin iptali belli

kurallara bağlanmıştır. Bu nedenle seçimler iptal edilir. Diğer seçimlere itiraz edilmedi diye geçersiz kurulun yaptığı seçimleri geçerli saymak hukuka ve vicdanlara uygun bir hareket midir?

Sandık başkanları usulüne uygun seçilmemiş ise o sandıktaki bütün seçimler iptal edilir. Kurallara göre geçersiz olması gereken oyların itiraz edilmediği için geçerli sayılması hukuki olur mu? YSK’dan isteğimiz sadece kuralları işletmesidir. Kurallar herkese ve her kesime uygulandığı takdirde adalet ayakta tutulur. Böyle bir karar ülkemiz ve milletimizi rencide edecek ve en başta da size olan güveni azaltacak hatta bitirecektir.

YSK insanların ve yöneticilerin hoşuna giden veya gitmeyen kararlar verebilir. Bu önemli değildir. Önemli olan verilen kararların birilerinin hoşuna gitmesi ya da gitmemesi değil, hukuka uygun olup olmamasıdır. Verilen kararlar hukuka uygunluk açısından değerlendirilmelidir.

Bir seçimin iptali diğerlerinin kabulü vicdanları yaralamakta ve hukuku zedelemektedir. Ya tüm İstanbul seçimleri iptal edilmeliydi veya hepsi geçerli sayılmalıydı. Zira hukuksuz bir sandık kurulunun yaptığı bütün seçimler hukuksuz ve geçersizdir. Bunun için de birilerinin itiraz etmesini beklemek veya itiraz edilmediği için iptal olmadı demeğe gerek yoktur. Sandık başkanları geçersiz oyları itiraz olmayınca kabul ediyor mu ki, YSK da kabul etsin.

Ramazanı şerifleriniz hayırlı olsun. Tüm İslam aleminin ramazanını tebrik ediyor ve hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sadece midelerinize oruç tutturmamanız dileğiyle.