Kahramanmaraş'ın ene tkin haber sitesi Kanal Maraş Köşe Yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''Bu şehirde siyasetçisi, işadamı, bürokratı: Hangi gazetecileri sever?'' diye yazdı.
BUGÜN günlerden Pazar…
Ne yazayım diye ‘’ilham’’ gelmesini beklerken…
Uzun zamandır üzerinde kafa yorduğum, düşündüğüm ve bir sonuca vardığım olayı sizinle paylaşmak istiyorum.
*
Bu kentte siyasetçiler VAR...
Bu kentte, kenti yöneten bürokratlar VAR...
Ve ünlü ünlü işadamları VAR.
*
Peki, bu kişiler en çok hangi özelliklere sahip gazetecileri severler?
Hangi gazetecilerle ahbap, dost ve samimi olurlar?
*
Sonunda buldum.
*
Şimdi sıkı durun ve okuyun…
Bu şehirde siyasetçisi, işadamı, bürokratı hangi gazetecileri sever?
Beni sevmedikleri kesin olmasına kesinde…
Diğer arkadaşlarımıza yol göstermek adına birkaç kelam etmek istiyorum…
Ne de olsa yaşça büyük sayılırım…
*
KURAL 1:
Siyasetçilere, bürokratlara ve işadamlarına sevilmek istiyorsanız birinci şart; İktidara yakın olacaksınız.
Bu yakınlık öyle laftan bir yakınlık olmayacak ha…
İktidarı kesinlikle eleştirmeyecek, iktidar aleyhine bir şey yazmayacaksınız…
*
KURAL 2:
Birinci kuraldan sonra ikinci kural, kemiksiz olacaksınız…
Yani ilkesiz ve omurgasız…
Siyasi düşünceniz ya da geçmişte hangi siyasi görüşü savunuyorsanız onu hemen terk edecek hatta inkar edeceksiniz…
*
KURAL 3:
Sivri dilli olmayacak, bir duruş sergilemeyeceksiniz…
Herkese mavi boncuk dağıtacak, herkesle iyi geçineceksiniz…
Gelene ağam, gidene paşam diyeceksiniz…
*
KURAL 4:
Bakın bu kural çok önemli ha…
Can kulağıyla dinleyin ve gönül gözüyle okuyun…
- Gerçek bir gazetecilik değil de gazetecilik yapıyormuş gibi yapacak ve öyle davranacaksınız…
- Karşılarında el pençe divan durup, emir eri olacaksınız…
- Üç kuruşluk ilan ve reklama boyun eğeceksiniz…
- Sizin reklam fiyatlarını onların belirlemesine razı geleceksiniz…
- Onları kızdıracak, onları üzecek, hiçbir şey yapmayacak ve dik durmayacaksınız…
- Sürekli yalakalık, sürekli pohpohlama yapacaksınız…
- Onlar ne isterse yazacak, onlar nerede dur derse duracaksınız…
- Onların bir telefonuyla gevşeyecek, onların bir kelimesiyle mutlu olacak, onların bir yemek davetiyle ayaklarınız yere değmeyecek hale geleceksiniz…
- Bir geziye, bir yemeğe, hatta uçakla bir seyahate balıklama atlayacaksınız…
*
KURAL 5:
Yukarıdaki kurallara uyduğunuzda, bu kentin siyasetçisi de, işadamı da, valisi de, belediye başkanı da, emniyet müdürü de sizi çok ama çok sever…
Sizi gördüklerinde tokalaşır, öper, yere göğe sığdıramaz…
Ha bu arada unutmadan; dün yerden yere vurduğunuz, hakkında inanılmaz yazılar yazdığınız veya hakaretler ettiğiniz kişileri de bir gün içinde çark edip öveceksiniz…
*
İşte olay bu.
Sevilmek istiyorsanız bu kurallara uyacak ve yapacaksınız…
Çünkü bu kent; güçsüz gazeteciyi, omurgasız ve dik durmayan küçük işlere tamah eden, aklını, kalemini satan ya da kiraya verenleri çok seviiiii...
*
Siz siz olun bu kurallara uyun…
Yoksa kötü çocuk, kötü adam olursunuz, ya da ilan edilirsiniz…
*
Bizi soracak olursanız?
Biz işte bu kurallara uymayanlardanız…
Kim miyiz biz?
Bu şehirde, bir elin parmak sayısı kadarız…
Biz zaten kötü adam Erol Taş rolündeyiz…
Onurlu duruşumuz ve bu kent için taşın altına gövdemizi koyduğumuz ortada…
Bu şehri değil de, kendi çıkarını düşünenlerden olmadık olmayız…
3 sene önce tek başımıza nasıl ayağa kalkıp, güçlü idarenin bir ferdi karşısında gürlediysek…
Aynı gür sesimizi çıkarmaya devam ediyoruz…
Dağdaki çoban kardeşlerimiz bile bu sesimizi duymakta…
Önemli olan halkın gönlünde yer edinmek…
Taht kurmak…
Ve biz bunu başardığımızı düşünüyoruz…
İktidarı destekleyenler için de, Muhalefet kanadında olanlar içinde, yazımızı okuyup özelden mesaj atarak ‘’helal olsun sana, beğen-yorum yapamıyoruz ama seni canı gönülden destekliyoruz. Kanal Maraş’a her gün bir defa girip ne yazmış, hangi haberi girmiş diye bakıyoruz’’ diyenler her geçen gün çoğalmakta…
Bu yükselişimiz, doğru, tarafsız, habercilik anlayışımız ile devam edecek…
Halkımızın destekleri ile büyüyeceğiz…
Çünkü biz;
''Güçlünün değil haklının halkın sesiyiz…''