Farklı mahlaslar ile divan edebiyatına dair ürün veren birçok Osmanlı Sultanı, şiirlerinde eserleri ve hizmetleriyle hatırlanmayı umduğunu naif bir dille ifade eder.

Bu niyetle, Sultan II. Abdülhamid Hân vefatının 100. Sene-i Devriyesi’nde vefat ettiği gün olan 10 Şubat’ta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle der, "Sultana yönelik (Sultan Abdülhamid) bağnaz bakış açısının marjinal bir kesimde halen hüküm sürdüğünü görüyoruz. Birileri ısrarla bu ülkenin tarihini 1923'ten başlatmaya çalışıyor. Birileri inatla bizi köklerimizden, kadim değerlerimizden koparmaya gayret ediyor. Dünyanın son hükümdarı, son evrensel imparatoru olarak kendi dönemine damgasını vurmuş olan Sultan Abdülhamid ne yazık ki ülkemizde karalanmaya çalışılmıştır.” 

Maalesef şehrimizde de bu büyük hükümdarın adını verdiğimiz ve Türkiye’nin en büyük 3’üncü camisi olduğuna dair övündüğümüz Abdulhamidhan Camimizde bu büyük padişahı bırakın anmayı kapısında onla ilgili yazılmış bir “kitabesi” bile yok…

Cami adına vakıf kurup camiyi ele geçiren ve bu büyük hükümdarı anlatan yazılı bir kitabenin giriş kapısına konmaması bağnazlıktan öte kendi reklamlarını yapmaya çalışan mütevelli heyetin bakış açısı olarak görüyorum.

12 Şubat Kurtuluş bayramımızı kutladığımız bu günde…

Bu büyük hatanın bir an evvel düzeltilmesi adına…

Sayın Valimize ve Sayın Büyükşehir Başkanımıza duyuruyorum…

***

HALA KENDİNİ YETKİLİ Mİ SANIYOR?

Rivayet o dur ki;

Abdulhamidhan Cami altında bulunan (X) eczane 20 bin TL kiraya oturmaktadır…

Malum şahıs hastalığına da yanmaz. Yatağından kalkar ve eczaneye gelir…

*

Eczaneciye der ki;

-  Bundan sonra kira 30 bin oldu…

-  Eczacı şöyle malum şahsa ters ters bakar ve şu cevabı verir:

-  Sen kimsin?

-  Senin yetkin buralarda kalmadı artık…

-  Çık dükkânımdan der…

-  Malum şahıs duyduğu sözlerle çılgına döner…

-  Ve hemen telefona sarılır…

-  Bazı kişileri arar, bağırır, çağırır ve elindeki telefonu yere fırlatır…

*

Hatta rivayet odur ki;

Odasındaki kitaplar bile toplatılır…

Malum şahısla ilgili hiçbir şey bırakılmamaya çalışılır…

Ve bu malum şahıs vakıf başkanlığından istifa ettiği halde hala kendini yetkili sanıyor…

Hala kendini başkan sanıyor…

Değilsin, değilsin, değilsin…

*

O malum şahsa diyorum ki;

Doğruca o arabulucu milletvekiline koş…

Seni tekrar başkan yapsın…

Ha ne dersin…

***

12 ŞUBAT KURTULUŞ BAYRAMIMIZ

Bugün 12 Şubat.

Maraş’ı Kahramanmaraş yapan isimli-isimsiz, hatırlanan-hatırlanmayan tüm ecdadımızı rahmetle ve şükranla anıyorum.

Ve diyorum ki;

-  Ne mutlu Kahramanmaraşlıyım diyene…

-  Ne mutlu Türküm diyene…