Kahramanmaraş'ın en etkin haber sitesi köşe yazarı Mustafa Karaaslan bugünkü yazısında ''Unutmadım… Unutanlara ise çay yok!'' diye yazdı.

ŞEHRİMDEN, Sevdiklerimden, on beş aydır uzaktayım...

Deprem de kaybettiğim başta sevgili eşim olmak üzere onlarca yakınım ve akrabamın acısını yüreğimde taşıyor ve alnıma yazılan yazgıyı yaşıyorum...

Bu ayrılık elbet bir gün bitecek…

Halkımla, takipçilerimizle yine kavuşacağız…

Açık Masa Programında konuşacağımız çok şeyler olacak...

Mesela…
Deprem için önlem almayanları konuşacağız…

Mesela…
İmara açılmaması gereken arazileri imara açanları konuşacağız…

Mesela…
Yüksek katlı bine yapılmasına izin verenleri konuşacağız…

Mesela…
Deprem olmuş, üç gün ortalarda görünmeyen, halkı kaderiyle baş başa bırakan, kurumları konuşacağız…

Mesela…
2020 Afad Risk Azaltma Raporunu Büyükşehir Belediyesinde Sümen altı edenleri konuşacağız…

Mesela…
Bu şehir için, halktan yetki alıp, ceylan derili koltuklarda oturmak ve şak şak çalmaktan başka hiçbir icraatını görmediğimiz milletvekillerini konuşacağız…

Konuşacağız da konuşacağız…

Tabi ki; şehrimden, sevdiklerimden ayrı kaldığım günlerde, yüreğimize sevgiyle dokunan, bizi unutmayan, telefonla da olsa konuşan veya bizzat ziyaretimize gelen, dostlarımızı, siyasi cenahtan başkanlarımızı, unutmak mümkün değil.

Mesela Sevgili Osman Okumuş Başkanım, bizzat ziyaretime gelerek; “Dışarıda hep bir kardeşin olduğunu unutma, en ufak bir sıkıntında maddi manevi hiç fark etmez haber göndermen yeter” demesini, UNUTMAYACAĞIM…

Sevgili abim Hanefi Mahçiçek Başkanım, hem de bir toplantı esnasında telefona cevap verip, “Sesini duymak güzel Mustafam, bir isteğin arzun var mı? Demesini UNUTMAYACAĞIM…

Sevgili Mehmet Fatih Güven Başkanımın,

Büyükşehir Belediye Başkanı Sevgili Fırat Görgel Başkanımın,

Onikişubat Belediye Başkanı Sevgili Hanifi Toptaş Başkanımın,

Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Sevgili Mehmet Akpınar Başkanımın,

Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekili Sevgili kardeşim Mehmet Beşen’in,

Aksu TV Genel Müdürü Sevgili Kardeşim Cüneyt Beyit’in,

Onikişubat ve Dulkadiroğlu Belediyeleri Basın Müdürleri olan sevgili kardeşlerim Serhat Gümüş ile Cengiz Berberoğlu’nun,

Sevgili kardeşim Serintepe muhtarı Ramazan Gürbak’ın,

Biraderim Kurtuluş ile yolladıkları selamları ve bir isteğimin olup olmadığını sormalarını UNUTMAYACAĞIM…

Hele dün telefonda görüştüğüm meslektaşım ve kardeşim olan Cihan Ahmet Cesur’un; “Sesini duyuran Allah’ıma bin şükürler olsun. Çabuk gel. Bu şehirde senin yokluğun çok belli Abim” demesini UNUTMAYACAĞIM…

Ya Adem Gemci’nin “Dayı çabuk gel. Çok özledik” demesini,

Sibel Atıcı’nın “Sayın Karaaslan herkes tarafından özlendin” demesini,

Kerem Akçakale ve Burak Vanlı’nın Her an Kurtuluş’tan bilgi almasını,

Meliha Akçakale’nin, eşimle ilgili yazdığım köşe yazısını yarısına kadar okuyup, duygulanmasından dolayı okumaya devam edemediğini söylemesini,

CHP Milletvekili Ali Öztunç’un Ardahan İl Teşkilatını arayıp, “Mustafa Abimi ziyaret edin, bir isteği emri olursa yerine getirin” demesini,

Mahmut Arıkan ve Mustafa Narlı Abilerimin ilgi ve alakasını,

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Buluntu Başkan’ın benimle ilgili devamlı bilgi alması ve selam göndermesini UNUTMAYACAĞIM…

Bu zor günlerde, hiçbir karşılık beklemeden her hafta ziyaretime gelen Av. Ahmet Çabukel ile Av. Hüseyin Gül’ün yanımda olmalarını,

UNUTMAYACAĞIM…

Sevgili Mahir Ünal’ı UNUTMAYACAĞIM…

Kardeşim dediğim Ahmet Özdemir’i UNUTMAYACAĞIM…

Ve can yoldaşım, Arkadaşım, dostum, kardeşim olan geceleri saatlerce derdine ortak olduğum Abid Vanlı’yı UNUTMAYACAĞIM…

Az kaldı buluşmaya ve kavuşmaya…

Bizleri unutmayan herkese, kucak dolusu sevgi ve selamlarımı sunarken…

Unutanlara ise; Çiçek Abbas Filmindeki güzel bir Replikle cevap vereyim…

Şakir’e Çay yok!