Sizlerde haberlerde okumuş veya duymuşsunuzdur. Dünyanın en saçma binası Kahramanmaraş’ta diye. Nereden çıktı diyeceksiniz haklı olarak. Efendim ‘Google’ denilen dünyanın en büyük arama motoruna ‘Dünyanın en saçma binası’ yazılınca ilk olarak bizim İl özel idaresinin binası yani halk deyimiyle ‘Sarı Bina’ çıkıyor. Neden mi? Nedeni belli daha önceki yıllarda bu çirkinliği haber yapan bir haber sitesinin haberi üzerine oluyor. Bu haberi duyan Maraşlılar gerçek olup olmadığını kontrol için arama motoruna yazmışlardır ve her seferinde dünyaya (Google’ye)bir not düşülmüştür. Bu iş ilk olarak (galiba) kesin bilmiyorum (internet araştırmalarımda), yanlış isem önceden özür dilerim, marastv.com da haber yapılmış. Haberi yapanlar iyide etmiş, şimdi onların sayesinde meşhur olduk.

Ben şahsen Sarı Binanın dünyanın en saçma binası seçilmesinden mutluyum. İnşallah bu haber tüm kanallarda ve yayın kurumlarında çıkar ve daha da meşhur olur. Maraşlılar olarak el birliği ile bu haberi yaymak zorundayız. Sözlü, yazılı, görsel ve dış basına da duyurmalıyız. Bu berbat binadan herkesin haberi olmalı ve bu berbat binayı herkes tanımalı. Şaka yapmıyorum kesinlikle, bu benim gerçek fikrim.

Nedenlerini daha sonra anlatacağım ama önce bu binamız hakkında yazmak istiyorum. Bu bina 1992 de yapılmaya başlandı ve Maraş’ın en yüksek binası olarak tarihe de geçti. Adı İl özel idaresi binası ama halk arasında hep ‘Sarı Bina’ olarak bilindi. Çok kullanışsız olduğu için hep boş kaldı. Yapıldığından beri bu projeyi yapan yetkili ve mühendisleri sadece ben değil, tüm Maraşlılar merak etmiştir (Belki bu olaylardan sonra ortaya çıkarlar). Hiçbir işe yaramayan ve görüntü olarak da oldukça çirkin olan bu yapı, hem de şehrin tam ortasında ve bütün çirkinliğiyle duruyor. Kim merak etmez sebep olanları.

Ama fırsat geldi. Yıllardır hiçbir işe yaramayan (hepten de işe yaramıyor demeyelim, Maraş’ı bilmeyenler için iyi bir adres ve buluşma noktası bu bina) bina artık işe yarayacak, şehre gelenler bu binayı ayrıca ziyaret edecek. Yani Maraş’a gelen herkes bunun dünyada eşsiz olduğunu bilecek, sonuçta Dünyanın en saçma binası, yani reklamın kötüsü olmaz.

Belki de bazıları en saçma binanın şehrimizde olmasından rahatsızlık duyacak ve onu yıkmak isteyecek. Aman ha! diyorum. Sakın ola ki, bu binayı yıkmayın. Bu güne kadar işe yaramayan bina tam işe yarayacak ve ilgi odağı olacakken yıkmak akıl karı değil. Daha önce yapılan yanlış, başka bir hata ile düzeltilemez. Zaten atsan atılmaz, yıksan yıkılmaz, satsan satılmaz. Daha önce İl özel idaresi çok kere satmak istedi ama kimse almadı adı üstünde dünyanın en saçma sapan binası, kim alır ki. Büyükşehir olmamız ile bina Büyükşehir’e geçti. Başkandan ricam bu binanın yıkılmaması ve bu potansiyelin çok iyi değerlendirilmesi olacak.

Benim naçizane tavsiyem, binadaki boş yerlerin cam tavan ve tabanlı kafelere dönüştürülmesi ve öyle kullanılması. Böylece insanlar dünyanın en saçma binasındaki kafe de oturacak; çay ve kahvesini yudumlarken selfi çekecek, konum paylaşacak, saçma binada oturmanın mutluluğunu yaşayacak, biz Maraşlılar da bu berbat binanın ilk defa işe yaradığını görecek ve bunun keyfini yaşayacağız. Sonuçta herkes mutlu olacak.

Unutmayın şuan insanların çıkmak için 100 £ ödeyip bir, bir buçuk saat kuyrukta beklediği Eiffel Kulesi de bir zamanlar en saçma yapı seçilmiş ve yıkılması gündeme gelmiş. Tabi biz bir Paris değiliz, bizim o kadar potansiyelimiz yok ama bizim de kendimizce bir potansiyelimiz var. Ve geleceğin kime ne getireceğini kim bilebilir ki. Hayat insanların pişmanlıklarıyla dolu, bizde pişman olmayalım.

‘Dünyanın en saçma binası’ hepimize hayırlı uğurlu olsun.

Ha! Unutmadan Google’nin bizim Kültür Parkından haberi yok galiba, bir zahmet birileri de ‘Dünyanın en fuzuli yapısı’ diye haber yapsın da, millet ondan da haberdar olsun. Belki o da işe yarar.