Maraş ve Sanayicilerimiz…

Maraş her zaman söylendiği gibi Sanayi yatırımlarının nihai hedeflerine zirve düzeyde ulaştığı tek il.

Ayrıca konumuz bu sanayicilerden birisi…

Bir arkadaşım anlatmıştı;

Bu sanayici zamanında küçük bir işletme sahibi.

İşini yapabilmesi için bir kamyonete ihtiyacı vardır.

Yıllardır dost bildiği, her şeyini güvendiği, ekonomik gücü iyi bir dostunu bankaya kefil vermesi gereklidir.

Arkadaşımla kamyoneti alacak kişi; kefil olacak kişinin işyerine giderler.

Vakit dar. Acele kimlik alınarak bankaya gidilecektir. Kefil olacak kişi oyalar da oyalar bir türlü vermek istemez. Arkadaşım durumu anlar ve can alıcı soruyu sorar “Ağabey sen bu araç kredisi için arkadaşına kefil olmak istemiyorsun değil mi?”

Adam cevap verir “İSTEMİYORUM”

Araç alacak kişi yıkılır. Hiç beklemiyordur. Kamyoneti satacak olan arkadaşım o an’ı ifade ederken dedi ki; “gözünden bir sicim gibi aktı” ve kamyoneti satacak arkadaşım ilave eder; “Ustam canını sıkma ben sana kefil bulurum”

Kamyoneti satacak arkadaşım devam etti;

“Bankaya gittik kredi miktarını söyledim. Kefili benim dedim” arkadaşım hayatında ailesi dışında kimseye kefil olmamış bir insan, prensip bu…

Banka da herkes şaşırmış ve “hem satıp hem kefil olunmaz” demişler arkadaşımı vaz geçirmek için. O da “kefil benim sorun yok” demiş. Şirketi aracı satmış, arkadaşım şahsen kefil olmuş bitmiş işlemler…

Arkadaşım diyor ki; “iş adamı taksitlerin hepsini vadesinden önce ödedi. Bu olayla dost olduk.”

Şimdi Maraş’ın sayılı sanayicilerindenmiş.

Ben krediye kefil olmayan kişiyi sordum;

“Adam ne durumda?” dedim.

“Acınacak durumda, Allah yar ve yardımcısı olsun“ dedi.

Sonuçta kefalete ihtiyaç duyan kişi, şu an fabrika sahibi, önemli bir üretici. Dost canlısı bir insanmış. Herkesin yardımına koşar, problem çözermiş. İsmen tanıyorum. Allah bu kadar istihdam sağlayan sanayicilerimize güç kuvvet versin.

Her başarılı insanın hayatında önemli hikayeler var. Bunları keyifle yakalamaya çalışmak gerek.

Bulduğum an paylaşmaya çalışıyorum.

Fakat yazımı yayınlamadan bir de sanayiciyi ziyaret edip tanışmak istedim.

Ziyaretine gittim ve kendisine kefil olan ortak arkadaşımızın bu olayı bana anlattığını ve izni olursa yazıyı yayınlayacağımı söyledim. “Tabii ki yaşanmış bir hikayedir yazabilirsiniz” dedi. Çay kahve sohbet ederken; bu ekonomik kriz içerisinde bunalmış ki; İşin özü bana dört şey söyledi.

“-Hiçbir şey bilmiyorsun hayatta,

-Memlekete faydalı olayım derken; aileni ihmal ediyorsun, babalık yapamıyorsun, evlatlarından uzak kalıyorsun.

-Herkesi seviyorsun ama stres den gözlerin köreliyor, kulağın sağırlaşıyor.

-Çalışanlarını kendinden fazla düşünmek zorundasın” dedi

Ne güzel bir insansın sen dedim içimden…

Şu Maraş’ın çoğu kahraman sanayicileri gibi; yoklukla çıktığı yolda, hayata el ense çekerek, krizlere kafa tutarak neler yapmış Maraşlı…

Sanayinin Sütçü İmamları… Kurşunu düşünmeden atıp 1983 den beri büyümüş ve şu an yine sıkıntıdalar; her gün derinleşen kriz sebebiyle, doğal olarak.

Devletin verdiklerine ihanet etmeden çoğu üretime çevirmiş…

Nadiren kötü niyetli olmaz mı? Olmuş ama dedim ya; nadiren…

Bir problemde sanayicilerimiz genelde kurumsallaşmadığı için, ikinci kuşak alt yapıyı hazır bulduğu, ama kendileri hazır olmadığı için gemiler açık denize çıkamıyor

Tüm Maraşlı sanayicilerimize başarılar diliyor, saygılar sunuyorum…