Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşe yazısında, bir internet sitesinde Mehmet Y.Yılmaz’ın yazdığı Mahir Ünal ile ilgili köşe yazısına cevap vermiş.

Sanki içimden geçenleri yazmış…

Mehmet Y.Yılmaz denen şahsiyet, yazarın da yazısında bahsettiği gibi; ''muhalifliğinin dozunu öyle bir kaçırmış durumda ki iflah olmaz bir önyargıya esir olmuş.''

Şimdi diyeceksiniz ki:

Sende eleştiriyorsun Mahir Ünal’ı…

Hem de çok ağır bir biçimde…

Doğrudur…

Ben de eleştiriyorum…

Çünkü…

Benim şehrimin evladı ve milletvekilidir…

Eleştirmek en doğal hakkımdır…

Ama bir başkası Mahir Ünal’a eleştirme adı altında ''bel altı vurmaya kalkarsa'' en yakınında ben olurum…
 

*
 

İşte Ahmet Hakan’ın bugünkü yazısı:
 

MEHMET Y. YILMAZ’IN MAHİR ÜNAL’A YAPTIĞI BÜYÜK AYIP

BAZI muhalif kadınlar, sosyal medyada tehditlere ve tacizlere maruz kaldılar.

Bir internet sitesinde yazılar yazan Mehmet Y. Yılmaz, işte bunun üzerine AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal’ı hedef aldı.

Mehmet Y. Yılmaz’a göre:

Güya Mahir Ünal, tehdit ve taciz mesajları yayınlayan sosyal medya hesaplarıyla ilgili olarak “Bunlar etik kurallara uyan milli hesaplardır” demiş.

Yahu yok böyle bir şey!

Düpedüz yalan bu!

Mahir Ünal’ın böyle bir açıklaması olmadı.

Tehdit eden, taciz eden hesaplarla ilgili olarak ''Bunlar etik kurallara uyan milli hesaplardı'' demedi Mahir Ünal.

Yalan, uydurma, palavra!

Mehmet Y. Yılmaz, kendi uydurduğu bu yalan üzerine...

Mahir Ünal’ın şahsında bütün bir AK Parti camiasını hedef alan baştan sona önyargılarla dolu, çok ayıp, çok rezil, fena halde genelleyici, fena halde saldırgan bir yazı kaleme aldı.

''Bunlar kendi aileleri içinde kız çocuklarına nasıl davranıyorlar acaba'' falan türü cümleler bile vardı yazısının içinde.

Peki, olay neydi?

Olay şuydu:

Mahir Ünal, iyi niyetli bir girişimde bulunmuş, sosyal medyaya etik açıdan çekidüzen getirmeye yönelik olarak üzerinde iyi çalışılmış bir ilkeler dizisini kamuoyuna açıklamıştı. Bu ilkelere uyacak olanların da sosyal medya hesaplarının yanına bir yeşil nokta koymasını önermişti. Hesabının önüne hem yeşil nokta koyup hem de etik ilkelere uymayanlarla ilgili olarak da ''Bunlar ahlaki bir sorun yaşıyorlar'' açıklamasını yapmıştı.

Olay buydu, bundan ibaretti.

İşin tam bu noktasında sorulması gereken asıl soru şudur:

Nasıl oluyor da Mehmet Y. Yılmaz gibi bir isim, böylesine kocaman bir palavraya inanabiliyor ve bu palavradan yola çıkarak kendinden gayet emin şekilde fena halde çirkinleşebiliyor?

Çünkü Mehmet Y. Yılmaz, muhalifliğinin dozunu öyle bir kaçırmış durumda ki iflah olmaz bir önyargıya esir olmuş.

Bir saniye olsun aklının ucundan şunu geçirmiyor:

''Aklı başında hiç kimse taciz ve tehdit eden hesaplarla ilgili olarak ‘Bunlar etik kurallara uyan milli hesaplar’ tanımlaması yapmaz. Ben şu işin önünü arkasını bir araştırayım. Bu işin içinde galiba bir iş var.''

Tenezzül bile etmiyor böyle bir şeyi aklının ucundan geçirmeye...

''Bunlar böyledir zaten'' önyargısıyla çirkinlik yapmakta, ayıp etmekte hiçbir sakınca görmüyor.

Türkiye’nin en temel sorunlarından biridir bu:

İki taraf var ve iki taraf da birbirine karşı feci derecede önyargılı...

Bazıları içinde büyütüyor bu önyargıyı...

Bazıları da Mehmet Y. Yılmaz gibi gayet kaba biçimde ifşa ediyor.

Mesele budur. Bundan ibarettir.
 

*
 

Mahir Ünal’a yazısında bel altı vuran Mehmet Y.Yılmaz ile ilgili…

İsterdim ki…

AK Parti İl Başkanlığı bir tepki twitter bombardımanı başlatsın…

İsterdim ki…

Tüm Milletvekilleri ve İl İlçe Başkanları ile birlikte Belediye Başkanları bir araya gelip densizce sorular sorduğunu sanan Mehmet Y. Yılmaz’a basın önüne çıkıp gereken cevap verilsin…

İzlediğim ve gördüğüm kadarıyla sosyal medya da birkaç cılız paylaşım gördüm sadece…

Bu mu olmalıydı?

Bence Mahir Ünal bu olaydan sonra umarım bazı farklılıkların, farkına varmıştır…