DÜN günlerden Pazar…
 

Kahramanmaraş Merkez Esnaf ve Sanatkârlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi seçimi yapıldı…
 

Başkan Ali Rıza Kekeç, güven tazeledi…
 

Hem de ezici bir üstünlükle…
 


 

Basın camiasından bazı kendini bilmezler…
 

Kendilerini bu şehirde ‘’bulunmaz Hint kumaşı’’ zannedenler…
 

Günlerce Alirıza Kekeç Başkan aleyhine akıl almaz karalama kampanyası yürüttüler…
 

Bel altı vurmaya çalıştılar…
 

Aynı Ticaret ve Sanayi Odası seçiminde olduğu gibi…
 


 

Nasıl ki; Ticaret ve Sanayi Odası seçiminde, hezimet yaşadılarsa…
 

Bu seçimde de aynı hezimeti yaşadılar…
 


 

Akıllanmaz bir yola girmiş bu ikili…
 

Biri çıkar hadsizce; Mahir Ünal hakkında olmadık karalama yaparak yazı yazmaya çalışır…
 

Boyunun ölçüsünü alıp, hele bir de zılgıtı yiyince, doksan derece dönüş yaparak kıvırmaya başlar…
 


 

Biri çıkar; Kendini Kaf dağında sanıp, kendini rakip adayın yönetimine yazdırarak, kendi canlı yayınında, karşı tarafa olmadık iftiralar ve karalamalar yapmaya çalışır…
 

Ve girdiği seçimde, boyunun ölçüsünü alır…
 


 

Velhasıl Ticaret ve Sanayi Odası seçiminden, ders almamış bunlar ders…
 

Aynanın karşısına geçip kendi kendilerine; ‘’ayna ayna, söyle bakalım bizden daha akıllı bir çift var mı, bu medya dünyasında?’’ diye biri sorup, biri cevap vermiş elleham…
 


 

Yahu Edi ile Büdü, kendinizi ne sanıyorsunuz?
 

Bu şehirde tuttuğunuz her taraf, aleni bir şekilde mağlubiyeti yaşıyor…
 

Aklınız başınıza gelmedi mi hala?
 

Durulun biraz yahu durulun…
 


 

Benden naçizane size, birkaç tavsiye…
 

Siz gidin küçücük odanızda, sosyal medyada canlı yayın yapmaya çalışın…
 

Rızkınıza bakın rızkınıza…
 

Cihaz alın…
 

Mikrofon alın…
 

Öyle mikrofonu masaya yapıştırarak canlı yayın yapmayın…
 

Gülünç oluyorsunuz…
 

Sosyal medyadan sahte izlenme sayısı satın almayın…
 

Sonra banlanırsınız ve demedi demeyin, sayfanız kapanır…
 

Mesela canlı yayın için aldığınız konuklarınıza; ‘’Kazık yediniz mi Sayın Başkan’’ sorusu sormayın…
 

Hoş konuk olan Başkan, o an size tepki gösterip; ‘’bu nasıl soru’’ deyip, yayını terk etmemesi bile bizden dolayı size mahkûm olduğunu gösteriyor ya!
 

Her neyse…
 

Demedi demeyin her an size verdiği maddi desteği kesebilir…
 

Mesela canlı yayın için çağırdığınız konuklarınızdan sakın ha sakın, para talebinde bulunmayın…
 

Yani küçülmeyin…
 

Hoş siz bu konuyu dert etmezsiniz zaten…
 

Para talebinde bulunduklarınızdan ise zarf içinde 300 TL ve 1000 TL gibi ücrete boyun eğip, sonra etrafa caka satmayın…
 

İnsanlara telefon açıp, canlı yayınlara çıkmaları için rahatsızlık vermeyin…
 

Her zaman canlı yayına çıkmak için taleplerin karşı taraftan gelmesine özen gösterin…
 

Eee bu kadar nasihat yeterli sanırım…
 


 

Son olarak;
 

Şimdi evinize gidip, ağzı üstü yatın…
 

Arayıp ‘’acı var mı acı’’ diye soranlara, sakın tepki ile cevap vermeyin…
 

Önümüzde ‘’Genel Seçim’’ var…
 

Unutun Kooperatif seçimini ve şimdiden Milletvekili aday adayı olacak kişileri tasa düşürmenin planlarını yapın…
 

Bu sefer kesin, istihareye yatın…
 

Hangi aday adayı kazanır diye sağlam oynayın…
 

Rüyadan inşallah bu sefer, listeye girecek adayları görürsünüz…
 


 

Baktınız rüyadan da bir sonuç alamıyor musunuz?
 

Önce Elif Be deyin…
 

Sonra abdest alın ve iki rekât namaz kılın…
 

El açıp dua edin dua…
 

Bu kısmetsizlik nedir?
 

Neden bizim tuttuğumuz adaylar kazanamıyor diye…
 


 

Baktınız dualar da kabul olmuyorsa?
 

Geriye günah olduğunu bile bile…
 

Fal mı açtırırsınız?
 

Yoksa Cinci Hoca’ya mı gidersiniz?
 

İşte onu bilemem…
 


 

Sadece şunu söyleyebilirim:
 

Bence siz de nazar var nazar…
 

En iyisi bir kurşuncuya gidin, bağdambaş kurun, üzerinize de beyaz bir çarşafı iki kişiye tutturun, neme lazım yanarsınız falan filan, kurşun döktürün kurşun…
 

O zaman belki talihiniz dönebilir…