SON günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyaset tarzının değiştiğine dem vuruluyor…

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmede “Aslında bizim beraber çalışmamız lazım” dediğinden tutun da, 30 Ağustos resepsiyonunda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile sohbeti de dedikoduları beraberinde getirdi.
 

*
 

Peki, Erdoğan’ın siyaset tarzındaki değişiklikler neler?

Erdoğan, kutuplaştırıcı siyaset tarzından kucaklayıcı siyaset tarzına neden yöneldi?

Takdir edersiniz ki, yeni sistemin özü yüzde 50 artı 1’e dayanıyor.

Bir oy altın hisse değerinde.

Yerel seçimlerde muhalefet, ittifak sistemiyle birçok Büyükşehirlerde olduğu gibi İstanbul ve Ankara’yı AK Parti’nin elinden aldı.
 

*
 

Bu şunu gösterdi:

“Kutuplaştırıcı siyaset üslubundan ve davranışlardan kaçınmak…”

Eskiden bu davranış seçim kazandırıyordu. En fazla oyu alanın seçim kazandığı parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçildiği, dolayısıyla kutuplaştırıcı değil, kucaklayıcı siyasetin seçmenler üzerinde etki yaptığı son yerel seçimlerde görüldü.

Bir başka etki olayı ise, AK Parti’nin Suriyeli sığınmacılara kucak açması ve kendi vatandaşlarının serzenişlerine kulak tıkaması da yerel seçimlerde kaybedişin bir başka etkeni oldu.
 

*
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başta Karamollaoğlu ile 2 saate yakın görüşmesi ve Akşener ile 30 Ağustos resepsiyonundaki diyaloğu akla yeni bir ittifak çatısı mı oluşuyor? Düşüncesine yol açtı.
 

*
 

Ankara’nın siyasi kulislerinden edindiğim bilgi ise bu oluşumun ayak seslerinin duyulduğu yönünde…

CHP’nin HDP ile yakın temas içerisinde bulunması…

Saadet partisi ile İyi parti saflarında seslerin yüksek çıkmasına vesile olurken, Ömer Çelik ve Bekir Bozdağ tarafından İstanbul da gizli yürütüldüğü belirtilen görüşmeler nasıl sonuçlanacak belli değil ama Millet ittifakı içinde yer alan Saadet Partisi ile İYİ Parti’yi kendi saflarına çekmeye çalıştığı ve bir araya gelme yönünde ilk adımların atıldığı söyleniyor.

AK Parti bunda başarılı olacak mı?

Belli değil…
 

*
 

Bir başka düşündürücü mesele:

-MHP bu olaya nasıl bakacak?

-AK Parti MHP’yi dışlayacak mı?

-Veya Cumhur İttifakı cephesini genişletecek mi?
 

*
 

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan üçlüsünün siyaset sahnesinde yer almasına sayılı günler kalmışken…

AK Parti’nin, Saadet ve İYİ Parti arasında bir araya gelme senaryolarını masaya yatırmaları, gelecek günlerde siyaset depremine hazırlıklı olmalıyız diye düşünüyorum.

Erdoğan’ın beyninden neler geçiyor bilemem tabi ki de, Suriyeli sığınmacılar konusundaki demeçlerinden, Karamollaoğlu ile Akşener arasındaki diyaloglarından ve CHP'li belediye başkanları ile bir araya gelip her tür konuda yardımcı olun diyerek Bakanlara talimat vermesi neticesinde siyaset tarzının değiştiğini söyleyebilirim.