Nasrettin Hoca’ya sormuşlar:

“Kimsin?”

“Hiç” demiş Hoca, “Hiç kimseyim.”

Dudak büküp önemsemediklerini görünce, bu sefer hoca sormuş:

“Sen kimsin?”

“Mutasarrıf” demiş adam kabara kabara.

“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasrettin Hoca.

“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam.

“Daha sonra?” diye üstelemiş Hoca.

“Vezir” demiş adam.

“Daha daha sonra ne olacaksın?”

“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”

“Peki, ondan sonra?”

Artık makam kalmadığı için adam, boynunu büküp son makamını söylemiş:

“Hiç.” Demiş.

Hoca gürlemiş:

“Daha niye kabarıyorsun be adam.”

Ben şimdiden senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım:

“Hiçlik makamında!”

*

Nasrettin hocanın bu kıssadan hissesi bugünün dünyasında herkes için geçerli…

Yarın bir gün “Hiç” olunacağı unutulmamalı…

Herkesin malumu:

Şehrimizin en büyük Camiisinin alt katına yapılmış havasız, güneşsiz, alimallah bir yangın çıktığında kurtulamayacak konumda çocuklarımızın gönderildiği kuran kursu vardı…

Bu kuran kursu nedeniyle yıllardır bazılarının dilinde pelesenk olmuş gibi hayır hasenatlar isteniyordu…

Allah’ıma şükürler olsun çocuklarımızın sağlığı açısından tehlike arz eden bu kuran kursu müfettiş raporuna istinaden Abdulhamidhan Camiisinden kaldırıldı ve başka bir yere taşındı.

Hani çocukların elinden oyuncağı alınırsa “benim, benim” derler dövünürler ya!

Abdulhamidhan Camii Vakfı heyeti bu aralar toplanıp bazı yerlere gidiyorlarmış…

“Benim, benim” diyen çocuklar misali kuran kursunun kapatılıp başka yere taşınmasına dövünüp üzülüyorlarmış…

Oyuncakları elinden alınmış gibi…

Onlara diyorum ki;

Her biriniz zenginlikte birbirinizle yarışacak konumdasınız…

Yapıverin bir kuran kursu…

Ama cebinizden harcayarak…

"Öyle arsa belediyeden, bina inşaatı halkın cebinden olmamalı…"

İç eşyaları mı?

Onu da “Hiç” olmadan toplayıverirsiniz…

Size de bu yakışır…