Daha önceki yazılarımda suyumuzu öve öve bitiremiyordum. Hatta yabancı arkadaşların hazır su kullanmasını bile önlemiştim. Bana güvenerek hazır su yerine musluk suyu kullanmışlardı. Hepimiz büyük şehirde musluk suyu içmenin keyfini sürüyorduk. Bu nimetin de farkındaydık ve bu nedenle şükrediyorduk. Mutluyduk, faturaların ödenmesinde sıkıntı yaşasak da. Yetkililere de dua ediyorduk.

Ancak durum değişti. Mutluluk rüyamız kısa sürdü. O zaman bağıra bağıra çeşme suyu kullanın diyordum, şimdi ‘musluk suyu kullananlar lütfen dikkatli olun’ diyorum. Kaç hafta oldu, musluktan akan sularımız kokuyor ve tadı değişti. O güzelim su gitti ve yerine sanki başka bir su geldi. Suyun sık sık kesilmesinden ise hiç bahsetmiyorum. Keşke eski suyumuz gelse de, arada suyumuz kesilseydi. Ama nerde! Gitti tatlı ve mis gibi suyumuz, geldi kokan tatsız suyumuz.

İlk önce sadece birkaç gün böyle olur ve geçer diye bekledim. Ancak zamanla değişen bir şey olmadı. Suyumuz hala kokuyor ve de tatsız. Arkadaşlara ve komşulara sordum sadece bizde olmuştur ya da ağzımın tadı değişmiştir diye. Ancak onlar da söylüyor sularda bir değişim olduğunu ve daha neler söylüyorlar.

Bir gerçek var ki, o da suyumuzun tadı ve kokusu değişti. Benim için önemli olan da bu değişim. Hani bize elli yıl yetecekti bu güzel su? Su geleli daha kaç yıl oldu ve tadı tuzu neden değişti?

Kime sorsam şikâyetçi, herkesten bin ah işitiyorum. Bu gidişle de düzeleceğe benzemiyor ve hazır su almaya başlayacağız. 50 yıl yetecek suyumuz on sene olmadan bozuldu. Elli yıllık suyumuza ne oldu.

KASKİ bir zahmet bir açıklama yapsın.

Elbistan’daki durum hepimizin malumu, bizde de öyle bir şey olmamıştır inşallah.

Oysa büyükşehir olduk, su işleri ayrı bir birim oldu ve tek elde toplandı demiştik. İşler daha rahat ve güzel olacaktı. Gün geçtikçe daha da iyiye gidecektik. Nerede kaldı o güzel günler.

Eskiden büyükşehirlerde musluktan sular içilmezdi. Suları bile akmazdı. Yoksa bizde büyükşehir olunca aynı şeyi mi yaşayacağız. Büyükşehir olmanın nimetlerini mi göreceğiz?

Hey gidi güzel suyumuzun olduğu ve musluktan su içtiğimiz günler.

Çocuklarımız büyüyünce değil, seneye; ‘biz geçen sene musluktan su içebiliyorduk’ diye anlatacaklar.

Oysa hava atıyorduk, başka şehirlere, biz musluktan su içiyoruz diye. Havamız da kısa sürdü.

Suyumuzun tadı bozuldu ve kesintileri arttı.

Yok mu bunun çaresi?

Bu gidişata dur diyen olmayacak mı?

Elveda musluk! Hoş geldin! Damacana ve sevgili su arıtma cihazı. Beraberinde fazladan harcamalar.

Umudum yok ama bir umut; ‘inşallah eski güzel suyumuza kavuşuruz’