ÖNCE…

Mehmet Metiner…

Twitter hesabından açıklama yapan Metiner, "15 Temmuz akşamı İstanbul'a birlikte indiğimiz bir bakanımız o gece kayıplara karıştı. O eski bakan şimdi devlet bankalarımızdan birine yönetim kurulu üyesi olarak atandı. Bu kıssadan nasıl bir hisse çıkar bilmiyorum. Bildiğim siyasetin işine akıl sır ermiyor" dedi.

SONRA…

Sosyal medyada büyük yankı uyandıran bu paylaşım sonrası herkes Metiner'in kastettiği ismin kim olduğunu sorgulamaya başladı. Bir süre sonra bir paylaşım daha yapan Metiner, kastettiği kişinin dönemin Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak olduğunu açıkladı.

Mehmet Metiner Kimdir?

AK Parti de bir dönem Milletvekilliği yapan ve hemen hemen hergün olmasada ulusal televizyonlarda boy gösterip konuşmacı olan bir isim…

VE DÜN…

Hürriyet Gazetesinin ünlü bir ismi Gazeteci Yazar Abdulkadir Selvi durup dururken bir anekdot açıkladı.

''15 Temmuz’un eksik halkaları başlıklı'' yazısında…

Şöyle bahsetti:

''…15 Temmuz akşamıydı. Gazeteci arkadaşım İpek Özbey aradı. ''İstanbul’da tanklar Boğaz Köprüsü’nü tutmuş'' dedi. İpek’le konuşurken bir yandan da televizyonu açmıştım. Boğaz Köprüsü’nde askerler vardı. İpek’e,''Normal şeyler değil bunlar'' dedim. Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrul Özkürkçü’yü aradım. Açmadı.

Meğer o sırada Genelkurmay’a baskın yapılıyormuş. O arada Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak aradı, “Kimseden haber alamıyorum, ne oluyor” diye sordu.''Bir tuhaflık var bu işin içinde. Bir kalkışmaya benziyor'' dedim. Ne olduğunu anlamak için Genelkurmay’a doğru yola çıktım…’’

Yazının son kısmında ise…

''…İlk kez cemaat görünümlü bir yapı darbe yapmaya kalkıştı. İlk kez millet ölümü pahasına sokaklara çıkıp darbeye direndi. İlk kez bir cumhurbaşkanı darbeyi önledi. Ama bir halka eksik kaldı...''

*

Eksik kalan halka neydi?

Siyasi ayağı mı işaret ediyor Selvi?

Sorular içinde sorular…

Önce Veysi Kaynak hakkında Mehmet Metiner bir taş attı… ''15 Temmuz gecesi İstanbul’a beraber indiğimiz bakanımız Veysi Kaynak o gece ortadan kayboldu'' dedi.

Hem de kendi partisinden bir isim…

Dünde Gazeteci Abdulkadir Selvi ise köşe yazısında hemşerimiz Veysi Kaynak'la ilgili bir anekdot aktardı.

Sahi Selvi, 15 Temmuz’un 4 yılında bu anekdotu niye aktardı?

Niye 3’ncü yılında aktarmadı?

Veya 2’nci yılında?

Durup dururken şimdi niye yazdı?

Amacı nedir?

Kaynak, 15 Temmuz da ülkenin ikinci ismi yani Başbakan Yardımcısıydı.

Darbe gecesi İstanbul'da olduğunu öğrendiğimiz Kaynak, devletin sırlarına vakıf kilit bir adamdı.

Devletin her kademesini rahatlıkla arar, bilgi alabilirdi…

Başbakan Yardımcısı Kaynak, Selvi’yi niye arar?

Niçin arar?

Bir Başbakan Yardımcısının bilmediği konuyu gazeteci nereden bilecek?

Başbakan Yardımcısı Kaynak'ın darbeyi arayıp soracağı kişi gazeteci mi olmalı?

Bu sualler kafamı zonklatıyor…

*

Demem odur ki:

Benim hemşerim, Başbakan Yardımcılığı gibi gurur duyduğumuz bir göreve gelip bu şehri onurlandıran Veysi Kaynak, hem Metiner’e hem Selvi’nin anekdot açıklamasına mutlaka cevap vermeli…

Zan altında kalmamalıdır…