Geçen günlerde Abid Vanlı sosyal hesabından bir yazı paylaştı…

Dedi ki;

-  “BİR BİLENE BİR SORU...

-  Bir otomobil satıldığında eski trafik ve vergi borçlarını alan mı öder, satan mı öder. Satan Hoca cinsinden olursa durum değişir mi?

-  Kaç kişi bilir ben bilmem. Ama ben bilmiyorum. Öğrenmenin yaşı yoktur…”

*

Sayın Vanlı’nın bu imalı paylaşımının üzerinden daha bir hafta geçmeden telefonum çaldı…

Arayan M.A isminde bir yönetici…

Tanışma faslından sonra başladı anlatmaya:

*

Mustafa Bey…

-  Sayın Vanlı gibi benimde başımdan böyle bir olay geçti…

-  Bende bu şehirde anlı şanlı hocayım diye gezen birinden Opel marka araç almıştım…

-  Aldığım tarih itibariyle geçmişteki tüm borçlar satana ait olduğundan o anlı şanlı hoca dedi ki;

-  Devrini alacağın zaman gel her şeyi hallederiz…

-  Neyse 3 ay sonra devrini almak için gittiğimde o anlı şanlı hoca aracın geçmişteki borcunu kabullenmedi ve ödemiyorum dedi…

-  Bende öbür tarafta o sakallarındaki her teli tek tek söker alırım diyerek haram ettim…

-  Demek ki Abid Vanlı ile aynı kaderi paylaşmışız…

*

Ne kadardı eski borç deyince:

-  760 TL dedi…

*

Geçmiş olsun dileklerimi ileterek bu yaşanmış olayı yazacağımı belirttim ve telefonu kapattım…

*

Hem Vanlı’ya hem M.A isimli abimize şunu diyorum…

BİR…

Hocalardan değil, hocadan araç aldığınızda geçmişteki borçları da kabullenmiş olursunuz…

İKİ…

Aldığınız aracı, tekrar hayır için iade edin demediğine şükretmelisiniz…

ÜÇ…

Öbür tarafta sakallarını tek tek yolacağım diyorsunuz ya!

Boşuna sevinmeyin…

Size kötü haberi üzülerek veriyorum:

Bu şehir halkından size gelene kadar sakal, makal, kalmaz…

*

DÖRT…

Çünkü ben evvelim…