BUGÜN yazıma bir atasözü ile başlamak istiyorum…

Hani Deveye: ''Boynun neden eğri?'' demişler de, Deve: ''Nerem doğru ki?'' demiş ya!

*

Bizde bu şehirde yerel basın olarak…

Bir haber yaparız…

''Gazeteci kılıkları'' ithamıyla yaftalanırız…

*

Oysa o ithamlar da bulunan siyasetçinin seçimlerde peşinde koşarız…

Bir kare fotoğraf veya birkaç kelime almak adına mikrofon uzatırız…

Gider oturur onu haber yapmaya çalışırız…

Bir gün olsun arayıp teşekkür etmez…

Onur’e etmez…

*

Sır barajı kirletiliyor haberi yaparız…

Video görüntüleri yayınlarız…

O kirlilik ağaç polenlerinden denilir…

Bizi art niyetli olarak görür…

Ve ''Gazeteci kısvesi'' altında haber yapanlar diye yine yaftalanırız…

*

Bu şehir de iktidar kanadının mensupları eleştirilmez, eleştirilemez, kanısı beyinlere yerleşmiş…

Korku dağları oluşmuş veya oluşturulmuş…

Anlayacağınız…

Eleştiri bir yazı yazmak suç sayılmış…

Bu korku dağlarını bir nebze olsun yazılarımla yıkmaya çalışan biri olarak…

Bu yaşıma kadar hiçbir kimsenin karşısında boynumu eğmedim…

Mevla’m da eğdirmesin…

*

Dün bir telefon aldım…

Arayan dedi ki:

Sır barajı kirletilmiş, SANA NE?

Bu şehir de endüstriyel atık su tesisi yapmayan sanayici ve atıksu tesisini yaptırmaya zorlamayan yerel yöneticiler her gün beraberler…

Al gülüm ve gülüm şen kahkalar atarken KİME NE?

Aynı masa etrafında yemekler yenilip çaylar yudumlanırken, bu şehir zehir solumuş, aksu çayı kirli akmış, sır barajı kirlenmiş, şehre doğru düzgün bir proje yapılmamış, yapılmaya çalışılmamış, BİZE NE?

Deme böyle kardeşim...

Biz sorgulamazsak…

Sen sorgulamazsan…

Torunlarımıza nasıl bir şehir bırakacağız?

Deyince…

Bunlar sorgulanmaz kardeşim…

Sorguladığın zaman sen suçlu olursun…

Çünkü ''ağ babalardır'' bunlar…

İş dünyasının ağ babaları değil…

Siyasetin ''ağ babaları…''

Demedi deme:

Seni hedef gösterirler…

Seni itham ederler…

Alın bunu kara listeye derler…

*

Bak sana bir şey diyeyim mi?

De abim de…

Bugün seni can kulağı ile dinliyorum…

''Kipaş kâğıt ve holding bünyesinde çalışan fabrikaların Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesine bağlı Kaski’ye 2 ay öncesine kadar 5-6 milyon TL atık su bedeli borcu olduğunu biliyor musun?''

''Daha neler'' sözcüğü dökülüverdi ağzımdan…

Evet, kardeşim evet…

Sen daha kalkmışın ''sır barajı kirli temizletin'' diye haykırıyorsun…

Temizlenmez, temizlenmesi için adım atılmaz...

Endüstriyel atık su tesisi yapılmaz, yapılmaya çalışılmaz…

Atık su bedeli ödetilmeye gelince…

İşte orada duracaksın…

''Niye duracakmışım'' kardeşim…

Yahu küçücük evlerde bile atık su bedeli ödenirken, şimdi aksu çayını ve sır barajının kirlenmesine vesile olan bazı fabrikalardan atık su bedeli tahsil edilemiyorsa?

Vah ki vah benim şehrime…

Ben bunu yazar sorarım…

Diye sesimi yükseltince…

Sakin ol…

Sinirlerine hâkim ol…

Olurum abim olurum, Allah’a emanet ol diyerek telefonu kapattım…

*

Evet, bizler gazeteci kılıklıları olarak…

Evet, bizler gazeteci kısvesi altında haber yapan ve yazı yazanlar olarak…

Soruyorum:

Atık su bedeli fabrikalardan alınıyor mu, alınmıyor mu?

Hem Kipaş holding, hem Kaski Genel Müdürlüğü, böyle bir borcun olup olmadığı hususunda; kamuoyuna açıklama yapmak zorundadırlar…

***

DİP NOT: Büyükşehir Belediyesinden emekliye ayrılması için mobing uygulanan kişilere nasıl kâğıt imzalatıldıkları, hangi zorlama ile imzalı dilekçe aldıkları, belediyeyi tasarruf ettireceğiz diyerek nasıl borca sokulduğu, ilerleyen günlerde hem de belgeleri ile birlikte köşe yazımda tüm çıplaklığı ile yayınlayacağım. Bizi itham edenlere o zaman çıkıp hodri meydan diyeceğim. Şu arı gibi çalışan belediye başkanı kim diye soracağım. Bu şehir sahipsiz değildir.