KENDİLERİNE “Müslüman’ım” diyenlerin halkın mallarını vakıf kurarak kendi egemenliklerine geçirmesine bakıp da “İslam bu mu” demeyin.

*

KENDİLERİNE “Müslüman’ım” diyenlerin halkın (Vakıf) malını yönetirken kendi öz oğluna gider faturası kestirip çıkar sağlamaya çalışmasına bakıp da “İslam bu mu” demeyin.

*

KENDİLERİNE “Müslüman’ım” diyenlerin vakıf çatısı altında şirketler kurup devletten milyarlarca vergi kaçırmak ve çalışanların SGK primlerini düşük göstermek adına hırsızlık yapmalarına bakıp da “İslam bu mu” demeyin.

*

KENDİLERİNE “Müslüman’ım” diyenlerin dini söylemleri kullanarak insanları kandırmak adına bu denli kolay yalan söylemelerine bakıp da “İslam bu mu” demeyin.

*

Hırsızlık hırsızlıktır…

Hırsızlığın dinde yeri yoktur…

Halkın malını vakıf kurup yağmalamanın da dinde yeri yoktur.

İslam, hırsızlığı asla mazur görmez.

İslam, yalanı ayağının altına almıştır. Yalan, İslam’ın en büyük düşmanıdır.

Cehennemin kapısıdır.

Sakın bu yalancılara, bu hakikat düşmanlarına, bu algı operasyoncularına, bu hırsızlara bakıp da “İslam’da halkın malı üzerine vakıf kurup ele geçirmek bu kadar kolay mı yahu?” falan demeyin.

Siz siz olun halkın olan bir malın üzerine vakıf kurup çöreklenmeyin.

Kişilere değil İslam’ın özüne bakın.

Peygamber Efendimiz (S.A.V.) bile kendi mülkü olan yedi hurmalığı, İslam’ı koruma amacıyla vakfetmiştir. (Başkalarının malını vakfetmemiştir.)

*

Kısacası demem o ki...

Son dönemde kendilerine “Hacı(!), hoca(!), Müslüman’ım” diyen kişilerin, halkın malını bir nevi vakıf kurarak ele geçirmelerine sessiz kalmayın.

*

Unutmayın:

Bir insan bu tiplere bakarak asla Müslüman olamaz.

Bir insan ancak İslam’ın özüne bakarak Müslüman olabilir.