Ne oluyor bu ülkede Allah aşkına?


ABD Türkiye'ye ekonomik ambargo uygulayıp iki bakana yaptırım uyguluyor.


Pentagon ile çarpışan zengin aile sınıfı Evangelistler eliyle Trump'a emirler yağdırıp İsrail'in güvenliği ve Büyük Israil projesi için düğmeye basılıyor.


ABD Ortadoğu'ya tamamen hükmedebilmek için Körfez, Akdeniz ve Afrika'ya göz dikiyor.


Dövizdeki saniyelik kur dalgalanmaları herkesi tedirgin ediyor.


Fırat'ın Doğu’suna teröristler konuşlandırılıyor.


Nil’den Fırat'a uzanan bir imparatorluk için hızlı çalışmalar sürüyor.


Tüm bunlar yetmezmiş gibi içerde Fetö belası ile mücadele edenler itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.


Gözlerimizin içine bakarak kurumlarda ise bazı koltuklarda hala Fetöcüler oturuyor.


Ya da oturtulmaya çalışılıyor.


Gün gelir de 15 Temmuzda tankların üzerine çıkanlar ve Fetö'den hesap soranlar hesaba çekilirse kimse şaşırmasın.


Bu ülkede gizlenmiş, bukalemun misali o kadar çok Fetö’cü var ki, maalesef her yere hâkimler.


İşte size dün Akit ve Yeni Şafak'ta yayınlanan o yazı:

"17-25 Aralık’tan sonra, başta TSK olmak üzere kamu kurumlarında FETÖ ile mücadelede etkin rol oynayan isimler tek tek hedefte. FETÖ ile mücadelede öne çıkanlar, pasif görevlere alınarak itibarsızlaştırılmak isteniyor. Adeta FETÖ ile mücadele ettikleri için cezalandırılmak isteniyorlar.

Başından beri FETÖ tehdidini gören, 17-25 Aralık’tan sonra örgütü deşifre eden, 15 Temmuz sonrası ise FETÖ ile mücadeleyi kelle koltukta, korkusuzca yürüten isimler, bugün gizli bir el tarafından hedef alınıyor. 15 Temmuz’a kadar burunlarının dibindeki FETÖ’cüleri görmeyenler, bugün FETÖ ile mücadele eden insanların türlü yöntemlerle itibarsızlaştırılmasına göz yumuyorlar.
 

FETÖVARİ YÖNTEMLER


FETÖ’nün kriptoları, 15 Temmuz öncesi, o gece ve sonrasında devleti FETÖ virüsünden kurtarmak için sadece elini değil vücudunu taşın altına koyan herkesi tek tek tespit ederek, bulundukları aktif görevlerden pasif görevlere gelmeleri için tayin, terfi, sicil, tahkikat her türlü yola başvuruyorlar. Tıpkı FETÖ’nün daha önce yaptığı kumpaslarda kullandıkları yöntemlerle FETÖ ile mücadele eden insanlar adeta cezalandırılıyorlar.


SAHTE İHBAR MEKTUPLARIYLA SORUŞTURMA


FETÖ ile mücadele eden isimler hakkındaki, sahte e-mailler, isimsiz ihbar mektuplarıyla yapılan karalama kampanyalarını ciddiye alındığı gibi dayanaksız soruşturmalarla karşı karşıya bırakılıyorlar. Sicil oyunları, tam da terfi, tayin, atama dönemlerine denk getiriliyor. Birileri, açıkça, FETÖ ile mücadele edenlere gözdağı vermek istiyor. FETÖ ile mücadelede ısrarcı olanlar, daha düşük görevlere tayin edilerek istifaya zorlanıyorlar.


KRİPTOLAR KORUNUYOR


TSK başta olmak üzere kamu kuruluşlarında herkesin olayın seyrini kestirmeye çalıştığı, 15 Temmuz gecesi ise darbenin neticesini görmek istediği bir dönemde FETÖ tehdidini bütün açıklığıyla görüp mücadeleye girişenler bugün küstürülürken, korkutulurken hatta tehdit edilirken Kripto FETÖ’cüler ise adeta korunuyor. 15 Temmuz’un hemen ertesi hükümetin FETÖ ile mücadele kapsamında çıkardığı düzenlemeleri, personel sistemi içinde uygulattırmayanlar, FETÖ’cüleri, FETÖ’yle mücadele görevi verilen birimlere atamakla kalmayıp bazı isimleri ise soruşturma ihtimallerine karşı yurt dışı görevlerine göndermek suretiyle kaçırıyorlar. Bugün kamuda FETÖ kriptoları FETÖ’ye direnenleri açıkça hedef almış durumda ve tüm bu yıpratma kampanyalarını ise başarıyorlar."


Demem odur ki;


-Cesaretle, haykırarak, yazarak, konuşarak, üstlerine giderek…


-Biz bu FETÖ’yü bitirmez isek, Fetö bizi bitirecek!..