KONUMUZ: Simya okulunda çalışan bir bayan öğretmenimizin, maaşını ve tazminatını istiyor diye başına gelenleri yazacağım…

Öğretmen kızımızdan:

Sözleşme yapılmasına rağmen teminat olarak senet alınmasa…

Bu senedi bir galericiye verip icra işlemi başlatılmasa…

Sözleşmesinin bitim tarihi Eylül ayı gelmeden SGK’dan çıkışı verilmese…

Şikâyet dilekçesi sonrası tekrar SGK’ya girişi yapılmasa…

Mesele edilecek şeyler söylemesine rağmen mesele etmeyecektim.

Fakat gelin görün ki...

Simya okulu yetkilisi Muhammet Kasap denilen zat, öğretmenimize üstü kapalı tehditkâr konuşmasıyla gözdağı veriyor…

Hocamız senedi istedi diye tehdit ediyor…

Bu durumda bize de kayıtsız kalmamak düşüyor.

Eyy Muhammet Kasap…

Bu öğretmenimiz işe başlarken imzaladığı teminat senedini bir galericiye sattın mı?

Bu öğretmenimize 2300 TL maaş verirken bunun 1800 TL sini bankaya yatırıp, geri kalan 500 TL’sini elden verdin mi?

Öğretmenimizin SGK’ya 2300 TL olarak mı yoksa 1800 TL olarak mı pirimini gösterdin?

Bak ne diyorum var ya!

Müdür ve öğretmenler arasında WhatsApp gurubunuzda bu elden alınan maaşlar ile alakalı yazışmalarınız var mı?

Hem de noktalı virgülü var…

O mesajları silseniz bile mahkeme tarafından istenilecek kayıtlarınız var…

Yakalandınız suçüstü yakalandınız…

Mahkemede verdiğiniz ifadeler ile de bazı öğretmenler yakalanmıştı…

Hiçbir yere kaçamayacaksınız?

Herkesi din iman diye kandırabilirsiniz…

Ama beni kandıramazsınız…

Saçaklızade vakfına ait okullarınızda, öğretmenlerimizi işe başlatırken düşük maaş verileceğini sözleşmeye yazarak başlat…

Sonra banka haricinde her ay maaşını elden ilave ederek tamamla…

Devletimin ilgili kurumuna öğretmenlerimizin SGK pirimini eksik öde… (Önceki köşe yazımdan sonra yükselt)

Üstelik sözleşme harici teminat senedi al…

Bu teminat senedini bir galericiye ver…

Oda icra işlemi başlatsın…

Sonra da amacı sadece geleceğe güvenle bakmamızı sağlayacak neslin yetişmesi için gerekli her türlü fedakârlık ve çaba olan eğitim kurumunuzdan, din adamlıktan ve dindarlıktan bahset…

Yağma yok öyle…

Bak ne diyorum biliyor musun?

Sizin bu yaptığınız zorbalık…

Sizin bu yaptığınız vicdansızlık…

Karşınızda genç bir bayan öğretmen var…

O öğretmenin hakkı var…

Verilmeyen tazminatı var…

Maaşı var…

Teminat senedi var…

Sizde ne var biliyor musunuz?

Merhamet var mı? Yok.

Vicdan var mı? Yok.

Din var mı? Allah bilir.

Ne var peki?

Para var.

Para hırsı var.

Haksızlık var.

Gözdağı vermek var.

“Parayı bulan azar, parayı bulamayan siner oturur” diye özetlenebilecek alabildiğine kaba, alabildiğine ham bir materyalizm var.

Yani din imanla kandırarak insanlardan aldığınız arsa üzerine kurduğunuz okulunuzun uzaktan yakından ilgisi olmayan sığ bir analizden başka bir şeyi yok.

Saçaklızade Vakfına bağlı FETÖ örgütüne ait PİANALİTİK dershanelerinin şehrimizde şubelerinden sonra özel okullar kurmuşunuz adına da Simya - Beyza Koleji koymuşunuz ya!

Ne diyelim?

Sayın Valimizin emri ile Milli Eğitim ve SGK Müdürlüklerimiz umarım gereğini yapar…

Soruşturma açar…

Bu öğretmen kızımızı ve diğer öğretmenlerimizi yalnız koymaz…

Son kez ne diyorum biliyor musunuz?

Bu şehir Saçaklızade Vakfı hanedanlığı değil…

Bu şehir Kahramanların şehri KAHRAMANMARAŞ…

 

***

 

SÜRGÜN EDİLMEYE ÇALIŞILAN MÜDÜRÜMÜZE MEKTUP

 

SAYIN Çevik Kuvvet şube müdürü Tahsin Tunç’a...

Sevgili Müdürüm...

15 Temmuz akşamından itibaren…

Hakikatten dirhem sapmayarak...

Belalara uğramayı göze alıp da yalan söylemeyerek...

Hiç kimseye eğilip bükülmeyerek...

Vatan’a ve bu şehre büyük hizmet ettiniz.

*

Sizin tayininizi çıkarmışlar Şehrimizden...

Sıkmayın canınızı...

Sizin yeriniz gönüllerdir.

Ve önemli olan gönüllerden sürgün edilmemektir.