TÜRKİYE'nin Fırat'ın doğusunda başlattığı Barış Pınarı Harekâtı’nda bugün sekizinci gün.

Tel Abyad, Resulayn gibi bölgeler TSK ve Suriye Milli Ordusu tarafından PKK/YPG'den temizlenirken yaklaşık 60'a yakın köy de kuşatıldı.

An itibarıyla operasyon güzel gidiyor.

AB ve Batı dünyası rahatsız.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ekonomik ambargo ile tehdit eden başta Trump olmak üzere tüm Avrupa ve Amerika'sı ile bizdeki CHP ve onun zihniyetinde olanların derdi nedir acaba?

700 havan topu atılan, 9 aylık çocuğa kadar katleden PKK terör örgütüne sessiz mi kalalım?

Sınırlarımız işgal altında iken oturup onları seyir mi edelim?

Şu Amerika denen haydut devletin yaptığına bakın hele.

15 Temmuz darbesinin elebaşısı Fetö'yü 3 yıldır istiyoruz, kılını dahi kıpırdatmıyor lakin biz sınırlarımızı korumak için terörle mücadele ederken Erdoğan'ın ve Türk askerinin motivasyonunu bozmak istercesine Halk Bankası davasını ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.

Bu davada sadece bakanlar değil bizzat Erdoğan hedef alınmaktadır.

Amerikan sistemi, Türkiye’nin başlattığı harekâtı durdurmak için elde tutulan bütün kozları sahaya sürecekler.

Erdoğan bu yaptırımlara karşı:

“Bizi yaptırımlarla tehdit edenlere söylüyorum. Azdan az gider, çoktan çok gider." Dedi.

“Siz bu ülkenin başkanına, bakanlarına vize getirmekten söz ediyorsunuz. Neye dayanarak böyle bir şeyi dile getiriyorsunuz? Böyle bir şeyi kabullenmek, yutmak mümkün mü?”

"Tüm gayeleri harekâtı durdurmak."

"ABD'nin dengesi başkanı Trump, güya Suriye'den çekiliyor gibi yapıp işgal ettiği Ortadoğu'da istediği gibi at koşturmak istiyor. Ne de olsa genlerinde kovboyluk var ya."

*

Evet...

Dünya karşı çıksa da Türkiye bu operasyonu tamamlayacaktır.

Güvenli bölge oluşturulacak ve Suriyeli mülteciler o bölgeye yerleştirileceklerdir.

Artık bu PKK sorunu ve mülteciler konusu tez elden çözülmelidir.

Önümüze kim çıkarsa çıksın, doğru bildiğimiz yolda ilerlemeliyiz.

*

Bu operasyona karşı çıkanlara şöyle seslenmek istiyorum:

“Topunuz gelin ulannn!”

"Müslüman Türk'ün ne denli azimli olduğunu, kılıcını kuşandıktan sonra asla kınına koymayacağını sizler çok iyi bilirsiniz…"
 

***
 

İLK TAHMİN BENDEN: 6 KİTAP FUARIN DA NE OLUR?
 

HANİ son günlerde şehrimizde bir “komisyon” türküsü var…

Komisyon aşağıya…

Komisyon yukarıya…

Komisyon beri gel…

Komisyon öte git…

*

Herkes birbirine aynı soruyu soruyor:

Komisyondan haberiniz var mı?

Komisyon kelimesinin Türkçe sözlükte karşılığı aynen şöyle yazılı: “Ticaret bir işte aracılık yapan kimseye bırakılan yüzde, simsariye.”

Tabi ki bizim komisyondaki arkadaşların yüzdelik veya simsariye gibi aldıkları bir durum yok…

Ancak…

İki ayı geçmesine rağmen hala bir sonuç çıkmaması çok enteresan…

*

Daha önce de yazdım…

Bu işten bir “cücük” çıkmaz dedim.

Yine aynı doğrultuda düşüncelerimi mahfuz tutuyorum…

*

Bu komisyon ayağını oluşturan hiçbir cemiyetin bir yaptırım gücü yok…

*

Diyelim ki…

Bir belediye, ben şu basınla çalışmıyorum dedi…

Ne yapacak o basının üye olduğu cemiyet?

Ki Büyükşehir Belediyesi şu ana kadar sadece Aksu TV ile anlaştı… Diğer tüm basın aforoz edilmiş durumda…

Şimdi 4 cemiyet, tüm üyelerini toplayıp büyükşehir belediyesine ambargo mu koyacak?

Haberlerini mi girmeyecek?

Etkinliklerine mi katılmayacak?

Programlarına mı gitmeyecek?

Ha ne yapacak?

*

Bugün 6 ncısı düzenlenen Kitap Fuarın da basının tutumu ne olur derseniz?

İlk tahmin benden:

Ben de herkes gibi kitap fuarına 4 cemiyete kayıtlı basının tam kadro gideceğini düşünüyorum.

Güçlü, çok güçlü, en güçlü ihtimal bu...

*

Ama durun bir dakika!

Bu programa “Hayır” gitmiyoruz diyecek basın mensubu var mı?

Bazı arkadaşların kendi cemiyetlerine baskı yaptıklarının duyumlarını alıyorum…

O bu değilde…

Bu komisyon işi başlamadan bitecek gibi…

*

Bugün itibariyle...

Komisyon konusunda…

Benim tahminim şöyle:

- “Evet” Komisyon işi yürüyecek: Yüzde 25.

- “Hayır” Komisyon işi bozulacak: Yüzde 75.