YARIN Cumartesi…

Ertesi gün Pazar…

Yani 24 Haziran seçimleri için oy verme günü…

Her vatandaş gibi ben ve ailem hep birlikte Türkiye’mizin geleceği için oy vermeye gideceğiz…

*

Cumhurbaşkanlığı yeni Hükümet sistemi ile partilerin bir araya gelerek oluşturduğu “Cumhur İttifakından yana mı? Yoksa Millet İttifakı’nda yana mı?” Nasıl bir tercihte bulunacağımı paylaşmak istiyorum.

Bu öyle herkesin açık yüreklilikle yapabileceği bir durum değildir…

Hele hele bir yazar olarak çok az kişinin dile getirebileceği bir paylaşımdır…

*

16 yıldır ülkeyi yöneten AK Parti iktidarı ve bu iktidara Kahramanmaraş’ın açık desteğini sürdürmesi şehrimizde muhalefet partilerinin maalesef kifayetsiz kalması ve iç çekişmelerinden kaynaklanmıştır…

Ancak bu seçim çok önemlidir…

Atılacak her oy Türkiye’nin geleceğini belirleyecektir…

*

15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli’nin takındığı tavır takdire şayandır…

“Önce ülkem ve milletim, sonra partim” diyen bilge kişi, AK Parti’den önce Cumhurbaşkanı adayımız “Recep Tayyip Erdoğan” demiştir.

*

Bunu neden demiştir?

-Türkiye’nin bekası için demiştir…

*

Bunu neden demiştir?

-Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilelebet yaşaması için demiştir…

*

Bahçeli’nin şu sözü her şeyi açıkça ortaya koymaktadır:

“Ya hep birlikte olacağız ya da hep birlikte yok olacağız”

*

Hayatımda hiçbir zaman CHP’ye oy vermedim.

Hep "AK Parti ile MHP" ye oy vermişimdir…

Şehrimin geleceği için bu yeni sistem içerisinde partilerin Milletvekili listelerine baktığım zaman AK Parti’nin daha ağır bastığını gözlemlemekteyim…

Dolayısıyla parlamento seçiminde oyum AK Parti’ye gidecek…

Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise sahiciliği ve cesareti, 15 Temmuz hain darbe girişimindeki dik duruşu ile bir nevi vesayetçi sistemi yıkmak açısından etkili bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan’a oy vereceğim…

*

Muhafazakâr cenahın sakinleşmesi ve yeni bir ‘nefes’ için hazırlanması lazım diyerek hadsizce Erdoğan’ı eleştiren ve yazdığı köşe yazısında Muharrem İnce’ye oy vereceğim diyen 2014 yılında ne yazık ki Ahmet Davutoğlu’nun başdanışmanlığını yapan şu an ise Karar gazetesi yazarı olan Etyen Mahçupyan’a bu köşe yazım kapak olsun…