Ali Aydın, Kahramanmaraş siyasetinin renkli simalarından biridir.

Kahramanmaraş Yörük Türkmen Derneği Başkanıdır.

AK Parti Kahramanmaraş Dulkadiroğlu Belediye Meclis üyesidir.

Yani anlayacağınız sade bir vatandaş değildir…

Cumartesi günü kendi sosyal medya hesabından ortalığı karıştıracak cümleler kurmuş. Partideki yetkililere bir nevi üstü kapalı çağrıda bulunmuş…

Demiş ki:

-“Şahsi menfaatlerinden başka amaçları ve dertleri olmayan, parti’nin herhangi bir yerine işini görmek için sokulmuş bulunan sineklerden bir şey beklenemez; onlarla ilgili olarak yapılması gereken şey ilk fırsatta kovulmalarıdır.”

*

Haydaaa ortalık yine karışacak…

“Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü” misali, Ali Aydın, yerel seçim öncesi Ak parti içerisinde;

-Şahsi menfaatlerden başka amaçları olmayanlardan bahsetmiş…

-Partiye işini görmek için sokulmuş bulunan “sineklere” dem vurmuş…

-Ve onlarla ilgili ilk fırsatta kovulmaları gerektiğini belirtmiş…

*

Aman Ali kardeş, “doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” sende AK Parti’den kovulmayasın…

Siyaset lügatına “sinekler” kelimesini soktun ya…

Helal olsun…

*

Ben o tür insanlara “goygoycu, goygoycular” diyordum…

Ve aylardır yazıyordum…

Hem de isim vererek yazıyordum…

Hadi gel bir cesaret örneği daha göster bu “sinekleri” benim tabirimle bilmediğim “goygoycuların” isimlerini bizimle paylaş…

Paylaş ki, tüm cümle alem bilsin…

*

Bak sana ne diyeceğim:

Gücün ve güçlünün yanında hizalanmaya özen gösteren bu ‘goygoycuların’ hali son günlerde pek yaman...

Ne yapacaklarını, ne edeceklerini bilemiyorlar.

Bu zamana kadar iyi kötü idare ediyorlardı.

İşleri kolaydı yani goygoycuların...

Ancak yerel seçim geldi kapıya dayandı ya…

Bugünden başlayarak aday adayları bir bir meydana çıkacak…

Hangi adayın yanında yer alacaklarını kestiremiyorlar…

Aşağı tükürseler sakal…

Yukarı tükürseler bıyık…

*

Anlayacağın:

- Goygoycular şaşkın...

- Goygoycular çaresiz...

- Goygoycular zorda...

*

Bir de durup dururken sen böyle paylaşım yapıyorsun…

Bir nevi arının çomağına çöp sokuyorsun…

Şimdi bu yazını gündeme taşımam üzerine senden kesinkes savunma isteyeceklerdir…

Yani tam bir “Asiye nasıl kurtulur” durumu...

*

Sözün özü şu:

Yerel seçim öncesi, goygoycular, derin hesap yapıyor…

Diyorlar ki:

- Piranhalar mı kalıcı, “Çelik bilek” gurubu mu?

- Piranhalar mı ezer geçer, “Çelik bilek” takımı mı?

- Piranhalara mı bahis oynanmalı, “Çelik bilek” gurubuna mı?

Doluya koyuyorlar, olmuyor.

Boşa koyuyorlar, dolmuyor.

*

Sonuç?

Birine bahis oynayacaklar ama ya tutmazsa sıkıntısındalar…

“Piranhalar bu şehirde çok fazla abarttılar canım” deseler, bu gurubun öfkesini üzerlerine çekecekler.

“Çelik bilek gurubu darbeyi yapacak, acımayacak, hepsini salıverecek” deseler, diğerleriyle arası bozulacak…

Yani anlayacağın iki ucu boklu değnek…

Hele birde sen “sinekti, sineklerdi”, diyorsun ya…

Öyle kolayca saf seçilecek bir durum yok ortada...

*

Şimdi sen sorarsın:

-Goygoycular, hangi gurubu tercih edecek?

*

Eyy Ali Aydın…

Hep zor soruları bana soruyorsun…

Müneccim miyim ben ki, bileyim…

Ama yine de kimse duymasın, aramızda kalsın…

Bak sadece sana söylüyorum ha…

“Üç gün mü desem, üç ay mı?”

Ne “goygoycu” kalacak…

Ne de o bahsettiğin “sinekler”…

Pek yakında…

Ankara’dan top yekûn temizlik harekâtı için geleceklermiş…

***

NİYE SORUP DURUYORSUNUZ?

Ben her siyasetçiyi sevmek zorunda mıyım?

Hayır…

Ben her siyasetçinin yanında yer almak zorunda mıyım?

Hayır…

Peki, o zaman kardeşim…

Niye sorup duruyorsunuz?