DÜN akşamüstü evine giden bir takipçim bana bu fotoğrafı yolladı…
 

Mustafa abi:
 

Bak bak dedi…
 

Bu nedir?
 

Diye sordum:
 

“Aç, aç insanlar” dedi…
 

Orman başmüdürlüğünün ilerisindeki çöplükten “yiyecek toplayan iki kadın” olduğunu belirtti.
 

Yüreğim ‘CIZ’ etti…
 

Benim güzel ülkemde, hele hele en son güzel şehrimde göreceğim bir manzara…
 

Biz nasıl bu hale geldik?
 

Veya getirildik?
 

Ay sonunu getiremez olduk?
 

Telefon, elektrik, su, doğalgaz, internet, ödemek için çok affedersiniz k….ızı yırtar olduk.
 

Zam, zam, zam…
 

Gün geçmiyor ki, zam haberi duymayalım…
 

Damat Efendi çıkıyor…
 

Yeni Ekonomi programı açıklıyor:

“Finansal istikrardan bahsediyor…”

“Kredi kanallarının sağlıklı bir yapıya kavuşması, dolarizasyon ile mücadele ve tasarrufların artırılması için reform adımlarını hayata geçireceğiz” diyor…

“Büyüme hedeflerimizle birlikte, istihdamda da kısa zamanda toparlamayı sağlayacağız.”

“Bazı önemli sektörlerdeki canlanmanın yanında, atacağımız önemli adımlarla istihdamda program sonundaki hedefimiz olan tek haneli rakamı yakalayacağız” diyor…
 

Sevsinler senin programını…
 

Evet, yukarda gördüğünüz resimdeki gibi, “bazı önemli sektörlerdeki canlanmayı” sağladılar.
 

Suriyeli sığınmacılara oluk oluk akıttılar…
 

Benim ülkem insanlarına ise çöp konteynırlarında yiyecek toplamaya mahkum ettiler.
 

Benim ülkem ve güzel şehrim bu görüntülere layık değil…
 

Bu halk perişan bir vaziyette…
 

Ve en kötüsü Suriyeli sığınmacıları getirip, mahallesinde iç içe yaşayan insanları bile kaçırır oldular…
 

31 Mart yerel seçiminde AK Parti Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok büyükşehirleri kaybettiyse öncelikle bu Suriyeli sığınmacı politikaları yüzünden kaybetti.
 

Kimse kimseyi kandırmasın…
 

Bu halk, bu Suriyeli sığınmacılar ülkemizde olduğu müddetçe…
 

AK Parti her gireceği seçimi kaybeder…
 

Bu döngüyü göremeyen siyasetçilerde başını kuma gömsünler…
 

“Nasıl olsa onların tuzu kuru…”
 

Yok, konut kredisi ucuzlamış…
 

Yok, araç kredisi bilmem kaça düşmüş…
 

Milletin umurunda değil…
 

“Millet karnını doyurma savaşında…”
 

Ya bu Milletin çektiğini anlarlar…
 

Ya da?
 

Her neyse ya!
 

Sinir katsayım yükseldi…
 

Benden bugün bu kadar…
 

Fazla yazacağımda ete dokunacak…
 

“La havle” çekiyorum…
 

Sizlerle çekin…

Başka da elimizden bir şey gelmiyor şimdilik...