AK PARTİ ve MHP cenahında böyle bir ihtimal akıllara dahi getirilmek istenmiyor.
 

Ancak…
 

Tüm illerdeki AK Parti ve MHP’nin teşkilatları ve akil insanları İstanbul’a akmış, köşe bucak, sokak mahalle, herkes kendi hemşerilerine ulaşıp cumhur ittifakı adayına oy verdirmek için gecesini gündüze katmış vaziyetteler.
 

*
 

Ben ilk defa böyle bir seçim atmosferi görüyorum.
 

Ben ilk defa böyle bir seçim çalışmasına şahit oluyorum.
 

Bunun adına…
 

Birebir markajlı seçmen avı pardon, seçmene ulaşma metodu desem yeridir.
 

*
 

Niye böyle oldu?
 

Niye seçmen bu kadar küstürüldü?
 

*
 

31 Mart seçimleri şunu göstermiştir ki; “Suriyeli sığınmacılar, insanlara tepeden bakma, kibir, yolsuzluk, çıkar peşinde koşma” gibi seçmenin en çok şikâyet ettiği konulardan dolayı elleri titreyerek de olsa, boş oy atan, sandığa gitmeyen ve kızgınlıkla karşı adaya oy verecek olan bir seçmen topluluğu oluştu.
 

En basiti kendi şehrim Kahramanmaraş’ı örnek gösterebilirim.
 

Kitlesi olmayan…
 

Hiçbir şekilde bekraundu bulunmayan…
 

Kadın kolları başkanları, “biz anlı şanlı kadın kolları başkanıyız, kesinlikle meclis üyesi olacağız, aksi takdirde başkan adayı olacak kişilere olumsuz tavırlar takınırız” diye masaya yumruklarını vurmuşlarsa…
 

Gençlik kolları başkanı, “dün bir bugün iki söz misali siyasetin daha (S)esindeyken ben meclis üyesi olmazsam olmaz” diye tutturmuşsa…
 

“Filanın kızı, filanın oğlu, sekreteri, aile dostu, torpille meclis üyesi” yazılmaya kalkışılmışsa…
 

İşte o zaman küskünlüklerde oluşur, kızgınlıklarda…
 

*
 

Maalesef yazdıklarımızı “hep kulak arkası” etmeye kalktılar…
 

“Sen ne kadar yazarsan yaz, biz bildiğimizi okuruz” cümlesini çokça telaffuz ettiler.
 

Ankara, Antalya, Adana, Mersin ve daha birçok belediye başkanlıkları niye kaybedildi?
 

Kimse mukayesesini yapmıyor…
 

Yapmak dahi istemiyor.
 

Hala burunlardan kıl aldırmamaya çalışıyorlar…
 

Ben AK Parti Kadın kolları başkanı Ayşe Cesur’un, “madem meclis üyesi oldu istifa etsin, etik olan bu” dediğimde…
 

Hemen Büyükşehir Başkanı Hayrettin Güngör’e şikayet için koşan bu hanımefendiden ne hizmeti bekleyebilirim ki?
 

Aklı sıra beni susturacağını sanıyor…
 

Bilmiyor ki yapı olarak daha çok agresif olacağımı…
 

*
 

Bugün bir yazar olarak bir çağrıda bulunsam; “yüzlerce hatta binlerce küskün, kızgın, AK Parti’ye gönül vermiş hanımları, bacıları, kadınları, bir araya getirebilirim”.
 

Ya Ayşe Cesur?
 

“Yirmi bayanı bir araya getirsin hadi göreyim…”
 

O yüzden 23 Haziran İstanbul seçimi çok ama çok önemlidir…
 

*
 

Kimse birbirini kandırmaya kalkmasın…
 

Ortada gönülleri kırılmış, küstürülmüş, seçmenler oluşmaması için bundan sonra AK Parti ve MHP teşkilatları adımını çok dikkatli atmak zorundadır.
 

Kimse bulunmaz Hint kumaşı değildir.
 

Kerameti kendinde sanan bazı yalakalar, şakşakçılar, sülükler, parti içerisinden ivedilikle uzaklaştırılmalıdır.
 

Aksi takdirde gidişat hiç de iyi değildir…
 

*
 

Bir Milletvekilimize “bu yerel seçim AK Parti’nin son seçimi olabilir” diye söylemiştim…
 

31 Mart geçti…
 

Hem de delerek geçti…
 

Büyük belediyeler kaybedildi…
 

Ancak 23 Haziran seçimleri kendileri için bir “Umut ışığı” olarak ortaya çıktı.
 

Hatalardan ders alınarak, bire bir gönülleri kazanarak eskiye dönüş sinyalleri verip…
 

“Ya bu seçimi alacaklar…”
 

“Ya da erimeye devam edecekler…”
 

*
 

Her ne kadar 31 Mart seçimlerinde Ekrem İmamoğlu yarışı önde götürmüşse de…
 

Aldığım bilgiler 23 Haziran da, “Binali Yıldırım’ın bu seçimi kazanacağı yönünde…”
 

Ancak…
 

İstanbul seçimi ya kaybedilirse?
 

“Düşünmek dahi istemiyorum…”