HAY Allah razı olsun, Sabah Gazetesi Yazarı Sırrıberk Arslan’dan...

Kimsenin söylemediğini söyledi işte.

Cuma günü yayınlanan yazısında…

Dedi ki:

“Bu hafta sosyal medya hesapları üzerinden birkaç sözüm ona Güruh'ların AKEDAŞ'a yaptıkları haksız ithamlarına ve onların bu saldırılarına bilip bilmeden 'Tuz' olanlara bu haksızlık karşısında susmamaya karar verdim…”

Bu kadarla da kalmadı Sırrıberk kardeşim.

Radikal bir çıkış da yaptı:

“Memleketime hizmet veren adı ve sahibi kim olursa olsun her hangi bir kuruluş bir grup güruh tarafından hedef tahtasına konulup, hakkında hiç ama hiçte doğru olmayan bir algı yaratılmaya çalışılırsa buna kendimce tavrımı koyarım.”

*

Evet... Evet... Benimde tam istediğim bu işte…

Tavır koymak…

Memleketim için her kim hizmet veriyorsa, onlara yapılan saldırılara tavır konması, en büyük memleketçiliktir…

*

Bakıyorum da bizim memlekete, “silah icat oldu mertlik bozuldu misali” sosyal medya icat oldu ya; “ne çok cengâver, ne çok efe, ne çok delikanlı, ne çok kahraman, ne çok yürekli kişi” var imiş de haberimiz yokmuş.”

Hep bir ağızdan:

-Akedaş şöyle…

-Akedaş böyle…

Vur abalıya misali, abandıkça abanılıyor…

Kardeşim varsa bir mağduriyet “Hukuk” denen bir kural var…

-Fazla abone ücreti mi? alıyorlar…

-Fazla Tüketim bedeli mi? alıyorlar…

Yazarsın bir dilekçe “Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’na” şikâyetini belirtir hakkını ararsın…

Bu ülkenin “EPDK” denen bir kurulu var…

Bu kurul yasaya bağlı olarak işlem yapmak zorunda…

Akedaş’ta bu kurula bağlı kararları uygulamak zorunda…

*

Bakın şimdi: "http://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/3-1327/elektrik-faturalarina-esas-tarife-tablolari“ çıkar ve en üst tarafta bulunan “Elektrik Faturalarına Esas Tarife Tabloları bu linki tıkladığınızda 1/9/2018 tarihinden itibaren geçerli elektrik tarife tablolar hakkında” yazıyı tıkladığınızda “31.08.2018 tarih 8039 karar sıra numaralı” alınmış kararı görürsünüz…

Yani AKEDAŞ, kendi başına en ufak bir fiyat eklemesi yapamaz…

Yani AKEDAŞ, kendi başına tarife fiyatını belirleyemez…

*

Ha şunu diyebilirsiniz…

Fatura yatırmaya veya abone işlemleri için Akedaş’a vardığımızda “sabahtan akşama kadar sıra” bekliyoruz…

Personel eksikliği var…

Personelin vatandaşlara soğuk davranışı var…

Bunları diyebilirsiniz…

Eyvallah…

Ama şunu unutmamak gerekir ki…

Tüketici konumundaki vatandaşlar, ister ulusal tarife olsun, ister serbest ticaret tarifesi olsun, birini seçerek perakende satış sözleşmesini imzalamak zorundalar…

Bu yasal bir süreç…

Bu sözleşmeyi vatandaşa imzalatmazsa, Akedaş zor durumda kalır…

Haliyle son günlerde abonelerin güncellenmesi ve imar barışı nedeniyle müracaata bağlı olarak Akedaş’ta inanılmaz yığılmalar var…

Bu da çok normal bir konu…

*

Ama sosyal medyada bu şehrin insanlarına istihdam sağlayan kişilerin boy boy fotoğrafını paylaşan bazı güruhlar, sanki vatandaşı bunlar soyuyorlarmış gibi lansetmeleri hem ayıp, hem de yakışık olmayan üslup şeklidir.

*

Akedaş Tüzel bir kişiliktir…

Elektriği Akedaş üretmiyor…

Elektrikte bir nevi dışarı bağımlıyız…

Kimse bedava babasının hayrına elektrik vermiyor…

Eskiden faturamız az gelsin diye düşük voltajlı lambalar alırdık…

Şimdi en lüks evlerde oturuyoruz…

4+1 hatta 5+1 evleri bile beğenmiyoruz…

Odalara lüks avizeler takıp 8, hatta 10 tane lamba takıyoruz…

Sokaklar boydan boya elektrik lambalar ile aydınlanıyor…

Direklerde yanmayan elektrik lambaları olduğunda acaba hangimiz bir lamba alıp o sokak direğine takıyoruz…

Veya taktırıyoruz…

*

Bir başka örnek daha verecek olursam: Herkesin hemen hemen bir otomobili var.

Peki, o aracı alırken söylenen fiyata gık ses çıkarabiliyor muyuz?

Hayır…

En lüksünü almak için bayileri geziyoruz…

Hadi hep birlikte sosyal medyada, "heyyy Fiat, heyyy Honda, heyyy Volkswagen, heyyy Renault", diye bağıralım bakalım sesimizi kim duyacak?

Bizi tınlayacaklar mı?

*

Mazot, benzin zamlanırken niye o sosyal medya güruhları seslerini çıkarmıyorlar…

Boykot etsinler, binmesinler arabaya…

*

ABD denen müttefik ortağımız ekonomimize ha bire saldırıyorken ve ‘Dolar’ almış başını giderken, yasal vecibeleri yerine getirmek için tüketicilere yani abone sahiplerine çağrıda bulunarak perakende satış sözleşmesini imzalatmak isteyen Akedaş’ın burada günahı ne?

*

Anlamayanlara ben buradan anlatmaya çalışayım…

Akedaş tüketiciye diyor ki;

-Perakende satış sözleşmesi yapmak zorundayım…

-Bu sözleşmeyi tüketici ile yapmazsam EPDK Kanunu gereği, ben zor durumda kalırım…

-Ya bu sözleşmeyi tüketici gelip imzalar ya da elektriğinizi keserim…

-Güvence bedeli yasa gereği güncel hale gelecek…

-Tüketici kullanacağı tarifesini seçecek…

-Vatandaşın cebi yanmayacak elektriği yanacak…

Olay bu…

*

O yüzden sosyal medya şakşakçılığı ve ortalığı bulandırmaya gerek yok…

Biz öncelikle…

“İsraf ’tan vazgeçip tasarrufa yöneldiğimiz zaman adam oluruz…”