​Dün akşam ATV ortak yayınında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı dinliyorum...

 

Gençlerin sorularını cevaplandıran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Marmaris’ten Dalaman'a, oradan İstanbul’a hareketiyle ilgili yaşadığı anısını anlattı...

 

Anlattığına göre anısı aynen şöyle:

 

"Helikopter pilotuyla dalaman'a gitmek için konuşurken, otel sahibi arkadaş benim hızlı bir yatım var, buradan yunan adalarına götürebilirim gibi bana teklif yaptı."

 

Pür dikkat kesildim…

 

Uzandığım koltuktan doğruldum…

 

Elimde kumanda, TV’nin sesini açtım…

 

Cevabı bekliyorum…

 

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın otel sahibine verdiği cevap aynen şöyle:

 

"Serkan bak dedim, benim vatan topraklarında ölmem varken, ben gâvur topraklarında esir yaşayamam"

 

Öyle bir bağırdım ki;

 

Heyt be dedim…

 

Aslanım benim dedim…

 

Evde bulunan torunumu kucakladığım gibi sevinçten öperken, vücudumdaki tüylerimin diken diken olması ve gözlerimden mutluluk gözyaşı döküldü...

 

Yan odadan kızlarım sesimin yüksek çıkması ile gelmesi bir oldu…

 

Onlara döndüm ve dedim ki;

 

İşte dedim, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Cumhurbaşkanı böyle olmalı...

 

İşte dedim, benim Cumhurbaşkanım...

 

İşte dedim, sizin Cumhurbaşkanınız…

 

İşte dedim, Yiğit Millet'in, yiğit adamı...

 

İşte dedim, Yiğit Millet’in Kahraman evladı...

 

Ve ben Ve biz,  tüm ailem, Türk milletinin fertleri olarak, böyle bir Cumhurbaşkanına sahip olduğumuz için bahtiyarız, mutluyuz, şanslıyız...

 

Umarım gelecekte de torunlarım böyle Cumhurbaşkanlarına sahip olur…

 

Ne mutlu Türküm diyene…