Sayın Cumhurbaşkanım.

Kahramanmaraş’ımızın 100.yıl Kurtuluş günü vesilesi ile memleketimize gelecek olmanızdan ve size olan sevgimizden dolayı içimden geçenleri engin hoşgörünüze sığınarak yazmak istedim…

Çünkü sizin, bir nakış gibi ördüğünüz ve gecenizi gündüze katıp büyüttüğünüz bir AK Parti hikâyesi var…

Bu hikâye de ülkenin kalkınması var…

Birliği var…

Dirliği var…

Bütünlüğü var…

O yüzden…

Naçizane bir yazar olarak değil, bir kardeşiniz gibi seslenmek istiyorum…
 

*
 

Sayın Cumhurbaşkanım.

Bin bir emek vererek yeşerttiğiniz Ak Parti hikâyesi, bu şehirde hazin sonuca dönüşmesin diye bu satırları yazıyorum…

Ben Ak Parti’nin başarısında zatıâlinizin yerel yönetimlerdeki başarınızın çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Buradan Memleketim Kahramanmaraş’a gelmek istiyorum.
 

*
 

Sayın Cumhurbaşkanım.

Ülkenin büyümesi adına gece gündüz demeden uluslararası diplomatik girişimleriniz ve bu ülke insanının yüreğinde yer eden o büyük sevginiz hep gönüllerde yer almış ve almaya devam edecektir.

Lakin bu yazdıklarımı bir eleştiri olarak kabul etmeyin, ailenin içinde bir fert olarak yazan biri gibi kabul edin.

Bir gerçeği buradan size duyurmayı kendimde bir görev ahdediyorum.

Sizin her şeye yetişmeniz imkânsızdır.

Etrafınızdaki yetkililer ve teşkilat mensuplarının sizin hızınıza, ileri görüşünüze yetişmelerinin imkânı ve öngörüsü yoktur diye düşünüyorum.

Bana göre…

AK Parti, yerel seçimlerde özellikle büyükşehirlerde milletin istediği adaylardan çok, millete tepeden bakan, kibirli, ne oldum delisi, rant ruhlu, davadan uzak kişiler bir nevi sizi yanıltarak aday yapıldı.

Teşkilat olarak aday belirlemede ehliyet, liyakat ve temsil kabiliyetine önem vermedi, verilmedi.

Şehri tanımayan, kentin dokusuna yabancı, Ak Parti ruhundan uzak adayları tepeden dayatan kadrolar, oturup nerde yanlış yaptıklarını istişare edeceklerine, inatla yanlışta ısrar etmeye ve Ak Parti’nin kuruluş yıllarındaki misyonuna ve size ihanet etmeye devam ettiler.

Mesela Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığına listede adı bile yokken, kendisi aday adaylığına soyunmamış, sırf belediyeciliğin kitabını yazmış ve bu şehirde siyaseti yeniden dizayn etmek adına, bu şehrin dinamiklerini bilmeyen, insanlarını tanımayan, Hayrettin Güngör isminin, birileri benim kontrolümde olsun anlayışı ile belirlenmesini sağladılar.

Allah’tan ki, milletin size karşı beslediği o yüreklerdeki sevginiz hatırına, Hayrettin Güngör Kahramanmaraş’ta Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi.

Lakin gelinen 1 yıllık süreçte Ak Parti Kahramanmaraş’ta, seçtiği Hayrettin Güngör sayesinde bırakın bir çivi bile çakmayı, şehrin hafızasını kaybetmek adına belediyedeki kadrolaşmayı en ön plana aldı.

İnsanları küstürdü…

İnsanları ötekileştirdi…

Hoş görünmek adına vatandaşlarla birebir yaptığı görüşmelerde sarf ettiği gaflar, Türkiye gündemine oturdu.

Yerel basınımızın güzide temsilcilerinin bazılarına ''pörsümüş'' bazılarına ''domuz'' bazılarına ise ''çakal'' deme cüretini kendisinde buldu.

Bu şehirde yetişmiş liyakat sahibi insanları birer birer saf dışı edip Adapazarı-Sakarya’dan kendisine yakın kişileri en üst tepe noktalarına getirip oturttu.

Bir nevi belediyenin hafızasını sildi.
 

*
 

Ortada gözle görülür ne bir proje var, ne de ilerisi için bir umut.

''Tekke’yi şubat başında yıkacağız'' dedi…

''TOKİ’yle anlaştık'' dedi…

''Çevre Bakanımız söz verdi'' dedi…

Önceki gün akşam bir yerel TV de yaptığı açıklama ile ''200 konut bir yerde, 500 konut bir yerde, geri kalan 200 konut bilmem nerde, yılsonuna tamamlanacağını'' söyledi…

Lafla peynir gemisinin yürüyeceğini sanıyor.
 

*
 

Hatta Ulucami’den Kıbrıs meydanına kadar olan işyerlerinin ''dış cephelerinin restorasyon projeleri tamamlandı, yakında restorasyonuna başlayacağız'' dedi.

Ama buraların deprem analizinin yapılıp yapılmadığını söylemedi. Çünkü buralar kerpiç yapı ve yıkılmayı bekleyen yerler. Restorasyon adıyla büyük para harcayacak olması yazık günah değil mi?
 

*
 

''Önsen’e köprü yapacağız'' dedi…

''Onun da yılsonuna biteceğini'' söyledi.

Nasıl bitirecekse?
 

*
 

''Kaleyi, yılbaşında açacağız'' dedi.

100.yılını kutladığımız şehrimizin Kurtuluş Bayramına bile yetiştiremedi. 

Onu da 15 gün sonra açacağını söyledi.
 

*
 

Geldiği günden beri yerel basını dışlama, STK’lara, muhtarlara cephe almadan başka bir icraatı olmadığı gibi, hep bir didişme içerisinde adeta Ak Parti’yi Maraş’ta bitirmek üzere kurgulanıp gönderilmiş misali, kamuoyunda konuşulmaya başlandı.

Tüm bu konuşulanlara herkes kulaklarını tıkamış gibi suskun, kaderini bekleyen bir şehir konumuna bürünmüş durumdayız.

Böyle giderse, korkarım Ak Parti’nin Kahramanmaraş’ta bitme süreci, Güngör eliyle hızlanacak.

Bir tane seveni yok, kendini sevdirmeye hiç niyeti yok, kendi belediyesinde kendi personeline bile gizliden bir anket yaptırılsa; Vallahi, billahi, yüzde 99,9 istemiyoruz diye sonuç çıkar.
 

*
 

Demem odur ki:

Halka yabancı gibi davranan, kibir abidesi gibi yükseklerden yere ayağı değmeyen, asık suratlı, gönül belediyeciliğinden uzak bu beyefendiyi, birileri sigaya çekmez de görev süresi doluncaya kadar bu kentte kalırsa…

Benden söylemesi…

Ak Parti tıpkı bir kar gibi erimeye devam eder ve Ak Parti’nin Maraş kalesi de düşer.

Çünkü Güngör gibilerinin tuzu kuru.

Çünkü kaybedecekleri bir şeyleri yok.

Ak Parti burada kaybederse, onun için hiç önemli değil, ceketini alıp geldiği yer olan Ankara’ya döner.

Lakin küstürülen gönülleri onarmak, kırılan kalpleri düzeltmek, mümkün olur mu bilmem, bilemem…

AK Parti olarak Kahramanmaraş’ta bundan sonraki süreçte olmak ya da olmamak…

İşte bütün mesele bu…
 

*
 

Sayın Cumhurbaşkanım.

Kahramanmaraş’ımızın 100. Kurtuluş yılında, Kurtuluş Bayramımızı en sönük bir şeklinde kutluyoruz. Bu sönük kutlamalar içerisinde tek aydınlık olan şey, zatıâlinizin bu şehre geliyor olmanızdır.

Sizi seven bir kardeşiniz…

Saygılarımla…
 

***
 

DİP NOT:
 

Sayın Cumhurbaşkanım.

Yeniden refah partisi Kahramanmaraş il başkanı Mehmet Dere, milli görüş geleneğinden gelen hatta sizin arkadaşlarınızla beraber 2000 yılında evinde 3 gün misafir olduğunuz kişi.

Avukat Arif Gedemenli gelecek partisi il başkanı. Milli görüş geleneğinin en başındaki isim olan Ahmet Gedemenli’nin oğlu. (Haziran 2000 tarihinde Gedemenli ailesinin kuyumcu dükkânını açmaya gelmiştiniz.)

Yakında korkarım ki, Babacan’ın kuracağı partiye de yine bu gelenekten gelen ve hatta içinizden biri olan bir Maraşlı il başkanı olursa, Hayrettin Güngör’ün yaptıklarının üzerine tuz biber eklenmiş olacaktır.

AK Parti Kahramanmaraş’ta yola ilk adımını atarken, yola çıktığınız arkadaşlarınızdan hatta kurucu il ve merkez ilçe yönetimi listesini elinize almanızı rica ediyorum.

Yukardaki yazdıklarımı bu kişilere sorunuz, eğer yüzde doksanı onaylamazsa ben bu mesleği bırakacağım.

Ve şunu da iddia ediyorum:

Bu kurucular şu anki belediye başkanı odasına girseler, özel kalem ve tepeden inme gönderilen Hayrettin Güngör ne tanıyacaktır ne de sahip çıkacaktır.

Bunları derken aday edilmeyen Fatih Mehmet Erkoç’u över durumda değilim, yanlış anlaşılmasın. Madem o aday gösterilmedi, bu şehri tanıyan, insanlarını tanıyan, Kahramanmaraş’ın derdi ile dertlenen, bir başka isim yok muydu? Demekten engin hoşgörünüze sığınıyorum.

Affınıza sığınarak son olarak şunu söylüyorum:

Size bu insanların ismini allayıp pullayanları hesaba çekin. Bir konuşmanızda ''Ömerleri arıyoruz bana Ömerler lazım'' diyorsunuz ya…

Yapılacak olan il kongresinde bu şehre il başkanı Ömerleri bulmak için size isim getiren insanlar, Ömer mi acaba?

Bu şehre çok iyi dikkat etmeniz gerektiğini benden iyi siz bilirsiniz.

Çünkü bu şehir, AK Partinin ilk kuruluşu için adım attığınız bir şehirdir.

Ve her seçimde yüzde yetmiş üzerinde oy vererek size hep destek olmuş bir şehirdir.

Buradan AK Parti’nin yara alması demek, sizin yara almanız demektir.

Üzülerek söylüyorum ki; Gidiş o yönedir…

Takdir Mevla’m dan…

Tedbir sizden…