DÜN bir yazı yazdım…

Dedim ki:

‘’Bırak artık Bahçeli bırak!’’

*

Aman ya rabbim, klavye başına geçen geçene…

‘’Vay sen nasıl liderimize söz söylersin’’

‘’Liderimizin adını ağzına alma’’

‘’Uç beyimiz bizim kırmızıçizgimizdir’’

Daha neler neler…

*

Okunma sayısı 20 bine ulaştı…

*

Bizim memleketin bıçkın delikanlıları ise alt alta hemen hemen aynı yorumları döşeme yarışına girmişler…

*

Aslında o yorum yapan müptezellerin ulu orta söyleyemediği, ancak kapalı kapılar arkasında kendileri ile birlikte üç beş kişinin bir araya geldiklerinde, dile getirdikleri sözleri kaleme aldım…

*

İşin en ilginci MHP’nin bir ilçe başkanı, Semih Yalçın’ın yazdığı kitabı okumam için hediye edeceğini yazarak beni twitter de etiketlemiş…

*

Ve şöyle yazmış:

‘’Mustafa Karaaslan Bey, okumuyor, araştırmıyor, öğrenmiyorsunuz. Şahsi olarak kendinize zarar vermenize itirazımız yok fakat maalesef ki bu (*)hodperest haliniz bize, partililerimize ve dolayısıyla topluma zarar veriyor. Yazdığınız konulardaki cehlinizi ve merakınızı giderebileceğini düşündüğümüz…’’ 

*

Ben o ilçe başkanına sadece şunu söylüyorum:

Bana kitap hediye etmene gerek yok. Hele hele benim yazdığım köşe yazıma cevap vermek seni il Başkanlığına götürmez… İl Başkanı olmak için sen, Semih Bey’in yazdığı kitabı okumaya devam et… Tekrar tekrar oku…

*

Benim yazımda anlatmak istediğim Devlet Bey’e hakaret değil, MHP’nin her geçen gün erimesine dikkat çekmekti… Gidişatın iyi olmadığını anlatmaktı…

*

Sahi görevli olduğun ilçende, iki dönemdir aldığın ünvanla, ne yaptınız?

İlçe Belediye Başkanlığını mı kazandınız?

Halkın hangi sorunlarını dile getirdiniz?

Hangi gün halkla birlikte bir platformda buluşup gövde gösterisi yaptınız?

Öyle üç beş fotoğraf karesi paylaşarak ‘’yok şunu üye yaptık, yok basınla bir araya geldik’’ demekle ilçe başkanlığı olmaz…

Yahu paylaşımlarınızın bile, bir elin parmakları kadar beğen sayısı yok…

Bakın az önce bir haber girdi Kanal Maraş’ta, ‘’Germanica Mozaikleri ile ilgili’’ hadi göreyim seni, al yönetimini var mozaiklerin bulunduğu alana, yap eleştirini, çağır yetkilileri, bu rezillik nedir de?

Diyebilir misin?

Diyemezsin…

Cumhur ittifakı üyesi olarak iktidarın yetkililerine çağrıda bulunmak yürek ister…

Sizler ancak böyle klavye başına geçerek ve Genel merkezdeki Teşkilat Başkanına şirin gözükmek adına yorumlar yazarak veya sözüm ona paylaşımlar yaparak yazılar yazarsınız…

Bırakacaksınız bu klavye kabadayılığını…

İlçendeki sorunları dile getireceksiniz…

Halkın parti binasına gelmesini sağlayacaksınız…

Öyle sosyal medyadan yazı yazmacık değil, defalarca geldiğin Kanal Maraş’ın yolunu biliyorsun…

Kitap hediye etmek için değil, ilçenle alakalı sorunları dile getirmek adına geleceksen buyur gel…

*

Biz Devlet Bey’in, davaya adanmış bir ömür sürdüğünü bilen insanız…

Allah acısını göstermesin…

Ama MHP’nin geleceğini düşünmek benim olduğu kadar tüm MHP’lilerin görevidir…

Yeri geldiğinde, zamanı geldiğinde, koltuktan kalkmakta bir erdemliliktir…

Partimiz içerisindeki birçok ülküdaşımız koptu…

Niye?

Bunu sorgulayın yüreğiniz yetiyorsa?

MHP’nin neden tek başına iktidar olmadığını, olamadığını sorgulayın?

Dün neler konuşuyordu Genel Başkan, bugün neler konuşuyor onu sorgulayın?

*

Ankara’ya gidip Devlet Bey’le fotoğraf çektirip, kendi profilinize koymak sizi benden fazla MHP’li yapmaz…

*

Son olarak Merhum Alpaslan Türkeş’in bir sözünü yazmak istiyorum:

‘’Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.’’

*

Başbuğun söylediği gibi:

Ben cesaretliyim, yürekliyim, atılganım…

Benim davam Kahramanmaraş davasıdır…

Nasıl ki, Kahramanmaraş’ın sorunlarını dile getiriyorsam…

Parti gözetmeksizin eleştiriyorsam…

Ve kurmuş olduğum Kanal Maraş’ı kısa zamanda Kahramanmaraş ve tüm Türkiye de tanınan bir haber sitesi yapmışsam…

Başarıya ulaşmışım demektir…

Ben Kanal Maraş’ı nasıl büyütürüm, Kahramanmaraş’tan tüm dünyaya nasıl seslenebilirim mücadelesi veriyorum…

Ya sen?

Yazında Hodperest demişsin ya…

Hodperest açılımı: (Mağrur. Kendini çok beğenen.)

Doğru…

Mağrurum, kendimi beğenirim, böbürlenirim, gururluyum…

Kimseye boyun eğmem…

Kahramanmaraş’ım için taşın altına elimi değil, gövdemi koymasını bilen biriyim…

Bir şey daha ilave edeyim…

Nerde, ne zaman, neyi konuşacağımı iyi bilirim…

Bana atıfta bulunacağına…

Bugüne kadar siyaseten ne yaptın? Onun derdine düş ve sende hodperest ol…

Sonra karşıma gel sana saygı duyayım…

Öyle çıkıp çocuklar gibi, ‘’kitap hediye etmek’’ sözünü yazıp, basit cümleler kurma olur mu?

Biz MHP ile ilgili her tür kitapları okumuşuz ve okuyoruz…

*

Sana sadece bir soru:

MHP İlçe Başkanı olarak Bertiz’in yollarını aşındırdın mı?

Bak 103 mahalle var bulunduğun ilçede…

Kitap hediye etmekle vaktini harcama şimdiden düş yollara…

103 mahalle az bir mahalle değil...

Seçimlere az bir zaman kaldı...

Bunun mahalle temsilcileri var...

Sandık görevlileri var...

Sen onlarla ugraş...

Gözlerinden öpüyorum...