BAKIN Habibe Öçal Hanımefendi.

Siz siyasetçisiniz.

Ben gazeteci ve köşe yazarıyım.

 

*

 

Gazeteci ve köşe yazarı olarak...

- AK Parti İl Başkanını da yazar eleştiririm, MHP ve CHP İl Başkanlarını da...

- AK Parti Milletvekillerini de yazar eleştiririm, MHP ve CHP Milletvekillerini de...

- AK Parti Kadın kolları Başkanını da yazar eleştiririm, MHP ve CHP Kadın Kolları Başkanlarını da…

 

*

 

Ben hiçbir yazımı çıkar sağlamak veya bir partinin içini karıştırmak maksadıyla yazmam.

Ama hiçbir zaman da bir partinin, yok milletvekiliymiş, yok kadın kolları başkanıymış, yok il başkanıymış, yok yazarsam parti içi karışacakmış diyerek işimi yapmaktan da geri durmam.

 

*

 

Gazeteciler hakkında, özellikle yerel gazeteciler hakkında belediye başkanlarının, “Whatsapp grup hattına siz yerel medyaya iyi destek verin” diyerek şikâyet etmek, gazetecileri hasım göstermek, gazetecilere niyet atfetmek, gazetecileri yalancılıkla suçlamak yerine...

Varsa söyleyeceğiniz bir şey...

Gelin söyleyin.

Her Milletvekiline olduğu gibi size de kapımız sonuna kadar açık.

 

*

 

Yeter ki...

Tehditkâr bir üslupla sağa sola karalama kampanyası gibi şikâyette bulunmayın.

 

*

 

Lütfen anlayın artık.

Mustafa Karaaslan kimseden korkmaz.

Kimseden çekinmez.

Hele hele tehdit eden olduğunda daha çok agresifleşir…

Biz sizin düşmanınız değiliz.

Bize “bir adım atana biz on adım” atarız.

Milletvekili olduğunuzdan bu yana hangi gün “yerel basın” karşısına çıktınız.

Hangi gün vatandaşın veya bu şehrin bir derdiyle hem hal oldunuz.

Sosyal medyadan ha bire şu bakanı ziyaret ettik, bu bakanı ziyaret ettik, bakan beylere şu projelerin talimatını verdirdik gibi resim paylaşıyorsunuz.

En son Ankara’dan “LGS sıralaması” ile ilgili ses verdiniz…

Verdiğiniz o sesin altında kaldınız…

Siz bize malzeme verdiğiniz müddetçe adı; “Habibe olmuş, Ayşe olmuş, Nursel olmuş, Fatma olmuş” hiç fark etmez...

Yazarız…

Çünkü bizim işimiz yazmak…

Eleştirmek…

Ancak…

Alkışlanacak bir çalışmanız olduğunda da sonuna kadar alkışlarız…

Bizde at gözlüğü yok.

 

*

 

Bakın bu şehirde en çok yazdığım yazılardan dolayı mahkemeye verilen benim…

Arabası kurşunlanan benim…

Sahte isimlerle bazı troller tarafından “admin hesabımıza” hakaret içeren yorumlara maruz kalan benim.

 

*

 

Size bir şey söyleyim mi?

Ne ölüm tehditlerinden korkarım, ne de vandallık yapan kabadayı tipli iktidar siyasetçilerinden.

Bu şehir, “tam 13 yıl bir inşaat ruhsatı için verdiğim mücadeleyi iyi bilir”. 

Günde sekiz kere tehdit savuran, inşaatını yıkacağız, toz dumana katacağız diyen iktidara sırtını dayamış zamanın başkan, müdür ve mimar-mühendislerinden korkmadım ki?

Sizden korkayım…

 

*

 

Lütfen unutmayınız ki:

“Asıl olan biziz, vekil olan sizsiniz…”

“Vekilliğinizin ise bitiş tarihi belli UNUTMAYINIZ…”