BioNTech şirketinin kurucularından Prof. Dr. Uğur Şahin, firmasının kansere karşı geliştirdiği ilacın hastalara ulaşma süreci için çok yakın bir tarih verdi. Uzun yıllardır eşi Prof. Dr. Özlem Türeci ile başta bağırsak kanseri olmak üzere çeşitli kanser türlerini hedefleyen tedaviler üzerinde çalışan Şahin, geliştirdikleri ilaçların 2026 yılından itibaren piyasaya sürülebileceğini söyledi.
VOA Türkçe'nin aktardığına göre, Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesine konuşan bilim insanı, "Akciğer, pankreas ve kalın bağırsak kanserlerine karşı geliştirdiğimiz ilaçların deneme süreçleri devam ediyor. Cesaret verici gelişmeler var. Önümüzdeki iki yılda yeni deneme süreçlerine geçeceğiz. Ardından gerekli mercilerden alacağımız onay sonrasında, 2026 yılından itibaren ilaçları hastalara sunabileceğiz" dedi.
İlaçların vücudun kansere karşı kendi savunma reaksiyonunun güçlendirilmesini hedeflediğini söyleyen Prof. Şahin, COVID-19 pandemisi sonrasında çalışmalarının yüzde 80’inini kanserle mücadeleye ayırdığını da ekledi.
KORONA AŞISINDAN SONRA SIRA KANSERDE
Şahin ve Türeci geçen aylarda 2030 yılına kadar kanser alanında tedavi edici aşı üretebileceklerini de açıklamıştı. Şahin-Türeci çifti ve şirketleri BioNTech, Corona salgının başlamasından kısa süre geliştirdikleri ve büyük bir hızla izin alınarak, piyasaya sürülen mRNA teknolojisi aşısıyla tüm dünyada tanınmıştı. Dünya çapında bir buçuk milyardan fazla insan aşılanmıştı.
Bu arada son zamanlarda COVID-19'un BA.2.86 ve EG.5.1 (Eris) gibi yeni varyantlarının dünya çapında vaka sayılarını arttırması tedirginlik yaratırken, BioNTech şirketi yeni varyantlara uyarlanmış bir aşının önümüzdeki Eylül ayında piyasaya sunulacağını açıkladı. Moderna firması da, geliştirdiği aşının sonbahara yetişeceği mesajını verdi ve onay almasının ardından piyasaya sürüleceğini açıkladı.
ABD'li Novavax firması da aynı şekilde alt varyantlara karşı etkili olacak bir aşı üzerinde çalışdığını bildirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yeni varyantlarla ilgili yaptığı açıklamada, bazı Avrupa ülkelerinde COVID-19'un hızla yeniden yayılmasıyla ilgili endişeler olduğuna işaret ederek, varyantların şu an için şiddetli veya ölümcül olduğunun gözlenmediğini, ancak artan vakalardan dolayı bazı ülkelerde yeniden maske takılması konusunun gündeme gelebileceğini açıklamıştı.
YAN ETKİ DAVASI GERİ ÇEVRİLDİ
Öte yandan geçmiş dönemde kullanılan aşıların yan etkilerine yönelik açılan tazminat talepleri de sıklıkla gündeme geliyor. Son olarak, AstraZeneca şirketinin geliştirdiği aşıyı kullandığını ve o günden bu yana sağ kulağının tamamen duymadığını söyleyen bir diş doktorunun tazminat talebi ilgili mahkeme tarafından geri çevrildi.
Mahkemede, AstraZeneca temsilcileri, işitme hasarının aşının bir yan etkisi olduğunun henüz hiçbir çalışmada kanıtlanmadığını savundu. Mainz Mahkemesi de, diş doktorunun sorunlarının aşıyla bağlantısının ispatlanamayacağını belirterek, 150 bin Euro manevi tazminat talep isteğini reddetti.
Almanya’da ilaç yasalarına göre aşı ve ilaç üreticileri bilimsel olarak ürünlerinin yan etkilerinin kanıtlanması durumunda ceza alabiliyor.