BUGÜN bir bilgi aldım…

AK Parti Grup Başkan Vekili Mahir Ünal ile Kahramanmaraş’ın birçok Mahalle Muhtarları bir araya geleceklermiş…

Yani toplantı yapacaklarmış…

Ancak bazı Muhtarlara öyle bir ültimatom yapılmış ki akıllara zarar…

Bu toplantıda hiçbir şekilde Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olumsuz bir şikâyetin yapılmaması istenmiş…

*

Muhtarlara denilmiş ki…

Kimse söz alıp şikâyette bulunmasın…

Söz alacak olan; Büyükşehir Belediyesinin çalıştığını, hiçbir sorunlarının olmadığını, mahallelerine hizmetlerin geldiğini, eleştiri mahiyetinde dahi bulunulmamasını ve devamlı alkış çalmaları istenmiş…

Bu nasıl bir siyaset anlayışı…

Bu nasıl bir demokrasi telakkisi…

*

Demokrasilerde vatandaşın ve onu temsil eden Muhtarın sesinin kısılmaya çalışılması, kentin içinde yaşayan halkın şikâyetlerinin muhtarlar tarafında dile getirilmesinin istenilmemesi anlaşılır bir şey değil…

Bu neye benziyor biliyor musunuz?

Kafasını kuma gömen devekuşlarına ya da güneşi balçıkla sıvamaya benziyor…

Yani siz muhtarları susturunca her şey güllük gülistanlık mı olacak?

Yarın bunun sandığa nasıl yansıyacağını hesap etmez misiniz?

*

Benim tanıdığım Reis, Anadolu’nun sesinin kısılmasını ve oralardan gelecek vatandaşa ilişkin raporların engellenmesini değil bilakis, her türlü bilgi ve araştırmanın varsa şikâyetlerin rapor edilerek kendisine ulaştırılmasını ister.

Bu manada bir muhtarın, iktidarın yetkili bir temsilcisi olan Mahir Ünal’ın yapacağı toplantıda Büyükşehir ile ilgili şikâyetlerinin söylenmemesinin istenmesi, nasıl bir siyaset anlayışıdır…

Ankara’ya yani Genel Merkeze olası şikâyetleri, Mahir Ünal üzerinden duyurmak isteyen Muhtarların sesini kesmek isteyen güç odakları, acaba kime hizmet ediyorlar?

Kahramanmaraş’ta STK’larla, muhtarlarla toplantı yapacaksın, lakin bu toplantının öncesinde muhtarları arayarak eleştiri yapmamalarını, herhangi bir şikâyette bulunmamalarını talep edip, sadece alkışlamalarını isteyeceksin…

Bu olur şey mi?

Ak Partinin tabana, Millete ve kendi sosyolojik seçmenine güveni yok mu?

Eğer Anadolu’nun sesi ve halkın şikâyetleri Erdoğan’a ulaştırılmayacaksa bu tür toplantılarının ne amacı var?

Neyi hedefliyorsunuz?

Halkı, muhtarları susturarak nereye varacaksınız?

*

Ben buradan geçen gün Cumhurbaşkanı’nın yurda seslenişine gelmek istiyorum:

Sayın Erdoğan çok samimi bir şekilde 20 yıldır yaptıklarını anlattı. Ancak onu ekrana taşıyan medya ve gazeteciler çanak sorularla aslında ona en büyük düşmanlığı yaptılar. Hatta bu seslenişte Halk röportajlarını dinledim, hiçbir eleştiri ve şikâyet yer almıyordu…

Yahu Allah aşkına sokağa, markete bir çıkında, geçmişte fanatik bir şekilde AK partiye oy vermiş insanların dahi neler söylediklerini bir dinleyin...

Şimdi burada da halkın sesi olan muhtarlara, bir nevi sesleri kısılarak kısır bir döngü oluşturulmak istenmiş, Anadolu’nun bağrında yaşayan ve halkın temsilcileri olan muhtarlara toplantıya gelmeden önce, ‘’Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında konuşmayacaksınız, eleştirmeyeceksiniz’’ diye şimdiden kısıtlama veya sesinizi çıkarmayın diye tembih edilmiş…

Vay ki vay…

Ne günlere kaldık yahu…

*

Gel gör ki bazı muhtarlar ‘’biz eleştirmeyeceksek, şikâyetlerimizi dile getirmeyeceksek, o toplantıda ne işimiz var? Bostan korkuluğu muyuz?’’ dediklerini duydum…

Hatta bir parti yetkilisine bu konuda bilgi almak adına mesaj attım ancak dönüş sağlanmadı…

Demek ki konuşulanlar doğruymuş…

*

Buradan Mahir Ünal ve ekibine sesleniyorum:

Her bir muhtara söz hakkı verilmeli ve şikâyetleri dinlenmelidir...

Kahramanmaraş’ın sorunlarını, Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında şikâyetleri dinlemeyip, sadece alkış yapılacak diye muhtarlara telefon açılması, toplantı yapıldı denilmek için bir araya gelinmek istenmesi, AK Partinin son geldiği noktayı işaretliyor.

Muhtarları susturarak hiç kimse bir yere varamaz…

Bilakis, AK Partiye ve Sayın Erdoğan’a en büyük kötülüğü yapmış olur…