Karıncalar, koku almalarını kullanarak çeşitli işler yaparlar. Örneğin, yiyecek aramak, yuvalarını koruyan diğer karıncaları tanımak, veya diğer karıncalarla iletişim kurmak için koku alarlar. Bunu yapmak için, karıncaların antenlerinde bulunan koku reseptörleri vardır. Koku alma, karıncalar için hayati önem taşır çünkü onların hayatta kalmalarını sağlar.

Bilim adamları, Formica fusca karıncalarındaki bu akut koku alma reseptörlerini farklı bir görevi yerine getirmeleri için eğittiler: kanserli tümörleri tespit etmek.

KARINCALAR KANSER RİSKİNİ ANLAR MI?

Karıncalar genellikle kanser riski ile ilgili olarak bilinmezler. Ancak, bazı araştırmalar insanlar için kanser riskini azaltan antioksidan içeren bazı karınca yemi türlerinin olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bazı karınca ürünleri anti-inflamatuar ve anti-enflamatuar özellikleri içerebilir. Ancak, daha fazla araştırma yapılması gerekir ve karınca yemi tüketmeden önce mutlaka bir doktorun danışılması tavsiye edilir.

Bir laboratuvar ortamında, bilim adamları önce insan kanserli tümörlerini farelere naklettiler. Daha sonra karıncalara kansere neden olan kemirgenin idrarını şekerle ilişkilendirmeyi öğrettiler.

Karıncaların, sağlıklı idrara kıyasla kanserli tümörler içeren idrar örneklerinin yakınında yüzde 20 daha fazla zaman geçirdikleri ortaya çıktı.

BU AMAÇLA EN KISA SÜREDE EĞİTİLEBİLEN CANLILAR

Kanser hücreleri, araştırmacıların kanser biyobelirteçleri olarak kullanabilecekleri uçucu organik bileşikler içerdiğinden, karıncalar, koku alma duyuları aracılığıyla bu anormallikleri tespit etmek için hızlı bir şekilde eğitilebilirler. Ancak araştırmacılar, karıncaların, eğitim için daha fazla zamana ihtiyaç duyan köpeklere ve diğer hayvanlara göre bir avantajı olabileceğini düşünüyor. Bu önemlidir çünkü kanser ne kadar erken bulunursa tedavi o kadar erken başlayabilir.

Araştırmacılar, bu karıncaların etkili ve ucuz kanser biyodedektörleri olma potansiyeline sahip olduğunu umuyor. Ancak tek başına yeterli olduğu henüz söylenemez.