KAHRAMANMARAŞ’ta hizmet anlamında sınıfta kalan ve kendisine ‘’yıkan başkan’’, ‘’yıkmaya gelen başkan’’ lakabı takılan Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör, İstanbul’da ‘’Kahramanmaraş’ın tanıtım günleri’’ adı altında Maras-Fed ile birlikte bir etkinlik düzenlemiş…

Uçaklarla insanlar taşınmış…

Açılışta demiş ki:

- ‘’Kahramanmaraş günden güne gelişen bir şehir ve tanıtım konusunda da çok ciddi bir ivmesi var.’’
 


 

Bir alkış tufanı kopmuş…

Herkes birbirine bakmış…

Kahramanmaraş’tan gidenler, tanıtım konusunda;

- ‘’Siz bir ivme gördünüz mü?’’

- ‘’Biz göremiyoruz?’’ diye birbirlerine sorunca…
 


 

Arkadan biri seslenmiş:

- ‘’Çok güzel ivme var’’

- ‘’Stantlar 15 bin TL…’’

- ‘’Ziyaretçi sayısı yok denecek kadar az…’’

- ‘’Hayrettin Güngör’ün gördüğünü biz göremiyoruz…’’

- ‘’Kesin kullandığı gözlük, farklı bir gözlük olmalı…’’

- ‘’Kahramanmaraş’ın gelişen ve ivme yakalayan bir şehir olduğunu söylediğine göre…’’
 


 

Herkes başını arkaya çevirmiş, kim söylüyor bu sözleri diye…

Çömelip ayakkabısını bağlayan nur yüzlü bir amcadan başka kimseyi görememişler…
 


 

Sevgili Yener Atlı, bugünkü köşe yazısında; "Kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim o kedinin boynuna o çanı asacak ?” diye bir fıkra yazmış ya!

Bana da mesaj atmış…

‘’Oku bakalım Hacı’’ diye…

Üstü kapalı birilerine gönderme yaptığı yazıyı bir bütün olarak okuyan anlar…
 


 

E ben altta kalır mıyım?

Ben de buradan bir fıkra armağan edeyim okuyucularımıza ve Sevgili Yener’e…

Umarım tebessüm ederler ve beğenirler…
 


 

Fıkra bu ya!

Din dersinde: Öğretmen yeni başladığı sınıfında, tanışmak adına bir öğrenciyi kaldırmış.

- Adın ne senin evladım?  

- Kevser öğretmenim.

Ne güzel bir isim, oku bakalım Kevser suresini…

Öğrenci sureyi ezbere okumuş…

- Aferin evladım, ağzına sağlık…
 


 

Bir başka öğrenciyi kaldırmış…

- Senin adın ne evladım?

- Fatih Öğretmenim.

Çok güzel isim, oku bakalım Fatiha suresini demiş…

Öğrenci yine ezbere okumuş…

- Aferim evladım, ağzına sağlık, çok güzel okudun…
 


 

Öğretmen bir de bakmış, bir çocuk masanın altına saklanmaya çalışıyor…

- Evladım kalk bakalım, adın ne senin? Demiş…

Öğrenci yavaş yavaş eğildiği masanın altından kalkmış…

- Yasin öğretmenim, ama arkadaşlar bana kısaca Süphaneke derler…
 


 

Şimdi Yener Atlı’nın yazdığı gibi, Hayri Bey veya bizim bildiğimiz ismi Hayrettin Bey, İstanbul’da ‘’Kahramanmaraş’ın gelişen ve ivme yakalayan bir şehir olduğunu’’ ifade edince…

Bu isme uyan bir sure olup olmadığını araştırdım…

Hayri veya Hayrettin isminin herhangi bir Sure’de veya Kuran’da geçmediğini öğrendim… (yanılıyorsam yazabilirsiniz)

Vallahi yırttı bizim Başkan…

Yoksa oku bakalım o sureyi diye buradan şaka yollu seslenirdik…
 


 

Diyeceğim odur ki:

Binlerce lira, Belediyemizin cebinden çıktığına göre… Kimlere ne verildi belli değil…(Tüyü bitmemiş yetimlerin parası o paralar)

Kahramanmaraş’ın nasıl tanıtıldığını biri bana anlatsın…

Özellikle cebi para dolanlar…

Stantlara 15 bin TL fiyat biçenler…
 


 

Batmanlı Abdulkadir abimiz mesajda diyor ki:

‘’Bugünde Maraşlı olalım dedik. Fakat Kahramanmaraş’a yakışmadı. Çok az katılım vardı. İlgide azdı. Üzüldüm. Şimdi ballandıra ballandıra anlatırlar…’’
 

289291191_410332364469084_163941720155622479_n