SEÇİMLERE 34 gün kaldı...

Partilerin aday isimleri belli oldu...

Ak koyun kara koyun 14 Mayıs akşamı belli olacak...

AK Parti mi? CHP mi? Yoksa İYİ Parti mi ipi göğüsleyecek?

Bekleyip göreceğiz...

*

Dün günlerden Pazar

Postadan bir mektup aldım...

Yazan öyle bir yazmış ki...

Okudukça duygulandım...

*

Gelen bu mektubu, siz okuyucularımla paylaşmak istiyorum...

Ve işte o mektup:

Sayın Karaaslan, bir gerçeği seçimlere gittiğimiz şu günlerde size aktarmayı bir görev ahdediyorum...

Deprem ile yıkılan şehrimizde, basiretsiz, kendi çıkarlarını ve yakınlarının geleceğini düşünen milletvekili yerine, bu şehrin geleceğini düşünen, ufku, hayali, vizyonu olan, bu şehrin sokaklarında büyümüş, düşüp dizleri yara olmuş insanları seçmek, yetki vermek için halk olarak bütünleşmek zorundayız...

Bir ve iki çiçekle bahar gelmez...

Bütünleşmediğimiz müddetçe işte böyle büyük afetlerde acılar yumağına döneriz...

*

Size başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. Kahramanmaraş Büyükşehir olmadan dönemin Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek...

Ben ise o dönemde yetkili bir müdürüm...

Başkan Mahçiçek ben ve bir arkadaşıma görev verdi...

Dedi ki:

"Bana bu şehir için su bulun"

*

Günlerce araştırmadan sonra Andırın'daki Karasu'nun varlığını Başkana ilettik...

Hep birlikte suyun çıktığı yere gittik...

Başkan Mahçiçek'in gözlerindeki ışığı görmeliydiniz.

Ağzından dökülen:

"Tamam çocuklar bu su şehrimize can katacak, emeğinize çalışmanıza teşekkür ediyorum"

*

Hemen çalışılması talimatı verdi...

Görüşmeler, projeler, suyun cazibe ile nasıl şehre gelmesi için geceli gündüzlü çalışmalar sonucunda bir sorun ortaya çıktı...

Karasu'dan gelecek suyun çok tazyikli olması nedeniyle Türkiye'de bu tazyike dayanacak boru olmadığı yönünde rapor yazıldı...

Bir firma, suyu Karasu'dan 200 metre kodu aşağı indirip o yükseklikten getirtildiği takdirde kendilerinde suyun basıncına dayanacak boruların olduğunu söyledi...

İnanır mısınız?

Başkan Mahçiçek bu habere çocuklar gibi sevindi...

Ve bize şunu söyledi:

"Madem suyun kodunu 200 metre aşağı indireceğiz, o zaman yukardan aşağı akacak suyun önüne elektrik üreten türbin yaptıralım ve belediyemiz ürettiği elektrikten para kazansın, elektrik borcu olmasın"

Hemen çalışmalar bu yönde başladı...

Rahmetli Hamza Akbaş, Kahramanmaraş'a gelecek suyun ihalesini almıştı...

İhale sözleşmesine bir madde eklenmesini talep etti.

Talep şuydu:

"Leseng ile iş makinası alacağını, boruların zarar görmemesi için özel iş makinasının alınması gerektiğini, dolayısıyla sözleşmeye her iki taraf için cayma bedelinin yazılmasını" rica etti...

Başkan bir an için bile düşünmeden suyun şehre gelmesi adına kabul etti...

Başkan Mahçiçek'in şu sözünü hiç unutmuyorum:

"Bu su ne pahasına olursa olsun bu şehre gelecek"

*

İmzalar atıldı...

Ve çalışmalar başladı...

*

Sayın Mahçiçek, Milletvekili olup Ankara'ya gidince yerine gelen Mustafa Poyraz bizleri çağırdı...

Kulaklarımıza inanamadığımız şu sözleri söyledi:

"Çocuklar bu Su Projesi yapılmayacak"

"İptal olacak"

"Aman Başkan, ne yapıyorsun? Proje başladı, geri dönüşü yok, bu su Kahramanmaraş'ın geleceği için çok önemli" dediysekte...

Başkan Poyraz:

"Ben ne diyorsam o" diyerek kestirip attı...

*

Birden aklımıza yapılan sözleşme geldi...

Sözleşmedeki cayma maddesini Başkan Poyraz'a okumak için getirttik...

Ve okuduk...

"Bu Proje iptal edilse bile bu bedeli ödememiz gerekecek" dedik...

Mustafa Poyraz'ın o an yüzünün rengini ve sesinin tonunu tahmin edebilirsiniz...

*

Odadan çıktık...

Birbirimize bakarak şu sözü söyledik:

"Başkan Mahçiçek iyi ki sözleşmeye cayma maddesini eklemeyi kabul etmiş, yoksa Karasu suyu Maraş'a gelmeyecekti"

*

Ve Karasu Kahramanmaraş'a geldi...

Halkımız bu suyu şu an içiyor...

*

Sayın Karaaslan,

Bunu niye yazdım biliyor musunuz?

Ufku, hayali, vizyonu, bu şehre aşık olmayan kişileri ister milletvekili, ister Belediye Başkanı olarak getirip halkımıza bunları seçin diye dayattıklarında çok iyi düşünmemiz lazım...

*

İşte deprem...

Binlerce binanın yıkıldığı ve on binlerce insanın canına mâl olan depremler...

Bir yanda vizyonu hayali olan Mahçiçek...

Diğer yanda Projeyi iptal etmeye kalkan Poyraz...

Kentsel dönüşümü başlatamayan Erkoç ve...

Şu an her şeyi ben bilirim diyen kibirli Güngör...

Belediyemizde eski bir yetkili Müdür olarak;

Deprem için kılını kıpırdatmayan, 2020 AFAD raporunu görmezden gelen, gerekli tedbirleri ve önlemleri almayan Güngör'ün bundan sonra halktan tasvip görmesi neredeyse imkansızdır...

*

Kahramanmaraş'ın geleceğini düşünerek listeye aday isimlerini yazan partiler, halktan geçerli notu ve oyu 14 Mayıs akşamı nasıl aldıklarını göreceğiz...

*

Bu seçim, 9 ay sonraki yerel seçimin de aynası olacağını düşünenlerdenim...

Halk olarak siyasetçileri sorgulamazsak, itiraz etmezsek, yanlış yapıldığında sesimizi çıkarmazsak daha çok acılar yaşayacağımız kesin...

Seçim sandığına oyumuzu atarken, partilerin liderlerine göre değil, bu şehre hizmet edecek vekilleri seçmek boynumuzun borcu olmalı...

*

Bu mektubu sizden başka hiç kimsenin yayınlayacağını düşünmediğim için size yazıyorum.

Ve sizi, yazdığınız korkusuz yazılarınızdan dolayı tebrik ediyorum.

Marifet iltifata tabidir diyor saygılar sunuyorum.

*

Noktasına ve virgülüne dokunmadan yayınladığım bu mektubun altına ben de imzamı atıyorum...

*

Ve diyorum ki...

Kahramanmaraş'ın geleceğini kurmak için Hanefi Mahçiçek gibi hayali, vizyonu ve bu şehre aşık isim ve isimleri seçmek biz halkın görevi olmalıdır...

Teşekkürler Sayın Mahçiçek...

Teşekkürler Karasu'yu bu şehre getirmek için aşkına, vizyonuna binlerce kez teşekkürler...

Ömrün uzun, bu şehre hizmet etmek için...

Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylediği gibi "Son defa" Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı olmalısınız...

Depremde yıkılan bu şehiri ayağa kaldırmalısınız...

Bunu sizden başka yapabilecek ikinci bir isim çıkar mı bilemiyorum...

Ama...

Şunu çok iyi biliyorum...

Bu şehirde doğan, bu şehirde büyüyen evlatlarımıza sahip çıkıp seçtiğimiz takdirde, kazanan Kahramanmaraş olacağı unutulmamalı...

Hanefi Mahçiçek de bu şehrin öz be öz bir evladıdır...