GEÇEN hafta Celalettin Güvenç’in açıklamasına cevap verdiğim köşe yazım sonrası Şanlı Urfa’dan takipçilerim çoğaldı…

Mesaj atan atana…

Fotoğraf gönderen gönderene…

Mesajları okuyup, fotoğrafları gördüğümde, hani bir söz var ya “küçük dilimi yuttum” desem doğrudur…

Güvenç hakkında inanılmaz iddialarda bulunuyorlar…

Diyorlar ki:

Emniyet eski Müdürü Mehmet Likoğlu’nun, Güvenç’in talebi ile Urfa’ya tayin edildiğini…
 


 

Bu kişinin sonradan Fetö ile bağlantısı nedeniyle yurt dışına kaçtığını…

Sabri Ertekin… Halil Baysal… Kadir Göncü hep beraber makrube'ye kaşık salladıklarını…

Sabri Ertekin’in cezaevinde olduğunu… Halil Baysal’ın ABD’ye kaçtığını… Kadir Göncü’nün ise itirafçı olduğunu söylüyorlar…

Şanlı Urfa Belediye Başkan adayı olduğunda Halil Baysal’ın sahibi olduğu Özel OSM hastanesinin 1. Katını karargâh olarak kullandığını belirtiyorlar…

Ve şunu diyorlar:

Mustafa Abem (*); Bu kişi Mahir Ünal’ı yemek istiyor?

Abem, Urfa’da herkes Güvenç’i bilir…

Sizde Mahir Abemizi yedirmeyin…

Manisa’da Vali iken Güvenç’in etrafına bakın…

Birde burdakilere bakın…

İddialar, iddialar, iddialar…
 

*
 

Küçük dilimi yuttum diyorum ya!

Aynen öyle…

İddialar devam ediyor:

Somalili öğrencilere kucak açan Şanlıurfa Özel Tevhide Hatun Anadolu Kız Lisesinden bahsediyorlar…

Bu okulun Fetöcülere ait olduğunu söylüyorlar…

Aynı Özel OSM Hastanesi gibi…

Somali’den gelen öğrencileri önce tevhide hatunda misafir eden sonra OSM de sağlık taramasından geçirenin kim olduğuna bak diyorlar…

“Sor Abem” bunları, bir gazeteci olarak Güvenç’e nolursun sor diyorlar…
 

*
 

Aklım karıştı desem yeridir…
 

*
 

Hele hele Yeni Urfa Gazetesi Yazarı Recep Akyol’un “Şarlatan Fetöcüler” başlıklı yazısı benim şaşkınlığımın, aklımın karışmasının kat be kat artmasına vesile oluyor…
 

Recep Akyol yazısında şunları söylüyor:

“15 Temmuz kanlı darbe girişimi olayının ardından fetöcülerin olduğu çok belirgin bir inkâr edilemez olaydır. Ve bu ülke topraklarında yaşayan, bu ülkenin zenginlik kaynaklarını yurtdışına kaçıran birçok üst düzey, Vali, işadamı, polis ve asker kesiminden insanlar bir bir tespit edildi.

Tüm bu kesim insanları geçmişte kendilerini hizmet ve iyilik hareketi olarak görüp değerlendirdiler. Fakat Maşallah bunların elleri yetim ve yoksul kul hakkı yeme de çok marifetli oldukları görüldü...

Fakat son olarak fetullahçı terör örgütü çok geniş ve kapsamlı böyle bir teşkilatı bilmiyorum… Dünyayı yöneten üç beş pezevenk ülke yönetimi arasında da böyle bir teşkilatı hiç görmedim. Bu kadar kapsamlı yetenekli örgüt olsa olsa süper NATO ve Gladyo tipi bir örgütlenmenin uzantısı olabilir…

Şanlıurfa’da görev yapan eski Vali ve Büyükşehir Belediye başkanımız Celalettin Bey’in sosyal medyada ismi fetullahçı terör örgütü mensupları ile anılması Urfa da tüm gözler Büyükşehir personellerine çevrildi.

Geçmişte bir yazı ile kendisini ve icraatını eleştirirken Urfa basını yazarların birçoğu Celalettin beye padişahım çok yaşa ve elleri patlarcasına alkış tutmuşlardı.

Şimdi Celalettin Bey’e yönelteceğim sorulara Urfa basınında cevap vermesini de istiyorum.

Eski Şanlıurfa Belediye başkanı Celalettin güvenç yapılan eleştirilere karşı Celalettin Bey “Şarlatanlar ve Rantçılar Urfa belediyesine giremez demişti”

Tam bu sıralar Gazeteci yazar Soner YALÇIN Celalettin Bey Erzurum valisi iken bir öğrenci yurdunda fetullah gülenin yeğeni tarafından taciz ve tecavüz olayının Celalettin güvenç tarafından ört bas edildiği yazıldı.

Aynı olay 15 Temmuz Darbe girişimi tarihinden sonra da Haydar MERİÇ tarafından sosyal medyada paylaşıldı. Aynı günlerde İstanbul AK Parti 1. Bölge Seçim Bölgesi Vekili Metin KÜLÜNK bu tür ifadeler kullandı…

Fetö örgüt lideri fetullah Gülenin yeğeni tarafından iddia edildiği gibi bu çirkin olayın ört bas edilmesi bir Valinin bu olaya karışması Celalettin beye ne kazandırmıştır.

Celalettin Bey Urfa’da Urfaspor’a yapmış olduğu yardımlardan dolayı sporseverliği ile takdir edilmişti. Urfasporun Kemal Saraçoğlu döneminde şampiyon olup PTT 1.Lig’e çıkmasından sonra Urfaspor tesislerini polisler tarafından abluka altına aldırıp kongrede fethi ŞİMŞEK Bey’e teslim edilme operasyonunda Celalettin Güvenç tek sorumlu kişi idi.

Fethi ŞİMŞEK Bey’in sahip olduğu Doğa koleji okullarını renk değiştirir gibi 15 temmuz öncesi fetullahçı varlıklı zengin kişilere satılıp okulların el değiştirmesi söylemleri inkar edilemez…

Büyükşehir belediyesini 800 trilyon borçla Nihat ÇİFTÇİ Beye devreden Celalettin GÜVENÇ Urfa sporu da 40 trilyon borçla devreden fethi ŞİMŞEK Bey’e her türlü ortamı sağlamıştı. Urfaspora yapılan tüm operasyonları Celalettin bey urfadaki fetö soruşturmasında cezaevine konulan Şuski Başkanı Sabri ERTEKİN İ tetikçi olarak kullanmıştı.

Gelelim 11 Nisan projesi hikâyesine bu projenin yapımında da taşeron mütahitler arasında da fetöcüler yok değil 11 Nisan projesi Celalettin Güvenç tarafından Basın aracılığı ve STK’lara 11 Nisan Alanının öncelikli olarak Otopark AVM ve yeşil alandan ibaret olacağını söyleyip o güzelim kapalı spor salonunu da yıktılar.

11 Nisan alanının bir köşesinde de Camii yapılacağı ifade edildi. Yapılacak olan caminin başında da Urfa’nın ünlü mafya Hocası ve kendisini Halep müftüsü olarak tanıtan bir Suriyeli şarlatana 3 tane ev tahsis edildi.

Büyükşehir belediyesine seçilen Celalettin Bey seçim öncesi bir Derneğe FAKIBABA cami yapmıyor diye 10 bin imza toplattırdı. İstanbul Üsküdar da yapılan Camii külliyesinin aynısını Urfa tılfındır tepesinde yapacağı sözü vermesine rağmen sonradan tüm bu sözler unutuldu.

Son olarak Belediyeye yerleştirilen fetö ile organik bağı olan kadrolar ki ben bu isimleri açıklayıp kimsenin zarar görmesine taraftar değilim.

Devletimizin, AK Parti İktidarının AK kadroları ve Yargı nın fetöcüleri doğru tespit yapacakları inancını taşıyorum.

Böylece Urfa daki Şarlatan Fetöcülerin ilişkilerini yazdım… Celalettin GÜVEÇ Bey de Urfa Belediyesinde ki Şarlatan Rantçıları açıklasın…”
 

*
 

Celalettin Güvenç; Kendi sosyal medya hesabımdan bir paylaşımım sonrası zehir zemberek açıklamalarda bulunup şöyle konuşmuştu:

Hodri Meydan; Hep söylediğim gibi tekrar ediyorum. “Partisine, yol arkadaşına belden aşağı vuranlar şerefsizdir. Böyle bir şerefsizliği bilip de söylemeyen daha şerefsizdir.”

Diyen Güvenç’e soruyorum:

-Şanlı Urfa’ daki bu iddialar ile ilgili tekzip yayınladınız mı?

-Yazılanlar hakkında herhangi bir adli merciiye’ye başvurdunuz mu?

-Sahi, Şanlı Urfa Büyükşehir Belediye Başkanlığını niçin bıraktınız?

-Yukarda bahsi geçen bu iddialar ile ilgili bir bağlantınız var mı?

-Milletvekili olmayı bu iddialardan kurtulmak için mi seçtiniz?
 

*
 

Sayın Güvenç, siz şu an İçişleri Komisyon Başkanlığı koltuğunda oturabilirsiniz…

Ama şunu unutmayınız ki bu şehrin vekilisiniz…

Ve dolayısıyla benimde…

Ben kendi vekilimi eleştiremeyeceksem bunun adı demokrasi olmaz…

Özgürlük olmaz…

Bir paylaşımıma ağır ifadeler kullanarak cevap vermenizi sizin ruh halinizin bir an değiştirdiğine varsayıyorum…

Bakın ben Tekke Mahallesinin çocuğuyum…

Öyle her tafradan, her ses yükselmesinden çekinmem…
 

*
 

Bu şehirde “Şerefli ve şerefsiz” her kimse ortaya çıkmalıdır…

Kimse koltuklarından güç almamalıdır…
 

*
 

Ve bende size Hodri Meydan diyorum:

“Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın…”
 

*

(*)Abem: Abi demek...