Kocaeli’de yaşayan 90 yaşındaki Basri Cebeci’nin, üvey kızının eşi M.Ö. tarafından kandırıldığı öne sürüldü. İddiaya göre, 30 Mart 2022 tarihinde M.Ö. tarafından Derince Tapu Müdürlüğü’ne götürülen Basri Cebeci’nin, Düzce’nin Akçakoca ilçesinde bulunan 3 taşınmazı, A.B. ile F.A’ya devredildi. M.Ç. ile Ş.K. ise devir işlemi yapıldığı sırada şahitlik yaptı. A.A., Cebeci’den devraldığı 2 arsanın satışını A.K’ya yaptı. Basri Cebeci’nin algılama yeteneğinin zayıf olduğuna ilişkin rapor bulunduğu, bu rapora rağmen taşınmazların devrinin yapıldığı öğrenildi.
Devir işlemlerinden 3 ay sonra Basri Cebeci, yaşlılığa bağlı rahatsızlıkları sebebiyle M.Ö. tarafından hastaneye götürüldü. Yaşlı adamın hastanede yalnız kaldığını öne süren yeğenleri ise Akçakoca’dan gelerek, usulsüz devir işlemi iddiasıyla şikayette bulundu. Şikayet üzerine şüpheliler A.A., A.A., Ş.K., M.Ç., O.K., M.Ö., E.Ö., A.Ö. ve A.K’nın ifadeleri alındı. Şahıslar, ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Bir süre sonra M.Ö. 26 Temmuz 2022’de Basri Cebeci, ondan 3 ay sonra ise damadı M.Ö. hayatını kaybetti. Dava sürecinde F.A’nın da yaşamını yitirdiği öğrenildi.
Tapu Müdürlüğü görevlileri hakkında da dava açıldı
Olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, şüpheliler A.B. ile F.A. hakkında "kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanarak kamu, kurum ve kuruluşları ve benzeri tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık" suçundan, M.Ç., O.K. ise Ş.K. hakkında "yardım etme" suçundan dava açıldı. Hayatını kaybeden M.Ö. hakkında ise takipsizlik kararı verildi.
Derince Tapu Müdürlüğü’nde görevli müdür yardımcısı H.E. ile bilgisayar işletmeni C.A.T. hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan soruşturma açıldı.
Raporda akıl zayıflığı olduğu yer aldı
İddianamede, Basri Cebeci’nin 30 Mart 2022’de fiil ehliyetinin olmadığı, akıl zayıflığı sebebiyle akla uygun şekilde davranma yeteneğinden yoksun olduğu, tapu devir işleminin hukuki sonuçlarını algılama yeteneğinin olmadığına ilişkin raporun, 8 Haziran 2022’de Kocaeli Adli Tıp Şube Müdürlüğünce hazırlandığı ifade edildi.
Mehmet Cebeci: "Amcamın parmağını bastırarak devrini sağladılar"
Olaya ilişkin açılan davanın duruşması, Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesince görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuksuz sanıklar A.B., M.Ç., Ş.K., O.K., müşteki Mehmet Cebeci, taraf avukatları ve tanıklar katıldı. Sanıklardan şikayetçi olan Basri Cebeci’nin yeğeni Mehmet Cebeci, "Yaşlı ve akıl sağlığı yerinde olmayan amcam Basri Cebeci’ye parmak bastırmak suretiyle taşınmazların devrini sağladılar. Amcamın doğuştan zihinsel fonksiyonları yerinde değildi" dedi.
A.Ö.: "Dedemin sağlığında kardeşleri ve yeğenleri hiçbir zaman onunla ilgilenmedi"
Tanık olarak dinlenen hayatını kaybeden M.Ö’nün oğlu A.Ö., "Basri Cebeci üvey dedemdir ancak çocukluğumdan beri kendisini dede olarak bildiğim için öz dedem gibidir. Sanıkları dava konusu olay nedeniyle tanırım. Dedem ve anneannem köyde yaşıyordu. Dedemin sağlığında, akli melekelerinde hiçbir sıkıntısı yoktu. Köy insanıydı ancak akli melekeleri yerindeydi. Anneannemin vefatından sonra dedemin bakımı ile babam ve annem ilgilendi. Anneannem vefat etmeden önce dedeme, vefatından sonra taşınmazların kendisiyle ilgilenmeyen diğer akrabalarına kalmaması için sağlığında ’Bunları satalım’ diye söylerdi. Dedem de aynı fikirdeydi. Satışı yapılan taşınmazların dedemin akıl sağlığının yerinde olmamasından kaynaklanarak yapıldığı kanaatinde değilim. Öyle bir şey olsa önceden de bu satış yapılabilirdi. Dedem uzun yıllar bizimle birlikte yaşıyordu. Dedemin sağlığında kardeşleri ve yeğenleri hiçbir zaman onunla ilgilenmedi. Dedemin sağlığında hakkında alınmış herhangi kısıtlama kararı yok" diye konuştu.
"Satış bedeli bildiğim kadarıyla dedemin kişisel borçlarına, günlük ihtiyaçlara harcandı"
Satış bedelinin dedesine ödendiğini söyleyen A.Ö., "Satış işlemi sonrasında satış bedelinin dedeme ödendiğini ve bunun banka yoluyla yapıldığını biliyorum. Satış bedeli bildiğim kadarıyla dedemin kişisel borçlarına, bakım giderlerine ve köydeki diğer masraflara, günlük ihtiyaçlara harcandı. Ayrıca dedemin vefatından önce kendisine bakıcı da tutmuştuk. Ben satış işleminin yapılacağını önceden biliyordum ancak satış işlemi esnasında tapu müdürlüğüne gitmedim" şeklinde konuştu.
A.K.: "Tapudaki işlem dışında başkaca sözleşme yapmadık"
Arsayı F.A’dan satın alan A.K., "Basri Cebeci ve M.Ö.’yü tanımam. Sanıklardan O.K. ve A.B’yi tanırım. Bu iki şahıstan benim geçmişe dayalı alacağım söz konusuydu. Zaman zaman bana olan borçlarını ödemelerini kendilerinden talep ediyordum. O.K. ve A.B., geçmişte ortak iş yapmaktaydı. Asıl alacağım O.K’dan olmakla birlikte ikisi ortak olduğu için her ikisinden de alacağımı talep ediyordum. Sonraki süreçte bana olan borçlarını ödemek için sahip oldukları taşınmazı adıma devretme teklifinde bulundular. Bu şekilde anlaştık. Tapuya giderek taşınmazları üzerime devraldım. Taşınmazlar F.A’nın üzerindeydi. Düzce Tapu Müdürlüğü’ne giderek rayiç bedele karşılık gelen kısmı resmi kanaldan ödedim. Geri kalan kısmı da alacağıma mahsup ettik. Sadece cüzi bir miktar elden ödedim. Benim alacağım 850 bin TL idi. Taşınmazları devraldığımda hatırladığım kadarıyla 20-30 bin TL civarında elden ödeme yaptım. Rayiç bedel 180 bin TL idi. Bu parayı resmi kanaldan F.A’ya ödedim. Geri kalan kısmı da alacağıma mahsup ettik. Tapudaki işlem dışında başkaca sözleşme yapmadık" ifadelerini kullandı.
E.Ö.: "Dedem babama hitaben, ‘Damat sen bu yerleri sat’ diye kendisine söylerdi"
M.Ö’nün tanık olarak dinlenen diğer oğlu E.Ö. ise "Dedem ve anneannem son 7 yıl boyunca bizim yanımızda kaldı. Kendilerinin bakımıyla babam ilgilendi. Benim annem de yatalaktı. Babam her üçünün de bakımıyla ilgilendi. Bu süreçte anneannem zaman zaman dedeme kendilerine babam M.Ö.’nün baktığını söyleyerek sahip olduğu taşınmazları satarak parasını ona vermelerini söylerdi. Hatta dedem de son dönemde bez kullandığından ve bakımını babam yaptığından, altının değiştirilmesi sırasında zaman zaman utandığından dolayı babama hitaben, ‘Damat sen bu yerleri sat’ diye kendisine söylerdi. Dedemin son dönemlerinde idrar kaçırıyordu ve vücudunda yaralar çıkmıştı ama yatalak değildi. Kendisini doktora götürdüğümüzde ‘Hastayı yoğun bakıma alalım, orada bakımı daha iyi olur’ denildi. Dedem yoğun bakıma yatırıldı. Sonradan Mehmet Cebeci’nin dedemi hastaneden alıp Düzce’ye götürdüğünü öğrendim. Dedemin akıl sağlığında herhangi bir problem yoktu" dedi.
Mehmet Cebeci: "Basri amcamın akli dengesi doğuştan zayıftı"
Duruşma sonrasında açıklamalarda Mehmet Cebeci, Basri Cebeci’nin hiç çocuğu olmadığını söyleyerek, "Akli melekeleri yerinde olmayan amcamın malları, öz torunu olmayan kişiler tarafından başka kişilere satıldı. Buna ilişkin dava görüldü. Basri amcamın akli dengesi doğuştan zayıftı. Ölmeden 3 sene önce tam anlamıyla Alzheimer oldu. Karşı tarafta bu işi fırsat bilip Basri amcamın parmağını bastırıp mallarını elinden aldılar. Biz de şikayetçi olduk, mahkeme aşamamız sürüyor" şeklinde konuştu.
"Arsa işleminden sonra amcamı hastaneye terk ettiler" iddiası
Akçakoca’da arsa ve fındık bahçesi olmak üzere toplam 3 arsanın devrinin yapıldığını dile getiren Mehmet Cebeci, "Toplam 28-29 dönüm yeri aldılar. Basri amcamın ölümünden 3,5 ay önce arsa devir işlemi gerçekleşti. 26 Temmuz 2022 yılında Basri amcam vefat etti. Basri amcamı damadı M.Ö. ilk önce kendi evlerine götürdü, daha sonra hastaneye götürüp orada terk etti. Hastaneye gittiğimde Basri amcamın sahipsiz olduğunu, birileri tarafından getirildiğini söylediler. Kimse olmadığı için yaşlılar yurduna göndermek için yazısının yazıldığını anlattılar. Amacı alıp Düzce’ye eve götürdüm ve şikayette bulundum. Durumdan şüphelendim ve tapu dairesine gittim. Orada tapu satışlarının yapıldığını öğrendim. Arsanın tanımadığım kişilerin üstüne geçtiğini öğrenince hemen şikayette bulunduk. Şikayetimiz yaklaşık 1,5 yıldan beri sürüyor. Tapu iptal davası da açtık. Satışlar yapıldığı zaman amcamdan akıl zayıflığına yönelik herhangi rapor alınmamış. Amcamı tekerlekli sandalye ile tapu dairesine getirerek parmağını bastırarak tapuları devretmişler" ifadelerini kullandı.ssccccccccccccc