Şube Başkanı ve yönetimi, “8 gün sonra memur ve emeklilerimizin ekonomik ve sosyal haklarının belirleneceği toplu sözleşme süreci başlıyor. Ancak 20 yıldır yetki verdiğimiz parti sendikası ve ortaklarından yine derin bir sessizlik var. Bu sessizlik, memura ve emekliye ihanettir” ifadelerini kullandı.
"Memur ve Emekli Her Gün Biraz Daha Yoksullaşıyor"
Açıklamada, enflasyon rakamları ve hayat pahalılığına değinilerek şu görüşlere yer verildi:
“TÜİK’in gerçeklikten uzak verileriyle memur ve emekliler her ay daha da yoksullaşıyor. Markette, pazarda, elektrik, doğalgaz, kira ve ulaşım zamları her geçen gün artarken, ‘enflasyon kadar zam’ uygulaması bir aldatmacadan ibarettir. Ancak yetkili sendikalardan ses yok, eylem yok, irade yok. Bu tavır, memurun hakkını aramak değil, sessizliğe gömmektir.”
“Seyyanen Zam ve Refah Payı Artık Masada Olmalı”
TEÇ-SEN Kahramanmaraş Şubesi, hükümetin seçim öncesi verdiği ancak hâlâ uygulanmayan seyyanen zam sözünü de hatırlatarak, 20 bin TL’yi bulan bu ödemenin bir lütuf değil, hak olduğunu vurguladı:
“Enflasyon + zam + refah payı formülü artık söylem olmaktan çıkmalı, uygulamaya geçmelidir. Sadece enflasyon oranı üzerinden yapılan zamlarla geçinmek mümkün değildir. Memurlar yıllardır yalnız bırakılıyor. Yetkili sendikalar, eylem çağrısından dahi kaçınmaktadır.”
3600 Ek Gösterge ve YHS Talebi Yine Gündemde
Açıklamada ayrıca kamu çalışanlarının uzun süredir beklediği 3600 ek gösterge meselesi ve yardımcı hizmetler sınıfı (YHS) çalışanlarının durumu da gündeme getirildi:
“1. dereceye gelmiş tüm memurlar için verilen 3600 ek gösterge sözü hâlâ yerine getirilmedi. Bu sadece bir beklenti değil, maaş ve emeklilik haklarını doğrudan etkileyen kritik bir konudur. Öte yandan YHS kadrolarında görev yapan binlerce memur, eğitimine uygun şekilde kadroya alınmayı bekliyor. Bu talepler, yıllardır duymazdan geliniyor.”
“Parti Sendikaları Kimin Yanında?”
Açıklamanın sonunda TEÇ-SEN yönetimi, yetkili sendikaların tarafını açıkça sorguladı:
“Ne miting, ne basın açıklaması, ne üretimden gelen gücün kullanılması… Hiçbir adım atmayan bu sendikalar memurun yanında mı, karşısında mı? Bu süreçte ses çıkaramayan sendikalar, temsil ettikleri kitlenin haklarını nasıl koruyacak?”




