Ayvalı Barajı civarındaki çiftçiler su sorunuyla ilgili mısır tarlaların arasında çektikleri video ile bir kez daha yetkilelere seslenerek; "20 gündür suyumuz kesik. Mahsulümüzün kuruyacağını söyledik. Bu bizim şah damarımızdı, şah damarımızı kestiler. Mahsul çiftçinin namusudur, şerefidir" dedi.

Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Yusufhacılı mahallesi ve 15 tane köyün çiftçilerinin tarlalarını sulayacak yeterli su alamadıklarını söyleyerek yetkililerden yardım istedi. 

Daha öncesinde de Ayvalı Barajı girişinin önüne gelerek uzun araç kuyruklarıyla KMBB Başkanı Hayrettin Güngör'ü protesto ederek. Kendilerine yardım etmesini isteyen ancak olumlu bir yanıt alamayan çiftçilerin yardım isteği halen sürüyor.

Sorunlarının halen düzelmediği ve mahsullerin kurumaya devam ettiğini, çocuklarının rızkının bu mahsule bağlandığını söyleyen çiftçiler şu açıklamalarda bulundular: 

Kurban Bayramı'nın 4. günü ve biz bu yıl bayram yapamadık, sebebine gelince: 20 gündür Ayvalık Barajı'ndan kesilen su. Kesilen su sebebiyle kalkıp tepki gösterdik, mahsulümüzün kuruyacağını söyledik. Bu bizim şah damarımızdı, şah damarımızı kestiler. Mahsul çiftçinin namusudur, şerefidir; bunun yeşil kalıp kalmaması bir çiftçinin namusudur, şerefidir. Bir mahsül çiftçinin evladıdır. Bizzat bunu DSİ 20. Bölge Müdürü'ne (Kahramanmaraş) ve KASKİ Müdürüne söyledim. Ve KASKİ Müdürünün vermiş olduğu cevap, 'Senin kurumuş olan mahsulün bizi ilgilendirmez'. Sayın Kahramanmaraş'taki hükümet ve devlet yetkilileri, biz Kahramanmaraş Dulkadiroğlu ilçesi Yusufhacılı mahallesi ve 15 tane köy mağdur edildi. Biz haklarımızı kimden isteyeceğiz, ölen mahsulümüzün zararını kimden isteyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti'nde biz kimi muhattap bulacağız. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi bizi görüşmeye bile kabul etmiyor. Bizim mahsulümüz öldü, bizim çoluğumuzun, çocuğumuzun rızkı öldü.

HAKKIMIZSA VERİN YOKSA BİZE BAŞKA BİR ÜLKEDEN YER GÖSTERİN

Biz buraya siyaset için gelmedik, biz buraya dilenmek için gelmedik. Biz ekmiş olduğumuz arazinin masrafını ve bunun su hakkını istedik. Bize bu su hakkını vermemişlerse biz de bunun tazminatını istiyoruz. Hakkımızsa verin yoksa bize başka bir ülkeden yer gösterin, bu arazilerimizi devlet alsın.

Bunu bütün Türkiye duysun. Kahramanmaraş, Akdeniz Bölgesi'nin su havzasıdır. 

Yetkili mercilerde çalmadığımız kapı kalmadı. DSİ'sine, Valiliğine, Emniyet Müdürünün haberi oldu bizi şehre sokmadı. Biz sadece Büyükşehir belediye başkanına ulaşamadık. Belediye Başkanı bizi görüşmeye kabul etmedi. Belediye'nin önünde bizi görüşmeye kabul etmedi. Biz DSİ 20. Bölge Müdürü (Kahramanmaraş) ile bizzat görüştük. Kendisinden Allah razı olsun, bizzat bizi dinledi. Ayvalı barajında suyun olduğunu, vatandaşın burada burada kurumakta olan mahsuller gibi yaklaşık 15 bin dönüm araziye yetecek 1 kat suyun olduğunu ve burada çiftçinin mağdur edildiğine üzüldüğünü, suyu vermek istediğini söyledi ama ne yazık ki Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Bey ve milletvekilleri bizi kesinlikle kaaleye almadı.

Efendim biz şuanda ne yapacağız, nereye başvuracağız. Biz kooperatife borçluyuz, tüccara borçluyuz, bankaya borçluyuz. Mahsulümüz de mahvolmuş, biz şimdi ne yapacağız.

Sayın Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı ve DSİ Müdürü, madem su yoktu neden bize bu mahsulü ektirdiniz? Mademki su vardı niye suyumuzu vermiyorsunuz? Madem barajda gerçekten su yoktu, ölçümlerini yapamadığınızı ve hata yaptığını düşünelim. Biz kabul ediyoruz sizin hata yaptığınızı. Niye o zaman bize 2 kat su verdiniz. Madem 2 kat suyu verdiniz mahsulümüzü bu duruma getirdiniz, neden 1 kat daha su verip de bize bir nefes daha vermediniz. O nefesi bize çok gördünüz.

BİR DÜNYA BORCUMUZ VAR İKEN NİYE BİZİ BU DURUMLARA DÜŞÜRTTÜNÜZ

Kahramanmaraş'taki milletvekillerine, bütün yetkili mercilere sesleniyorum. Geldiğimiz şuanki durum bu, çiftçiyi perişan ettiniz. Bunu bütün Türkiye duysun. Kahramanmaraş Akdeniz Bölgesi'nin su havzasıdır ama biz ekmiş olduğumuz mısırı sulamaya su bulamıyoruz. Var mı böyle bir adalet, var mı böyle bir millet. Biz buraya siyaset için gelmedik. Hükümete isyan için gelmedik. Bu mahsullerimizi çoluğumuzun çocuğumuzun ekmeğinden, ayakkabısından keserek ektik. Mazotun litresi 30 lira, bir gübrenin tonu olmuş 17 milyon lira. Bir dünya borcumuz var iken niye bizi bu durumlara düşürttünüz, biz şuanda zararımızı istiyoruz.

Ben buradan Sayın Cumhurbaşkanıma da sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanım özür dileriz, bize ek dedin. Boş arazi koyma dedin, ektik. Ben bir çiftçiyim. Bütün arazilerimi ekiyorum, onlardan da zarar ediyorum ama yine ekiyorum. Bugün ektiğimiz mahsulün geldiği durumun sebebi Kahramanmaraş'ta AK Parti Belediye Başkanı Hayrettin Güngör'dür. Çıksın açıklama yapsın, bunun sebebi ben değilim desin. Biz gidelim o sebebi bulalım. Sayın Cumhurbaşkanım niye bizi böyle perişan ettiniz. Biz kimden hakkımızı isteyeceğiz.