Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Afyon Kocatepe Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Prof. Eylül Üniversitesi'ndeki başvurular ve Prof. Dr. Karabacak'ın ekibi, fay hattı değişimlerine ilişkin ilk izlenimlerini sundu.

BÜYÜK BİR DEPREM BEKLEMİYORUZ

İncelemenin ardından kapsamlı rapor için araştırmalarına devam eden Özkaymak, Malatya ile Antakya arasında 220 kilometrelik bir fay hattının yerinde kırıldığını gözlemlediklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Özellikle 2020 yılındaki Elazığ depreminden sonra yerbilimciler tarafından sıklıkla dile getirilen Türkoğlu-Gölbaşı arasındaki segmentin de kırıldığını arazide gözlemledik. Kahramanmaraş ve çevresinde kırılan fay zonunda bir enerji boşalımı meydana gelmiştir, bunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Bu bölgede daha büyük bir deprem olmasını beklemiyoruz."

EVLERİN BÜYÜK KISMI FAY ZONLARININ ÜSTÜNDE İNŞA EDİLMİŞ

Özkaymak, AFAD'ın şiddetini 11 olarak açıkladığı ilk depremin son yüzyılda kara içinde meydana gelen en yıkıcı depremler arasında olduğuna dikkat çekerek, yıkımın 3 nedeni olduğunun gözlemlediklerini belirti. Özkaymak açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 

"Bölgede yerleşim yerlerindeki evlerin büyük bir kısmını fay zonlarının üzerine inşa etmişiz. Bununla beraber, zayıf zeminler dediğimiz ve deprem dalgalarının maksimum salınım yaptığı alüvyon arazilere bina yapmışız. Bu binaların da maalesef büyük bir kısmının depreme dayanıklı olmadığını gördük. Bu 3 sebep bir araya gelince de bölgedeki büyük hasar olarak karşımızda duruyor. Bölgede fay zonu dışında ve sağlam zemin üzerine inşa edilen depreme dayanıklı binaların yıkılmadığını gözlemledik."

SAĞLAM ZEMİNLERE SAĞLAM BİNALAR İNŞA EDİLMİŞ

Özkaymak, fay hatlarından uzak, sağlam zeminlere depreme dayanıklı binalar inşa edilmesiyle gelecek nesillerin büyük depremleri hasarsız veya minimum hasarla atlatacaklarına dikkat çekti.