Cemiyetin vicdanını da sızlatan manzaralar, daha çok tarihi camilerin etrafından oluşuyor. İstanbul’da tarihi yarımadadaki eski camilerin rüzgar almayan son cemaat mahalleri, sıra sıra dizilmiş evsizlerin tek kişilik uyku düzenekleri ile dikkat çekiyor. Bursa’da ise sur içerisindeki tarihi Üftade Türbesi civarı ve Ulucami ile Emirsultan civarındaki rüzgardan uzak alanlarda, evsizlerin sabahladığını görülüyor. İstanbul’da Galataport civarındaki Tophane-Dolmabahçe Sarayı hattındaki tarihi camilerin son cemaat mahalleri, park ve bahçelerdeki banklarda her gün birçok evsizin yorganlara sarılıp uyuduğunu görmek mümkün olabiliyor.

Bursa’da ise Üftade Camii şadırvanı yanında kalanlar oluyor. Vatandaşlar, hava sıcaklığının geceleri batıdaki büyük şehirlerde 2-3 derecelere kadar indiğine dikkat çekerek, devletin bazı evsizler sokakta donarak ölmeden, tedbir almasını istediler.

Büyükşehirlerde kış aylarında 3-4 ay boyunca spor salonları veya uygun mekanlarda kurulan barınma evlerinde yüzlerce kişi sıcak çorba ve yatak imkanı ile hayatını idame ettiriyordu. Aralık ayının ortalarına gelinen bu günlerde barınma evlerinin bir an önce devreye alınması isteniyor. Barınma evlerinde, çok ilginç hayat hikayelerini dinlemekte mümkün olabiliyor. Birçok kişiye iş verirken, faiz batağında iflas edip sokaklara düşenlerden, şaşaalı bir ömürden, sokaklara düşen çok zeki insan portrelerine rastlanıyor.