Kahramanmaraş'taki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremin yankıları devam ederken bir ciddi uyarı da Dünya Sağlık Örgütü'nden (DSÖ) geldi. DSÖ, yaptığı açıklama ile deprem bölgesi için 'salgın' riskine dikkat çekti. 

Merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan ve 10 şehirde şiddetli bir yıkıma yol açan depremin ardından pek çok depremzede ve bölgede arama ve kurtarma çalışmalarına katılan vatandaş tarafından acil olarak mobil tuvalet ihtiyacı çağrısında bulunulmuştu. Deprem bölgesine sevk edilen mobil tuvaletlerin sayısının yetersiz olduğuna dikkat çeken uzmanlar, hijyen koşulları sebebiyle ortaya çıkabilecek bir salgının deprem bölgesi için felaket olacağını ifade etti. 

10 ilde, 13 milyonluk nüfusu etkileyen depremin pek çok noktada su ve yeterli gıdaya erişimi kısıtlaması ve soğuk hava şartları, salgın hastalık riskini de artırıyor. Halihazırda çalışmalarını sahada sürdüren DSÖ Türkiye Ülke Ofisi Temsilcisi Batyr Berdyklychev, gelişmeleri Hürriyet’e değerlendirdi. 

Berdyklychev yaptığı açıklamada, “Felaketin ölçeği ve sonuçları çok büyük; kaynaklarımızı daha fazla seferber etmek için yetkililerle temastayız. Hastanelerin ve sağlık tesislerinin yeniden inşası öncelikli konu. Temiz su temininde yaşanan sorunlar, hastalık riskini ve aşıyla önlenebilir hastalıkları artırabilir” dedi. Yaşanan trajediden üzüntü duyduklarını ve gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini belirten Berdyklychev’in mesajlarında öne çıkanlar şunlar: “3. derece acil durum, prosedürü hızlandırmak ve kaynakları seferber etmek anlamına geliyor. DSÖ, Türkiye’de olduğu gibi Ukrayna, Afganistan, Somali, Sudan, Suriye ve Yemen gibi ülkelerde bu seviyede çalışmalarını sürdürüyor. Şimdiye kadar sağlık ekipleriyle bölgeye destek verdik; bazı ekipler ve ekipmanlar da Türkiye’ye getirilmek üzere hazır tutuluyor. Kaynaklarımızı daha çok seferber etmek için yetkililerle irtibattayız. Mevcut durumun ciddiyeti mücadeleyi zorlaştırıyor. Yine de ülke çapında insanların hayatını kurtarmak için bir seferberlik ortamı görüyoruz. Bölgedeki ziyaretlerimizde insanların kahramanca çalışmalarından etkilendik.

SOLUNUM YOLU HASTALIKLARI GÖRÜLEBİLİR

Arama ve kurtarma çalışmaları son bulduğunda ilk olarak birincil sağlık hizmetleri ve kronik hastalıklara ilişkin hizmetlerin ön planda olması gerektiğini kaydeden DSÖ Türkiye Ülke Ofisi Temsilcisi Berdyklychev, “Ameliyat sonrası bakım, rehabilitasyon ve psiko-sosyal destek, diğer bir öncelik. DSÖ olarak, olası bulaşıcı hastalıklarda teşhis ve salgın kontrolünde Sağlık Bakanlığı’nı desteklemeye odaklanacağız. Devam eden artçı sarsıntılar, binalardaki ve yollardaki hasar, kurtarma çalışmalarını engelleyebilir. Salgın riksi açısından temiz suya ulaşmada olası kesintiler, hastalık riskini artırabilir ve insanlar çadır ve konteynerlerde yaşadığından solunum yolu hastalıkları riskini yükseltebilir. Rutin sağlık hizmetlerinin bir süreliğine de olsa kesintiye uğraması durumunda aşıyla önlenebilen bazı hastalıklarda artış olabilir” açıklamasını yaptı.